Yeni yıla doğru hızla yol alırken; yürekler geçmişin hüznü ve geleceğin sevincini birlikte taşır. Hele ki uğurlanan, 2020 gibi bol hüzünlü, endişeli hatta felaket bir yıl ise…
Bir virüs peşimizde, sosyal yaşamı dışarıda bırakmış, evlerdeyiz. Pandemi her ülkeye, her kente, her eve yavaşça sokularak, korku, belirsizlik ve endişe getirdi.Birdenbire yaşamımız ,görüntüleri eğen dışbükeybir aynadan yansır gibi hiç beklemediğimiz bir yöne doğru evrildi.
Yeni yılın uzattığı narin o incecik ipi tutup, umuda koşmak istiyorum. Ama yalnız değil, hep birlikte. Çünkü tek başına umut olmaz, mutluluk güdük kalır. Yılbaşı niçin önemli? Niye sevinçle karşılar, sevdiklerimizle birlikte kutlamak isteriz? Bana göre; sona eren yılla birlikte sorunları onda bırakıp, yeni başlangıçların hayalini kurarız. Her 31 Aralıkta karar verip, 1 Ocakta yeni bir ajandanın ilk sayfasına not düşeriz. Bu yıl sigarayı bırakacağım, zayıflayacağım, spor yapacağım ya da okulu bitireceğim, işe başlayacağım ve daha nice kararlar, belki de hiç gerçekleşmeyecek hayaller….
Umut ve hayaller olmadan yaşamı taşımak zor.Yeni bir yılı, yine ve yeniden umutla, mutlulukla hatta sevinçle karşılamaya hazırlanırken, toplumsal beklentilerim de var.
Nörolog psikiyatr Viktor Emil Frankl, ne güzel söylemiş;
“Önemli olan başımıza gelenler değil, başımıza gelenlere verdiğimiz cevaptır” diye.
Yaşadıklarımızdan aldığımız dersler, gelecekteki kazançlarımızın temelini oluşturmalı. İnsanlık her zaman iyi şeyler ummaya, var olacağına inanarak aramaya devam etmiştir. Aşı ve tedavi ile mutlaka bu virüs de tehdit edici özelliğini kaybedecek. Önemli olan bu süreçteki tavrımız.
İnsanın kendisiyle hesaplaşmasına olanak sağlayacak uzun süreçlerde evde kalıyoruz.Ailemize, yakınlarımıza, yanımızdakilere empati ile yaklaşıp, birbirimize zaman ayırmayı öğrenebiliriz.Ev yaşamını huzurlu ve üretici bir alana çevirebiliriz.
2021’in; insanların gereksiz bir yere gitmeyerek, olabildiğince evde kalarak, maskesiz dolaşmayarak, mesafeye dikkat ederek kendisini ve sevdiklerini kollayarak, aşı ve tedaviyle birlikte pandemiyi yendiği bir yıl olması,ilk dileğim.
Acılar yüreklere kor gibi düşerken, hep hastanelere koşulur. Sağlık kuruluşlarımız; kadının, erkeğin, çocuğun, yaşlının dünyasında hep vardır. Doğumlarda sevinci, hastalıklarda umudu, ölümde elemi kucaklar hastaneler. Doktorların yüreği okyanus gibi engin olmalı, diye düşünürüz hep. Şimdi onların değerini daha çok hissettik. Özverili çalışmalarıyla gece gündüz demeden, canımıza can katma uğraşını sürdürüyorlar.
2021’den umudum; tüm sağlık çalışanlarımızın amasız, fakatsız bir şekilde haklarına kavuşması.
Yüreğimizi aydınlatan, ruhumuzu okşayan güneş yerini, bulutlu havaların kasvetli kış soğuğuna bıraktı.Doğanın kabuğuna çekildiği günlerdeyiz. Gökyüzü zaman zaman kalın bir buz tabakası görünümüne bürünüyor. Tüm insanlık zor zamanlardan geçiyor. Kayıplarla yüreğimiz hüzünlü. Çalışanların yakınları virüs nedeniyle endişeli, çalışamayanlarınki karşılaştıkları maddi zorluklar yüzünden çok dertli…
2021’de kimsenin aç yatmadığı, ekonomik sıkıntının insanları boğmadığı bir Dünya hayal ediyorum.
Kışta da olsak, biliyoruz ki; önce bahar, sonra yaz gelecek. Umudun ölmeyeceği, mevsimlerin yok olmayacağı kesin. Yaşam bazen istenmeyen yollara sapsa da devamlılığı sürüyor. Çocuklar doğuyor, büyüyor. Ailelerinin onlara dair planları, hayalleri, umutları gelişiyor. Hayat, acı tatlı her haliyle yaşanırken, gençler TYT, AYT ve YDT olmak üzere 3 oturumdan oluşan YKS veLYS,LGS, ALES, TUS, DGS, EKPSS, YDUS, YÖKDİL, DUS, EUS sınavlarıyla (*) karşılaşıyorlar. Birden çoğuna girerek, iş hayatına atılma hayalleri kuruyorlar.
2021’den, geleceğimiz, umudumuzolan gençlerin işsizlikle boynunun bükülmediği bir yıl olmasını istiyorum.
Kim olursak olalım, nerede doğarsak doğalım, nasıl yaşarsak yaşayalım her koşulda öncelik; insan olmamızda, insanca davranmamızda olmalı. Bu Dünya’da herkes misafir, biraz nefes alıp, gitmeyecek mi? Önemli olan güzel, değerli ve doğru bir iz bırakmak. Kavgaların, yumrukların değil de birbirine saygı gösteren insanların konuşmalarına şahit olmalıyız.
2021’e, birbirimizi olduğumuz gibi kabul etme becerimizi yeniden kazanacağımız, huzurlu ve mutlu bir yıl olarak gelmesi için çağrı yapıyorum.
Tahammül sınavından geçiyoruz. Endişe beynimizi hapsediyor ve sahip olduklarımızın değerini hissetmemizi de engelliyor. Ancak yaşamı bırakmamak zorundayız. Sahip olduklarımızdan mutlu olmak, yaşamdan keyif almak, sağlığımızın değerini bilmek çok önemli. Dayanışma içinde olmak mutluluk verir. İhtiyacı olanlara destek olmak ruha iyi gelir. Geleneksel kültürümüzde yardımseverlikve sosyal dayanışma hayatın her safhasında var. İmkanlarımız ölçünde destek olduğumuzda, yardım ettiğimiz kişiden çok daha fazla bizim yüzümüz güler.
2021, herkesin mutlu olmak, mutlu etmek için çabalayacağı ve rahatsız etmeden, kibirsiz bir şekilde ihtiyacı olanlara destek olacağı bir yıl olsun.
Yeni yılın; size, sevdiklerinize, iyiliği için duacı olduğunuz insanlara, ihtiyacı olan herkese sağlık, ekonomik özgürlük, mutluluk, huzur ve tüm güzellikleri getirmesi dileğiyle…Başımıza gelenlere verdiğimiz cevaplar her zaman güzel ve her şey gönlümüzce olsun.
—————————————————————————————————-
(*) Bu sınav adları ve içerikleri T. C. ÖSYM resmi sitesinde yer almaktadır. Ayrıca aynı sitede bunlara ek olarakKurum Sınavları listesi de vardır.
MİNE ÖZGÜR