10 Aralık 1919 günü Kastamonu’da yapılan ilk Türk Kadın Mitingi’nin 100. yıl etkinlikleri,Saray Hamamı galerisindeki sergi hariç bitti.
Bu yılki törenlere, DMKİ(Dünya Mirası Kastamonu İnisiyatifi) çok güzel hazırlık yaparak katıldı. DMKİ, İstanbul’da, gönüllü insanların kurduğu bir sivil toplum örgütü. Kurucuları arasında akademisyen, iş adamı, serbest çalışan insanlar var.Şu an başkanlık görevini Dr. Atıf Uğurlu yapıyor.
DMKİ’nin katkısıyla hazırlanan Milli Mücadele ve Kastamonu sergisine ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Proje tasarım ve yönetiminiCubis Art İstanbul üstlendi.Küratörlüğünü İzzeddin Çalışlar yaptı;materyallerin önemli bir kısmı kendi dijital arşivinden. Sergi, her yönüyle muhteşem.Zeynep Esen ve İzzeddin Çalışlar’ı kutluyorum.
İzzeddin Çalışlar sergi konusunda önemli bir kişi.İstanbul’da,İş Sanat için hazırladığı İstiklal sergisini gördüm. Nisan ayından beri dört yüz bininsan gezmiş. Görelim bakalım, bizim sergiyi kaç kişi gezecek?Okullar, öğretmenler, öğrenciler ne düşünüyor? En son Abdurrahman Paşa ve Aytaç Eruz liselerinden toplu gelişler olmuş.
Sergi konusunda şunu da ilave edeyim.SâkineEruz,aile yâdigârı birçok belge ve objeyi sergiye koydu, katkı sağladı.10 Aralık Kadın Platformu Derneği, Türk Anneler Derneği, Yardım Sevenler Derneği üyesi kadınlar ile Şerife Bacı Kültürevi’ninmateryal desteği ile açılanEtnografik Eserler Sergisidiğer sergiyi bütünleyici mahiyette.Bu arada Kültür Merkezindeaçılan Resim ve Seramik sergisinden desöz edelim.
DMKİ’nin İstanbul’daki etkinlikleriçok güzel hazırlanmış; âdetâsanatla bilim birleştirilmiş.Cemal Reşit Rey konser salonunda, program öncesi verilen resepsiyonda hemşerilerimizhasret giderdi. Millî Mücadele ile ilgili 15 dakikalık kısa bir film hazırlatılmış. Ayrıca beste yaptırılmış.Tarih Vakfı’ndaki bir panel ve Sosyal Tarih dergisindeki bir makale ile konunun bilimsel yönü de düşünülmüş.
Millî Mücadele’yi anlatan kısa filimi Selçuk Metin hazırlamış; savaş yılları yeniden yaşatılıyor. Çok beğenildi, çok da alkış aldı. Kahramanlık duygularını yansıttığı için seyircilerdeki millî duygular hemen yükseliverdi.
Oğuzhan Balcı yönetimindeki senfoni orkestrasının konserine çok farklı bakıyorum. Eminim ki, izleyenlerin hâfızalarından uzun yıllar silinmeyecek;tek kelimeyle muhteşemdi, ayakta alkışlandı sanatçılar. Salondaki havayı görmenizi çokisterdim.
Oğuzhan Balcı “Ilgaz’dan” adlı mükemmel bir beste yapmış. Bundan sonraki yılların açılış müziği olur sanırım. Sepetçioğlu türküsünün melodilerini orkestradan dinlemek de ayrı bir zevk.Farklı enstrümanlardan yükselensesler, gönül tellerimizeılık bir meltem gibi dokunup geçti.Çoğunluğu kadınlardan oluşan 52 kişilik senfoni orkestrasının sahnedeki konumu da muhteşemdi. Çağdaş Türkiye’nin sanattaki aydınlık yüzü. Keşke bir televizyon kanalı konseri yayınlasaydı diyorum. DMKİ yöneticileri filmi ve orkestranın etkinliğini bir CD halinde insanların beğenisine sunmalı. Evlerimize kadar ulaşır, herkes görür. Bu tür konserleri izlemek her zaman mümkün değil, hele taşrada iseniz.
Panelin konusu; Kastamonu’dan Dünyaya Açılan Kadın Ufku. Tarih Vakfı ile DMKİ birlikte düzenlemiş. Tarih Vakfı salonunda yapılan panel 18 Aralık günü saat 16.30’da başladı. Dinleyicilerin çoğu hemşerilerimizdi. Kastamonu Eğitim Yüksekokulu 1983 mezunu, şimdi İstanbul’da görev yapan eski öğrencilerim de gelmişti, buna çok sevindim.
Panelin oturum başkanlığınıDoç. Dr. Nurşen Gürboğa yaptı. Doç. Dr. Sevgi Uçan Çubukçu(Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne Feminizmin Tarihi), Dr. Elif Mahir Metinsoy(Milli Mücadele Döneminde Kadınlar) ve ben(Kadın Mitingi) konuşmacıydık. Başkan Nurşen hanımın hoşgörüsüyle konuşmam biraz uzadı. O yıllardaki Kastamonu’yu ve mitingi anlattım. 100 kişilik salonda ayakta kalanlar vardı.Panel sonrasında çok fazla soruyla karşılaştım. Buna çok sevindim, insanlar bazı şeyleri öğrenmek istiyor, haklılar. Sağlıklı kaynaklardan doğru bilgiler edinilmeli.
DMKİ’ninmaddî ve mânevî katkılarıyla 100. Yıl ayrı bir atmosfer yarattı bu yıl. Dr. Atıf Uğurlu’nun şahsında tüm DMKİ mensuplarına teşekkür ediyorum. Küratör İzzeddin Çalışlar, modern bir serginin nasıl hazırlandığını bize gösterdi; eline, aklına sağlık. Oğuzhan Balcı, Kastamonu’ya çok güzel bir beste kazandırdı; onun da yüreğine sağlık.
DMKİ ile Tarih Vakfı’nın ortak çalışması dâhilinde; vakfın yayın organı Sosyal Tarih dergisinin Aralık sayısında(312) ‘Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kastamonu Kadınları’ başlıklı bir makalem yayımlandı.
Her güzel eserin mutlaka bir mimarı vardır; hele bu bir kadınsa. DMKİ’nin geniş çerçeveli programını büyük bir titizlikle organize edenCubis Art İstanbul vekıymetli hemşerimiz Zeynep Esen’e ayrıca teşekkür ediyorum. Zeynep Hanım, her türlü takdirin üzerinde örnek bir çalışma gösterdi. Çok güzel afişler, broşürler hazırlatmış; her biri sanat şâheseri, emeği geçenleri takdir etmek görevimiz.
Yazıyı bitirmeden önce, sevgili öğrencim Kerim Kabalcı’nın yönettiği Milli Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları adlı tiyatro eserine de değinmek istiyorum. Eser, İstanbul’da çok sevilmişti; Kastamonu’da büyük bir beğeni kazandı, yönetmen ve oyuncuları kutluyorum. Kerim, sağ olsun, panelde de hocasını yalnız bırakmadı.
Kültür ve sanat etkinliği için Kastamonu’daki mekânlar yüzümüzü kızartıyor. Hamamdan, hapishaneden devşirilmişyerlerde sanat icra edilmeye çalışılıyor. Gelip gidenler çok eleştiriyor. Konser salonu, tiyatro salonu ve galerileriyle çağdaş bir kültür merkezine şiddetle ihtiyaç var.
Yüz yıllık bir dönem kapandı. Emeği geçen derneklere, kurumlara, kişilere; uzaktan, yakından gelen bütün kadınlara, konuklara ve özellikle yerel basınımıza teşekkürler.
Kahraman nenelerimizin ruhu şâd, mekânları Cennet olsun.
MUSTAFA ESKİ