Kastamonulu gençlerin çağdaş eğitim alabilmeleri için hayatı boyunca kazandığı birikimlerini harcayarak 32 derslikli okulu yaptıran yüksek mühendis Aytaç Eruz’un eşi Prof. Dr. Sâkine Esen Eruz, okulun resmi açılışının 22’inci yılına rastlayan 11 Şubat günü,2020-21 Eğitim Öğretim Yılı Şubat Dönemi Öğretmenlerin Mesleki Çalışma Programı (Seminer) ( Kastamonu’nun tanıtımı ve bu tarihsel süreçte öne çıkan başarılı şahsiyetlerimizin başarı öyküleri) kapsamında okulun öğretmenlerine “Osmanlı Devleti’nde ve Türkiye Cumhuriyeti’nde Çokkültürlülük – Kastamonulu Olmayı Bir Ayrıcalık Sayan Opr. Dr. Şükrü Esen ve Akşehirli Damatları YüksekMühendis Aytaç Eruz”başlıklı bir sunum yaptı.
Sunuma ilgi büyüktü, 51 öğretmen sunuma katıldı.
Esen Eruz. Görüntülü sunumundaönce Aytaç Eruz’un gelişim öyküsünü ve imza attığı önemli inşaatları anlattı, daha sonra bugüne değin yurtiçinde ve yurtdışında yapmış olduğu çok dilli çokkültürlülük sergilerinden örnekler vererek Kastamonu’da çokkültürlülükolgusunu ve Kastamonu kent tarihini ele aldı. Son kareler yeniden YüksekMühendis Aytaç Eruz’a ayrılmıştı.
Dönemin Dışişleri Bakanı olan Münire Medresesi banisi reisülküttap Hacı Mustafa Efendi soyundan gelen Esen Eruz, Hacı Mustafa Efendi’nin torunu 1877 Kastamonu milletvekili Salim Efendi, Salim Efendi’nin oğulları 1923 Kastamonu milletvekili Şükrü Bey ve Âlim Namık Bey’in yaptıkları hayır işlerine değindi. Daha sonra dedeleri Reşit Bey ve Muzaffer Bey’in Kurtuluş Savaşı’nda gösterdikleri yararlılıklardan ötürü Atatürk’ün kendilerine 1919 yılında gönderdiği tebrik telgrafı üzerinden aynı zamanda tercüman olan ve Kastamonu’ya ilk özel matbaayı getiren dedelerini anlattı. Şadıbey Çiftliği’nin sahibesi Saide Hanım’ın savaşta köyü eşkıyalara karşı koruduğu ve 131. Alayı çiftliğinde ağırladığını anlattı. Daha sonra Kastamonu Devlet Hastanesi’nde KBB Kliniğini kuran, 1957 DP Kastamonu milletvekili Opr. Dr. Şükrü Esen’in Kastamonu’ya katkılarına ve eşi ile birlikte yaptıkları hayır işlerine geçti. Türkiye’de ilk kez zeka özürlü hastalara yönelik çalışmalar yapan ve bunun için Boston’daki hastane şefliği işini bırakarak Türkiye’ye dönen, Menderes hükümeti tarafından kendisine Türkiye’de zeka özürlü hastalara bakmak için dönümlerce arazi tahsis edilen, ancak tam çalışmalar başlarken ihtilal olan ve bütün çalışmalar bıçak gibi kesilen, New York Bilimler Akademisi üyesi, Kastamonu’da da Sevgi Okullarına katkıları bulunan halası Dr. Münire Esen Akdeniz’i anlattı.
Her eylemlerinin Kastamonu’ya yararlık yapmaya yönelik ve Kastamonu aşığı olduğunu belirttiği Esen ailesininbu davranışının aslında Akşehirli olan damatları YüksekMühendisi Aytaç Eruz’a da geçtiğini kaydeden Esen Eruz’un sunumundakison karelerimerhum eşinin imza attığı inşaatlara yönelikti. Bunların arasında Birinci Boğaziçi Köprüsü, Almanya’da Main nehir altı tüneli de olmak üzere çok sayıda metro tüneli, Almanya’nın dönemin en yüksek binası Dresdner Bank gökdeleni de vardı.
Prof. Esen Eruz son karede Aytaç Eruz’un 11 Şubat 2020 tarihinde okulun resmi açılışında yaptığı şu konuşmayı okudu:
“Sayın Başbakanım, Sayın Bakanım, Sayın Valim, Sayın Milletvekilleri, Muhterem Kastamonular, Değerli Konuklar, Sevgili Öğretmenler ve Öğrenciler…
Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.
Açılış konuşmamda öncelikle bu okulda okuyacak gençlere sesleniyorum.
Sevgili öğrenciler, bizler de sizler gibi bir zamanlar okul sıralarından geçerek bu günlere geldik. Babamı 11 yaşında kaybettim. Ondan sonra hayat beni zorladı. Okurken çalışarak hayatımı kazanmak zorunda kaldım. Özellikle Almanya’da yüksek tahsilimi bu şartlarda yapabildim. Daha sonra yüksek mühendis olarak Avrupa’da ve Türkiye’de çok büyük projelerde çalıştım. Bunların arasında Frankfurt’ta dönemin en yüksek binası, çok sayıda metro tüneli ve İstanbul’da Birinci Boğaz Köprüsü bulunuyor.
İnsan çalışır, kazanır ve bu kazancı ile ne yapacağına karar verir. İşte bu okulla ben en büyük hayalimi gerçekleştirdim. Ve geriye dönüp baktığımda, içimi büyük bir sevinç kaplıyor. Güzel bir tesadüf eseri Sayın Valim Mustafa Kara Beyefendi ile karşılaşmamız ve İstanbul’dan Kastamonu’ya sayısız geliş gidişlerim. Her seferinde büyük heyecanlar ve sevinçler yaşadım.
Bu büyük inşaatı sadece bir mühendis gibi değil, aynı zamanda bir kalfa gibi bizzat kendim takip ettim, her safhasına kendi emeğimi kattım. Böylece okul yoktan var edildi. Ve içimdeki okul yaptırma isteğimi bu şekilde gerçekleştirdim.
Bundan böyle okulun yaşaması ve geleceğe doğru yol alması, okulun içinde yaşayan herkesin hedefi olmalı.
Sözlerimi, bu projeyi birlikte hayata geçirdiğimiz Sayın Vali Mustafa Kara Beyefendi’ye ve emeği geçen herkese teşekkür ederek bitirmek istiyorum.
Ama yüreğimdeki asıl teşekkür, bu okulda okuyup Türkiye’de çok daha büyük projelere imza atacak, sorumluluk sahibi öğrencileredir.»
Prof. Dr. Esen Eruz, Yüksek Mühendis Aytaç Eruz hakkında daha ayrıntılı bilgiyi şu anda tükenen ancak kütüphanelerde bulunan Aytaç Eruz ile Stuttgart Seyahati ve Evrensel Kastamonu Öyküleri başlıklı kitaplardan öğrenebileceklerini belirterek sunumuna son verdi.