- MHP İl Başkanı Yüksel Aydın, dün düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin geçtiği kritik sürece dikkat çekti ve Kastamonu siyasetinin de bu süreçte tartışmaları bir kenara bırakması gerektiğini belirtip “Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günleri yaşıyoruz. Kastamonu siyasetine de sesleniyorum. Armudun sapı, üzümün çöpü bunlarla uğraşmayacağız. Vatan olmazsa neler olabileceğini canlı müşahede ediyoruz” dedi.
- CHP İl Başkanı Erbilgin’in MHP lideri Bahçeli’yle ilgili sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşıma “son kez uyarıyorum” diyerek sert tepki veren Aydın, 24 Haziran seçimleri öncesinde HDP adaylarının Baltacı’nın bürosuna girerken çekilmiş bir fotoğrafı göstererek, “burada strateji belirledikleri”, suçlamasında bulundu ve “CHP’lilerle hiçbir problemimiz yok. Ama başlarına getirdikleri insanlara dikkat etsinler” ifadesini kullandı.
MHP İl Başkanı Yüksel Aydın, dün partisinin il başkanlığı binasında Merkez İlçe Başkanı Emre Şahin, İGM Grup Başkanı İlhan Bozahmetoğlu, Belediye Meclisi Grup Başkanı Selçuk Yılmaz’ın da katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi.
Açıklamalarına Suriye’nin İdlib bölgesinde devam eden Bahar Kalkanı Harekatı’na değinerek başlayan Yüksel Aydın, “Türkiye çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Şehitlerimiz var. Tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralı askerlerimize acil şifalar diliyoruz. Cenab-ı Allah Türk Milleti’ne, Türk Devleti’ne yardım etsin bütün duamız bu. Askerimize, ordumuza yardım etsin. Türkiye Cumhuriyeti devletine diz çöktürmek için yedi düvelin üzerimize abandığı bir süreçten geçiyoruz” dedi.
Bu dönemde siyaseti bir kenara bıraktıklarını ifade eden MHP İl Başkanı Yüksel Aydın, “Bugünler siyasi rant adına konuşulacak günler değil. Türk milleti olarak çok cepheli bir saldırının altındayız. Dışarıdan olan saldırıyı anlıyoruz da içimizdeki hainleri, içimizdeki alçakları anlamakta güçlük çekiyoruz. Türk Devleti ve Türk Milleti güçlüdür. Askerlerimizin operasyona giderken düğün, bayram havasında gittiklerini biliyoruz. Çünkü o inanç, o iman bizi o noktaya getiriyor. Dün partimizin grup toplantısındaydım. Sayın Genel Başkanımızın şu ifadesi çok önemli: ‘Eğer görev hasıl olursa, ihtiyaç duyulursa silahımı kuşanır cepheye seve seve giderim’ diyor. Milliyetçi Hareket Partisi’nin mensupları olarak devletimizin varlığı ve birliği noktasında hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağımızı yedi düvel bilir. Biz bu ülkeyi karşılıksız sevdik. Biz siyasi anlayış olarak,‘önce ülkem ve devletim, sonra partim ve ben’ diyerek siyasetimizi yürütüyoruz. Yani bu millet için hiçbir karşılık beklemeden bedel ödemeye hazırız” diye konuştu.
Kastamonu siyasetinin de bu süreçte tartışmaları bir kenara bırakması gerektiğini söyleyen Yüksel Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günleri yaşıyoruz. Kastamonu siyasetine de sesleniyorum. Armudun sapı, üzümün çöpü bunlarla uğraşmayacağız. Vatan olmazsa neler olabileceğini canlı müşahede ediyoruz. Suriye’nin, Irak’ın durumu ortada. Yani Arap coğrafyasının her bölgesi kan ve zulüm altında. Dolayısıyla bu azılı düşmanların dertleri Türk devletidir. Rusya hava sahasını kapatıyor ama kendi üretimimiz olan İHA’larımız, SİHA’larımız yerle bir ediyorlar. Şehitlerimizin bir damla kanı için Genel Başkanımız ‘Yansın İdlib, yıkılsın Şam’ diyor. Bu buraya kadar gidecek. Türk milletine kimse had bildiremeyecek.
Türkiye bu cendereden geçerken Milliyetçi Ülkücü Hareket’in lideri 15 Temmuz’dan bu tarafa bütün nefsini ayaklar altına alarak karşılıksız destek veriyor. Cumhur İttifakı diyoruz. Türkiye’nin beka noktasında sıkıntıya düştüğü noktada bizim karşılık beklememiz mümkün olabilir mi?İdlib’de o kadar günde bu FETÖ denen namussuzun sosyal medya üzerinden yaptığı kara propagandayı gördünüz. Herkese mesajları geliyor. 150 şehit, 200 şehit diye. Devlet şehidini saklar mı? Böyle bir saçmalık olabilir mi? Bu devlet için canını vermiş şehidimizi kim saklayabilir? Biz soğukkanlı, ortaya atılabilecek dedikodunun, fitnenin ağına düşmeden dimdik yürüyeceğiz. Çok sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Vatansızlık gibi kötü bir şey yok. Onun için birbirimize sımsıkı sarılacağız. Ama bunu görmeyen kör gözler var. ‘Bizim İdlib’de ne işimiz var? Bizim iktidarımızda şehitler tepesi boş kalacak’ diyor. Bu ne kadar acı bir laf. Bu nasıl bir cümle? Bunu hangi vicdanla kuruyorsunuz.
ERBİLGİN VE BALTACI’YA TEPKİ
“CHP’nin il başkanına geleceğim. Sen kimsin ya, Milliyetçi Ülkücü Hareket’in liderine devlet adamlığı dersi verecek. Devlet adamı olabilmek için bu memleketi karşılıksız seveceksiniz. Devlet adamı olabilmek için bu memleketi bilabedel seveceksiniz… Devlet adamı olabilmek için bu memleket için can feda edebileceksiniz… Siz terör örgütünün PKK’nın, YPG’nin alt ağzı olan HDP ile her gün farklı farklı oynaşacaksınız, ondan sonra devlet adamlığı dersi vereceksiniz. Adı Devlet olan devlet adamı size devlet adamı nasıl olurun dersini verdi.
Aslında Kastamonu’daki Cumhuriyet Halk Partililere hiçbir sözüm yok. Hep söylemişimdir. Onlar dinini, devletini seven insanlardır. Atatürk milliyetçisidir onlar. Atatürk’ün bıraktığı miras üzerinde yürür onlar. Ama buraya iki tane kardeş nereden musallat oldu. Burayı da tamda yukarıdaki mekanizma gibi hale getirmeye başladılar. Ben bunları ciddiye almıyorum aslında. ‘Devlet adamı eksikliği’ demiş. Senin neren adam ki, böyle bir laf konuşabiliyorsun. Altı ay önce senin kendi dava arkadaşların, Cumhuriyet Halk Partililer getirdi bu fotoları. 24 Haziran seçimlerinde HDP ile burada nasıl oynaştığın… HDP milletvekili adaylarından 3 tanesi dışarıdan geliyor. Milletvekilinin ofisinde ağırlamalar, stratejiyi burada belirlemeler. Sen kimsin Milliyetçi Ülkücü Hareket’in liderine devlet adamlığı dersi verecek? Kastamonu’yu zehirliyorlar. Haberiniz olsun. Cumhuriyet Halk Partililerle hiçbir problemimiz yok. Ama başlarına getirdikleri insanlara dikkat etsinler.Seni son kez uyarıyorum. Sen Devlet Bahçeli liderimiz için cümle kurarken birincisi dikkat et. İkincisi kurabilmek için kırk fırın ekmek yemen lazım senin. Bir daha Devlet Bahçeli’yi ağzına ya adam gibi al -Sende olmayan bir şeydir bu- yada ağzına alma.
Bu kardeşlerin ne kadar tehlikeli olduğunu söylüyorum. Söylemeye devam edeceğim. ‘Ayağınızı denk alın, terör örgütü ile iş tutuyorsunuz siz’ dedim. Terör örgütünün alt ağzıyla iş tutuyorsunuz. Bunu Kastamonu’ya bile taşımışsınız. Bu olur mu Kastamonu gibi bir yerde? Biz Cumhuriyet Halk Partililerle iç içe yaşıyoruz. Onlar Atatürk milliyetçisi. Onlar vatanını, milletini, dinini, devletini sever. Siz nereden çıktınız? Hüseyin Gökoğlu, İsmail Cavga, Azad Avcı. Bunlar seçim döneminde buradalar. Hasan Baltacı’nın ofisinde Hikmet Erbilgin’le beraberler. Kastamonu’ya HDP, terör örgütü falan bulaştırmayız. Kastamonu’nun hiçbir vatandaşı, Cumhuriyet Halk Partilisi de buna müsaade etmez. Siz size verilen yetkiyi kafanıza göre kullanacağınızı mı zannediyorsunuz?”
BELEDİYE ÇALIŞMALARI
“Belediyelerimiz ellerindeki imkanlar ölçüsünde çalışmalarını sürdürüyor. Eksiklerimiz oluyor, ama imkanlarımızı zorlayarak halkımıza hizmet etmeye gayret gösteriyoruz. Ayırmıyoruz, kayırmıyoruz. Muhataplarımızı da her zaman uyarıyoruz. Kastamonu insanını ayrıştırmayın. Belediyelerde çalışanların ekmekleriyle, aşlarıyla uğraşmayın.
Belediye meclis üyelerimiz ve İl Genel Meclisi üyelerimiz çalışıyor. Geçmişten kalan eksikleri kapatmaya çalışıyorlar. Yeni yeni çalışmalar devam ediyor. Eksiğimiz var. Şöyle düşünün temizlik ve farklı birimlerinde İŞKUR’dan 400 kişi çalışıyordu. Bir anda hepsi gidiyor. Tabi böyle bir anda biraz zorlanıyoruz. Ama bunu kimse bir eksiklik olarak görmesin kapatmaya çalışıyorlar. Yeni istihdamda zorluk çekiyorlar. Şartlar belli. Ellerinden gelen her şey meclis üyelerimiz, belediye başkan yardımcılarımız ve Belediye Başkanımız Galip Bey gece-gündüz mücadele ediyorlar. İlçelerimizde de öyle. Biz ilçelere vatandaşlarımız sıkıntısı için gidiyoruz. Kastamonu’nun hangi bölgesinde sıkıntı varsa biz orada olacağız. Hep tekrar ediyorum. Biz 31 Mart’ta siyaseti bitirdik. 31 Mart’tan sonra Cenab-ı Hak kime neyi nasip ettiyse etti. Herkes hizmet edecek. Biz hizmet etmeye devam edeceğiz.”
“ALTINI DOLDURAMAYACAĞIMIZ ŞEYLERİ SÖYLEMİYORUZ”
“Geçmişte söylediklerimize alınganlık gösteriyorlar. Madenle ilgili sorun var gidiyoruz. Şimdi Daday yolu diyoruz. 3 gün sonra başlanıyor. 7-8 ay önce atıl binalarla ilgili konuştuk. Belediyemiz birini hallediyor, MİEM faaliyete geçiyor. Hastanenin afiliasyon sürecini sürekli dile getirdik. ‘Elimizde mükemmel bir hastane var ama içerisinde sıkıntı var’ diyoruz. Şimdi araştırma hastanesi olma yolunda ivme kazandı. Biz bir şeyi söylerken, altını dolduramayacağımız şeyleri söylememeye dikkat ediyoruz.”
“FETÖ KASTAMONU’DA CANLI DURUYOR”
“Biz bir ve beraber olursak Kastamonu’yu ne top yıkabilir nede tüfek. Canhıraş bir mücadele var. Bu noktada özellikle dikkat etmemiz gereken FETÖ.Böyle hazırda bekliyorlar. Boşluğu bulsalar hemen sen sağ ben selamet olacağız. Bütün kamu kurum ve kuruluşları, işadamları olarak dikkat edeceğiz. Bunlar hala Kastamonu’da canlı duruyorlar. Canlı organizma bunlar. Fırsatını bulsalar canımızı okuyacaklar. Fitnede fesat da bunlarda. Bunlar için her şey mübah. Ona da dikkat edeceğiz.”