Prof. Dr. Hatice Kurtuluş, yeni yoksulluğun kentlerde büyük değişime yol açacağı görüşünde. Birgün’den Semra Kardeşoğlu’nun sorularını yanıtlayan Kurtuluş, “Uzman ve yarı uzman meslek sahipleri yoksullukla baş edemiyor. Onlar İstanbul’u terk edip kıra değil küçük kentlere göç edecek. Kastamonu, Kütahya gibi. Büyük kentler en zenginlerle en yoksullara bir de uzun süreli turistlere kalacak” dedi.
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden bir süre önce emekli olan Prof. Dr. Kurtuluş, Kardeşoğlu’nun “Kiraların bu kadar yüksek seyretmesi kentin yapısında ne tür değişiklikler getirebilir? Göç, tersine göç vb…” sorusunu, Kastamonu’yu da tersine göç alacak kentler arasında göstererek şöyle yanıtladı:
“Kentten sürekli bir göç var. Hesaplamaya göre dışarıdan göç olmasa İstanbul’un nüfusu düşüyor. Burada bir geçinemeyenler göçü var. Kentte yerleşik olanların göçü. Büyük kentlerde ciddi bir kaos var. Sermaye birikimi halen adaletsiz biçimde sürüyor. Belki size distopik gelecek ama iki grup kalacak kentlerde. Biri çok zenginler. Kapalı alanlarında ayrıştırılmış mekanlarında yaşayan zenginler. Onlar zaten kentte yaşadığını söylemiyor. Onların çocukları kentte bir mekânın adını bile bilmiyor. Belki bir kulübünkini biliyor. Tamamen ayrışmış bir dünyada yaşıyor. Kentte bir onlar bir de en yoksullar kalacak. Ortadakiler bu kadar kötü koşullarda yaşamayı istemiyor. Genç kesim de artık kendi istedikleri imkânı sunan kır değil başka kentlere gidecek. Çanakkale’ye örneğin, Kastamonu’ya Kütahya’ya, Muğla merkeze. Kendi işlerini o kentlerde de sürdürebilecek olanlar. Böyle bir göç bekliyoruz. Ama bu sosyal bilim elbette kesin değil ama gidiş o yönde. Yoksullar kalacak dedim çünkü bir sermaye birikimi var ve onun da ucuz emek gücüne ihtiyacı var.”
Kurtuluş, bu konuyla bağlantılı “Orta gelir grubundakiler de bu süreçte sıkıntıyı en çok dile getirenler oldu. Onlar ne yaşıyor?” sorusu üzerine ise şunları söyledi:
“En yoksullar hala iş bulabiliyor, razı oluyor, katlanıyor. Ama yukarı çıktıkça ortaya doğru hızlı bir yoksullaşma başlıyor. En yüksek işsizliğin bu kesimde olması da tesadüf değil. Yeni yoksulluk en ağır darbeyi uzman ve yarı uzman meslek sahibi kişileri vurdu. Uzaktan çalışma ve dijitalleşme emeğin payını azalttığı için etkilendi. Aşağıdan yukarı doğru yağ lekesi gibi orta gelir grubunu da içine alarak genişleyen bir yoksulluk yaşanıyor. O gruplar çare arayışına girdiğinde kentler onlardan boşalacak. Sözünü ettiğim orta sınıflar şehirleri terk edecek. Gidip ağır koşulda çalışmak yerine bu yoksulluğu daha az hissedeceği küçük kentlere gidecek.”