Yeniden Refah Partisi (YRP) Kastamonu İl Başkanı Abdullah Aktaş, 61 İl’de kongrelerini tamamladıklarını belirterek, erken seçim olması taktirinde teşkilatlar olarak buna hazır olduklarını ve iktidarın alternatifi olarak artık meydanlarda kendilerini göreceklerini söyledi.
Yeniden Refah Partisi Kastamonu İl Başkanı Abdullah Aktaş, parti üyeleriyle birlikte Şerife Bacı Öğretmenevinde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda partisinin kuruluşunun amaçlarını ve yapacakları çalışmalar hakkında bilgilendirmede bulunan Yeniden Refah Partisi Kastamonu İl Başkanı Abdullah Aktaş, “2019 yılının Şubat ayında kurucu başkanlık tarafımıza tevdi edildi. Şubat ayında hemen il başkanlığımızı kurduk, binamızı tuttuk ve tabelamızı astık. Akabinde 20 ilçeden 19 ilçemizi de 3 ay gibi kısa bir zamanda kurduk. Kurulan bu ilçelerden 9’ndada kongremizi yaptık. Kurulamayan Abana ilçemizde inşallah en son Aralık ayında kurulacak. Daha sonra 31 Ağustos 2019 tarihinde de Kastamonu İl Kongremizi Genel Başkan Dr. Fatih Erbakan’ın katılımı ile gerçekleştirdik” dedi.
61 İl’de kongrelerini gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Aktaş, “Nihayetin de Türkiye’mizin 81 vilayetinin 78’nde kurulum gerçekleştirdik. 61 ilin kongresini yaparak büyük kongremizi 17 Kasım 2019 tarihinde Ankara’nın en büyük salonu Arena Stadında 44 bin 900 kişinin rekor katılımıyla gerçekleştirdik. Bu bir Türkiye rekorudur. Partimiz 1 yıllık olmasına rağmen büyük bir teveccüh görmektedir. Kastamonu’da üye sayımız bine yaklaşmıştır. Büyük kongreden sonra partimize katılımlar şu 4 günlük süreçte büyük bir ivme kazanmıştır” diye konuştu.
Erken seçim olması taktirinde teşkilatlar olarak buna hazır olduklarını vurgulayan Aktaş, “Eğer herhangi bir şekilde erken seçim olması durumunda biz, teşkilatlarımızla erken seçime hazırız. Bizler, Kastamonu’da daha önceden de böyle bir taban bulamamıştık. Şuanda mahalle teşkilatlarımız, ülke teşkilatlarımız, temsilcilerimizi toparlamaya çalışıyoruz. Teşkilatlarımız hazır, biz seçine her an girebiliriz. Bizde o niyette zaten çalışıyoruz gece gündüz demeden inşallah” ifadesini kullandı.
İktidarın en güçlü alternatifi olarak artık meydanlarda Yeniden Refah Partisini göreceklerini söyleyen Aktaş, “Milletimiz bir alternatif arıyordu. Ham olsun bizler, şuanda iktidarın alternatifiyiz. Ülkemiz başka yerlere alternatif için itilmeye çalışılsa da biz, inşallah bu andan itibaren Türk siyasetinde muhalefeti en iyi yapan parti olarak bir ara iktidara da en güçlü aday olarak meydanlarda bizleri artık göreceksiniz. İnşallah Yeniden Refah Partisi, bir sonraki seçimlerde parlamentoya çok rahat gireceği gibi ben iktidarın da alternatifi olduğunu düşünüyorum. Alternatif arayanlar için Yeniden Refah Partisi diyoruz. İnşallah bunda da başarılı olacağız” dedi.
Türkiye’de 60’dan fazla partinin olduğunu fakat seçime 15 partinin girdiğine dikkat çeken Aktaş, “Yeniden Refah Partimizin büyük kongre öncesi sloganı “Biz varız” idi. Bu sloganı açmak istiyorum. Türkiye’de 60 küsur parti var. Ortalama 15 tanesi seçimlere giriyor. Bu kadar parti varken Yeniden Refah Partisi neden var? Neden kuruldu? Biz milli görüşün partisiyiz. Çok partili sisteme geçtikten sonra bu ülkeye en büyük hizmetler yapmış en hayırlı hizmetler yapmış bir görüşün temsilcisiyiz. Dünya derin devleti başta İsrail onun sağ kuklası Amerika sol kuklası Rusya’ya rağmen ve ambargolarına rağmen milletimize milli hizmetler yapabilenyegane parti milli görüşün partileri olmuştur” diye konuştu.
1974-1977 yılları arasında iktidarda oldukları dönemde yaptıkları hizmetlerden de bahseden Aktaş, şunları söyledi:
“Evvela Kıbrıs zaferi gerçekleştirilmiştir. 200 tane temeli atılan ağır sanayi hamlesinden 70 tanesi aktif hale gelmiştir. Üretime geçmiştir. Her yıl dolar karşısında eriyen Türk liramızın ilk defa 1974-1977 arası sabitlenerek dolar kaşsısında değer kaybetmemiştir. Partimizin ilk ve ana prensibi olan ahlaklı ve maneviyatlı gençler yetiştirmek için hamleler yapılmıştır ve bunlar hayata geçmiştir. 1996’da Başbakan olan Milli Görüş Lideri Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan hocam, denk bütçe gerçekleştirmiştir. İşçiye memura, emekliye, bağkurluya, askere, emniyet mensupların yüzde 312’lere varan maaş zamları gerçekleştirmiştir. Türkiye’de ilk defa sendikaların talebinin üzerinden işçilere talebin 2 katı oranında zam yapmıştır. Taban fiyatlar (fındık, pancar) gibi Türkiye’de en büyük zamları almıştır. Havuz projesi (kamu tek hesabı) sistemini kurarak devletin tüm gelirlerini tek hesapta toplamıştır. Lakin biriken parayı bütün milletimize dağıtmıştır. D-8’i kurmuştur. Doğulu bu 8 ülkeye her birine Avrupa ve Amerika’nın ülkemize ve İslam ülkelerinin sömürülmesini engellemek için bu 8 ülkenin her birine uçak, araba, beyaz eşya, tarım makineleri vs. yapmaları için projeler gerçekleştirmiştir.”
“Biz milli hizmetleri için varız” diyen Aktaş, şunları kaydetti: “Ahlaklı ve maneviyatlı bir nesil yetişmesi için varız. Tam bağımsız Türkiye için varız. Tarımda ve Hayvancılıkta kendi kendimize yetelim hatta ihracata geçelim diye varız. Kendi teknolojimizi kuralım diye biz varız. Doğalgaz ve petrol ve bor gibi madenlerimizi işleyelim ve kimseye ihtiyacımız kalmasın diye biz varız. Ekonomide faiz ekonomisinden kurtulup üretim ekonomisine geçelim diye biz varız. Dünya siyasetinde talimatları dış siyasetimizin belirlenmesi yerine talimat veren bir dış siyasetimiz olsun diye biz varız. Tarihe düşman bir millet ve nesil değil tarih ile barışık bir nesil için biz varız. Siyonistler tüm dünyada etkili oldukları gibi Türkiye’de hain planlarını uyguluyorlar. Türkiye, dininden uzaklaştırılacak. Borca esir edilecek. İnsanlar aç ve işsiz bırakılacak. İnsanlar arasında ırk, mezhep, tarikat ve siyasi görüş ayrılıkları oluşturulacak ve birbiri ile çatıştırılacak. Siyonizm ve Haçlı Emperyalizminin Kültür Emperyalizmi ile varmak istediği en önemli hedefi; Müslüman toplumları dini ve milli kimliklerinden koparıp kendi uyduları haline getirmektir. Bunun için milletimiz üzerinde 200 yıldır planladıkları strateji bütün güçleri ile adım adım uygulanmaya devam etmektedir. Önce ev hanımlığını ve anneliği değersizleştirin ki evde ana kalmasın. Evde ana kalmayınca nesiller televizyonun ve internetin emzirip büyüttüğü ruhsuz, kimliksiz ve merhametsiz nesiller olarak yetişsin. O toplumun babalarını borca, kredi kartı batağına, geçim derdine, işsizliğe ve açlığa mahkûm edin ki ne eşlerine, ne evlatlarına, ne de ailelerine ayıracak vakitleri kalsın. Evliliği pahalılaştırıp, nikâhsız birlikteliği ucuzlatın ki genç nesiller haram yollara tevessül etsin. Toplumun çekirdeği çürüyüp gitsin. Helal lokmayı ve helal kazancı zorlaştırın ki midelere giren faizli haram lokmalarla o toplumun kimliğini, özünü, ruh kökünü ve karakterini değiştirebilesiniz. Midelere giren haram lokmalar, duaların ve ibadetlerin kabul olunmasına engel olsun. O toplumun âlimlerini, hocalarını, imamlarını itibarsızlaştırın ki toplumu derleyip toparlayacak, onlara rehberlik edecek, istikamet belirleyecek olan âlimlere güven kalmasın. Öğretmenleri itibarsızlaştırın ki öğrencileri bile onları ciddiye almasın ve onların üzerinde hiçbir yaptırımları kalmasın. O toplumu dizilerden, yarışma programlarından, yemek, evlilik ve magazin programlarından başlarını kaldıramayacak hale getirin ki gerçek hayatla bağları kopsun. Diziler vesilesiyle ahlaksızlığı yasak aşk, zinayı seviyeli birliktelik, adatmayı sıradan bir iş olarak gösterin ki toplumun temelleri sarsılsın. Müslüman siyasetçilere güveni sarsın ki Müslümanlar ve İslami siyaset, toplumun nazarında bir umut ve bir alternatif olmaktan çıksın. Peygamberi dini alanın dışına itin ki halkın İslami yaşamında yegâne örnek ortadan kalksın. Sürekli bize Kur’an yeter deyin ki Peygamber efendimizin hadislerini sorgulatıp deizmin önü açılsın. Özellikle Müslümanlara olan güveni de bitirebilirseniz artık oturup rahatlıkla kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Çünkü hedefinize ulaşmışsınız demektir”
D8 ülkelerinin harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Aktaş, “Bunların çözüm yolları da D8 ülkelerinin ayağa kalkmasıyla, yeniden hareketlenmesinden geçiyor. İslam Birliği olan D8 ülkeleri yani Türkiye, İran, Nijerya, Endonezya, Pakistan, Mısır, Malezya ve Bangladeş de, dünya petrol rezervlerinin yüzde 15,4 bulunuyor. Dünya doğalgaz yataklarının yüzde 2.5 var, bor, krom ve stratejik madenlerin çoğu D8 ülkelerinde, tüm inançların merkezi bu bölgelerde yer alıyor”
D8 ülkelerinin görevlerinden de bahseden Aktaş, “Bu ülkeler araç üretimi, pikap, otomobil vs yapmalıdır, helikopter ve uçak yapmalı, güneş ve rüzgar ile enerji üretmeli, doğalgaz ve sondaj ekipmanları üretmeli, tarım ve gıda teknolojisi alanında çalışmalar yapmalıdır. Çünkü insanlığın kurtuluşu için materyalizm değil maneviyatçılık, çatışma değil diyalog, çifte standart değil adalet, üstünlük ve tekebbür değil eşitlik, sömürü değil iş birliği, baskı ve faşizm değil insan hakları ve özgürlük diyoruz”
İl genelinde teşkilatların tamamlanmasıyla birlikte İl Kadın Kollarının da kurulacağını söyleyen Aktaş, “Bir tespitimiz var, inşallah bu başkanımızla devam edeceğiz. O da çalışmalarına başladı” dedi.
Kendilerinin ağırlıkta olduğu bir ittifakın düşünüleceğini söyleyen Aktaş, şunları söyledi: “Şuanda bizim ittifak yapacağımız bize yakın bir parti yok, olsaydı eğer onlardan birisiyle beraber olurduk. Dolayısıyla bizler, aynı ittifak içerisinde yer alırsak olumsuz politikaların ortağı olmak istemiyoruz. Lakin şu olabilir, bizim kontrolümüzde bir ittifak olursa, bizim ağırlığımızın olduğu bir ittifak olursa bu düşünülebilir. Lakin şu aşamada biz, herhangi bir partinin yanında, ucunda, desteğinde, koalisyon bile istemeyiz. Çünkü hizmet yapılamıyor, biz tamamen bağımsız, gerçekten millete kendini adayan, ülkemiz için uyumadan gece gündüz çalışacak tek başına bir iktidar talep ediyoruz. Bunu eninde sonunda inşallah becereceğimizi de düşünüyoruz”C.M.