Milli Mücadele esnasında silah ve cephanelerin Anadolu’daki cephelere ulaştırılmasını sağlayan İstiklal Yolu’nun ve yolun kahramanlarının öyküsünü Umudun Yolu Kağnı Kamyonu Yendi’ belgeseli ile beyaz perdeye taşıyan Alp Armutlu bu kez, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının zafere giden 1975 km’lik yolunu izleyici ile buluşturuyor.
(DÜNYA GAZETESİ) Milli Mücadele esnasında silah ve cephanelerin Anadolu’daki cephelere ulaştırılmasını sağlayan İstiklal Yolu’nun ve yolun kahramanlarının öyküsünü Umudun Yolu Kağnı Kamyonu Yendi’ belgeseli ile beyaz perdeye taşıyan Alp Armutlu bu kez, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının zafere giden 1975 km’lik yolunu izleyici ile buluşturuyor. İlk belgeseli ile büyük beğeni kazanan Alp Armutlu, Zaferin Yolu- Ruhundaki Ateş Belgeseli’ni Cumhuriyetin 100. Yılı’na ve Türk Ordusu’na ithaf ediyor. Yönetmenliğini Nâzım Doğan ve Sinan Çevik’in üstlendiği belgeselde Alp Armutlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının sıra dışı hikayesine Cumhuriyetin 100. Yılı’nda birlikte tanıklık ediyor. Belgeselin tarih danışmanlığı ise Polatlı Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi Koordinatörü E. Albay Kadim Koç tarafından yapıldı. Belgeselde Sakarya Savaşı cephesinden, Kocatepe’ye kimi zaman 1920 model bir araba ile kimi zaman ise at sırtında Zaferin Yolu takip edilirken, yolculuk esnasında Türk Ordusu’nun kahramanlık hikayeleri, yerel halkın belleğinden bazen coşkulu, bazen de hüzünlü şekilde anlatılıyor.
Armutlu, belgeselinde NUTUK ışığında ilerlerken hem güzergah üzerindeki yerel halkın Kurtuluş Savaşı’na dair sözlü tarihini belgeliyor, hem de 100 yıl sonra büyük destanın belleklerdeki izdüşümünü yansıtıyor. Armutlu “Belgeselde yaklaşık 25 anlatıcı var. Biz filmlerimizde, yerel alanda çalışmalar yapan, o yörede veya büyük şehirde yaşayan ancak mesaisinin büyük bir bölümünü savaş alanlarında araştırma yapmakla geçiren, didinen ve üreten insanlarla çalışmayı seviyoruz. Onların başardıklarını, görüşlerini ve en önemlisi Türk Milleti’ne aktarmak istedikleri Türk Kurtuluş Savaşı’nın pek bilinmeyen yönlerini aktarmayı ve bunu gelecek nesillere el birliğiyle ulaştırmayı benimsiyoruz’ diyor. ‘’Cumhuriyet’in 100. yılından geri doğru baktığımızda Umudun Yolu mu, Zaferin Yolu mu zordu?’ sorusuna Alp Armutlu şu yanıtı veriyor. “Bence yolun kendisi zordu. Çünkü yaşanan bu mücadelede elinizde bağımsızlığınız yok. Tutsaksınız… Hayatınız, o dönemde, başka insanların masa başında verdiği kararlara bağlı. 16 Mayıs’ta İzmir’in işgal edildiği gün biz sadece Hasan Tahsin’in sıktığı ilk kurşunu biliyoruz. Ancak Konak Meydanı binlerce Türk’ün naaşıyla doluydu o gün! Bu zor değil mi? Polatlı Çekirdeksiz Köyü’nde taarruz eden Türk Ordusu’ndan kaçmaya başlayan Yunan Ordusu köyün içinde insanları yakıyor. Canlı canlı. Bir kadın elinde kocasının külleri bizim askerimize yaklaşıyor, haykırıyor; “Ah oğlum insan insanı nasıl yakar?” diye… Bu çok zordu. Biz çıktığımız kahraman insanların kullandığı iki yola İnebolu’nun Umudu, Ankara’nın Zafer kararları ve cepheler üzerinde zafere giden Türk Ordusu ile omuz omuza çıktık. Çıkmak zordu, ama iyi ki yapmışız. İyi ki bu iki zor yolda adım atmayı başarmışız. İyi ki yolda, bizlere aktardıklarıyla, yaşanmışlıklarıyla ve çetin mücadele yaşayan insanların torunlarıyla karşılaşmışız. Yol tümüyle zordu. Ama o günün kahramanlarının yaşadıklarının yanında her şey kolaydı’’ açıklamasını sözlerine ekliyor.
İzleyicinin belleğindeki yanıt
Meclis Başkanı Mustafa Kemal Paşa’nın Başkomutan seçildiği 05 Ağustos 1921 günü ile başlayan ve 21 Kasım 1938’e uzanan belgeselde ‘’Bu topraklarda Zaferin Yolu nereden geçiyor, içinizden mi, kalbinizden mi, yoksa hayallerinizden mi?’ gibi onlarca soru, belgesel ilerledikçe izleyicilerin belleğinde yanıt buluyor. Armutlu’nun 2 yıl boyunca yaklaşık 10 bin kilometre yol kat ederek 30’dan fazla şehirde yaptığı araştırmalar sonucu hayat verdiği belgesellerden ikincisi Zaferin Yolu- Ruhundaki Ateş dijital platformlarda kasım ayı içinde izleyici ile buluşacak.