Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 23-31 Ağustos 1925’te gerçekleştirdiği 9 günlük Kastamonu ziyaretinin sosyolojik ve tarihsel değerini “Kıyafet” yahut “Şapka” devriminin çok ötesinde “Zihniyet” devrimi olarak görmeliyiz…
Atatürk’ün İnebolu ve Kastamonu nutukları başta olmak üzere ilimizde kaydettiği konuşmaların bütünü, Türkiye Cumhuriyeti’nin ana karakteridir aslında.
“Kıyafet, şapka” görüntüdür, asıl mesele toplumsal hayatı akla, bilime, sürekli gelişmeye tabi kılmaktır…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu ziyareti boyunca tüm gayreti Türkiye Cumhuriyeti’ni “medeniyet” yoluna sevk etmekti.
Elbet kılık ve kıyafetiyle…
Ama çok daha önce ve ötesinde topyekun ekonomik ve sosyal kalkınmasıyla ilelebet payidar kalacak bir mutluluk, paylaşım, hoşgörü ülkesinin temellerini atmaktı amacı.
Mareşaldi elbette…
Kastamonu’da ise aynı zamanda ekonomist, sosyolog, filozof, psikolog, sivil toplum önderiydi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İnebolu ve Kastamonu nutukları yanı sıra 9 gün boyunca kaydettiği konuşmaları Kastamonulular başta olmak üzere ülkemizdeki tüm vatandaşların satır satır okumaları ve hafızalarına kaydetmeleri elzem…
Başucu kitabı olmalı.
Her gün bir sayfa…
Ömür boyu.
Medeni bir toplum yapısına giden yol…
“Demokratik Cumhuriyet.”
Üzerimize düşen görev ve sorumluluktur…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu ziyaretini tüm içeriği ve gerçek anlamı ile ülkemize duyurmak, anlatmak, akıllara kazımak.
Atatürk’ün Kastamonu nutuklarını okusaydık, anlasaydık, karakterimiz haline getirebilseydik ülkemizi nice beladan korumuş kollamış olurduk…
Varsıl, huzurlu, ümitli toplumsal yaşamın anahtarı o satırlarda.
Bugün milat olsun…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu ziyaretini ülkemize hakkıyla anlatmaya başlamanın.
Zihniyet Bayramımız kutlu olsun…
Atatürk’ü anlamak nasibimiz olsun.
Hakkıyla kutlayalım 23-31 Ağustos’u
Hemşerilerimizden mesajlar geliyor “Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişleri, Kıyafet Devrimi” yıl dönümü kutlama törenleriyle ilgili…
Geçmişteki görkemli anma programlarını anlat anlat bitiremiyor o günleri yaşayanlar.
Misal…
“İlk kutlama 1965 yılında oldu. Esnaf konvoyu, motosiklet ekibi gibi halkın da içinde bulunduğu ve tribünlerin tamamen dolduğu çok içten bir kutlama olmuştu. İl Halk Eğitim Müdürlüğü arşivinde saklanan 8 mm’lik bir film çekilmişti. Sonraki yıllarda ilk ve ortaokulda bizlere izlettirmişlerdi.”
Hemşerimiz, sözünü ettiği filmi yakın vakitte sormuş soruşturmuş izini bulamamış…
Nerede bu tarihi film?
Görev mukabilinden, haftaya yayılmış ancak içi boş kutlama programları ile Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişleri ve Kıyafet Devrimi yıl dönümlerini anmayalım, kutlamayalım…
Kıymetine ve içeriğine yakışır program düzenleyelim.
Görev kamudan evvel halkın…
Yerel yönetim, meslek odaları, sivil toplum örgütleri, cümle vatandaşlar işbirliği içinde göreve.
(Bu çağrıyı her yıl yaparım…
Bakarsınız bu kez göl maya tutar?)