Bugün size Yalova’daki Yürüyen Köşk’ün hikâyesini yazacağım. Hatta bilinen hikâyeyi aynen size aktaracağım:
“Gazi Mustafa Kemal, ilk kez 1927’de geldiği Yalova’da önceleri satın aldığı Baltacı Çiftliği’ndeki çadırda kalıyordu. Kenti çok seven Mustafa Kemal, pek çok kez ziyaret ettiği kentten 21 Ağustos 1929 tarihinde Bursa ziyareti için geçti. Ertuğrul Yatı’yla kente gelen Mustafa Kemal’in dikkatini Yalova iskelesi yakınındaki Millet Çiftliği içindeki büyük bir çınar ağacı çekti.
Çınarın görüntüsünden etkilenen Atatürk’ün isteğiyle yat durduruldu. Yatın teknesiyle karaya çıkıldı. Çınarın gölgesinde bir süre dinlenen Atatürk, ulu çınarın civarına bir köşk yapılması emrini verdi.
21 Ağustos 1929 tarihinde inşasına başlanan köşk 22 gün sonra 12 Eylül’de tamamlandı.
Köşkün kaydırılması
Atatürk, 1930 yazında bir gün köşke gittiğinde, orada çalışanlar, yandaki çınar ağacının dalının köşkün çatısına vurduğunu, çatı ve duvara zarar verdiğini söyleyerek, çınarın köşke doğru uzanan dalını kesmek için izin istediler. Atatürk ise, çınar ağacının dalının kesilmesi yerine, binanın tramvay rayları üzerinde biraz ileriye alınmasını istedi.
Bu görev, Yalova’nın bağlı olduğu İstanbul Belediyesi’nden Fen işleri Müdürü Yusuf Ziya Erdem’e verildi. Erdem, başmühendis Ali Galip Alnar ve teknik elemanlarla Yalova’ya gelerek çalışmalara başladı. Çalışmalara temel kazarak başlayan ekip temel seviyesine indi ve İstanbul’dan getirilen tramvay rayları, binanın temeline yerleştirildi. Uzun uğraşlar sonunda bina, temelin altına sokulan raylar üzerine oturtuldu.
8 Ağustos 1930 günü öğleden sonra yürütme çalışması başladı. Bu çalışmayı Mustafa Kemal, Makbule Atadan, Vali Vekili Muhittin Üstündağ, Emanet Fen Müdürü Yusuf Ziya Erdem, İstanbul’dan gelen mühendisler ve gazeteciler izlediler.
Köşkün yürütülme işlemi iki aşamada yapıldı. 8 Ağustos günü, öncelikle yapının teras bölümü, geri kalan iki gün içinde de, ana binanın raylar üzerinde yürütülmesi işlemi tamamlandı ve bina, 5 metre kadar doğuya kaydırıldı. Böylelikle köşk yıkılmaktan, çınar ağacı kesilmekten kurtuldu. Köşk o günden sonra Yürüyen Köşk olarak anılmaya başlandı.
Köşkün kaydırılması Mustafa Kemal’in çevre bilincine verdiği önemi göstermesi açısından önemli bir olaydır. Bu olay hem köşkün hem de Yalova’nın bilinirliğini arttırdı.
Mustafa Kemal Atatürk, bu olaydan sonra da pek çok kez geldiği Yalova’da bu köşkte ve çınar ağacının altında dinlendi. Ölümünden sonra sahip olduğu tüm taşınmazlar gibi köşkü de Türk milletine bağışladı.”
Elbette herkes biliyor bu hikâyeyi… Ben tekrar hatırladım geçtiğimiz gün.
Birkaç hafta evvel kaldırım üstüne yapılan “Muhtarkondu”dan bahsetmiştim size. Önünden geçerken gördüm acı tabloyu. Ömrü hayatında bir ağacı dikip, o büyüklüğe getiremeye ömrü vefa etmeyen biz insanlar, kestik oranın önündeki ağaçları.
Köşkü taşımadık, kolay yola başvurduk. Bizimki bir dal budamak da değil. Büsbütün ağacı yok etmek…
Ata tarafından azarlanan köşk çalışanlarının kemikleri sızladı her bir dalı koparıldığında. Ata’nın huzuru kaçtı ağaçlar önüne iş makineleri geldiğinde.
Koca bir çınar ağacı değildi muhteşem yapının önündeki… Ama yeşildi, canlıydı, gölgesinde çok insan soluklanmıştı…
Gözde MINIK