Kentler ekonomi alanındaki kalkınmalarının yanına sosyal gelişmelerini ekledikçe çok daha “kıymetli” ve “sürdürülebilir” bir kimliğe kavuşuyorlar şüphesiz, bu alanda tatlı bir rekabet tüm hızıyla sürüyor, kaybedeni olmayan bir yarış…
“Yeşil kent” kavramı da şehirlerin “zamane” yolculuklarının günümüzdeki istasyonlarından biri.
“Şehircilik” namına yeni bir kavram olsa da…
Süratle yayılıyor “iddialı” şehirler kulvarında.
Şehir hayatının sadece doğasını değil cümle bileşenlerini “sağlıklı” ve “sürdürülebilir” bir yapıya kavuşturmak hedefleniyor…
“Bütüncül”.
“Gaziantep Büyükşehir Belediyesi” bu alanda “örnek” bir başarıya imza attı misal…
“Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı Glasgow’da sürerken Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Gaziantep’i Yeşil Şehir İlan etti.”
Keza “İzmir Büyükşehir Belediyesi”…
“İzmir Yeşil Şehir Eylem Planı” ve “İzmir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı” tamamlandı.
(Büyükşehir belediyelerinden verdiğim örnekler yanı sıra il ve ilçe belediyelerinin bu alanda attıkları yahut niyet ettikleri adımlar sayfalar doldurmaya yetiyor…
Kastamonu belediyelerinin örnek girişimlerini de yazmak ve okumak nasip olsun.)
“Yeşil kent” külliyatı tarif edilmiş ve sıralı hale getirilmiş eylem planlarını bünyesinde barındırıyor…
Sayfaları okumak ve eyleme geçmek yeterli.
“Yeşil Kastamonu” kenti…
“Yeşil kent” unvanı ile taçlansa ne fevkalade olur.
Not: Şehrimizin “hava kalitesi” durumuna aklıma estikçe bakıyorum…
Yılın her döneminde tedirgin edici göstergeler eksik olmuyor ne yazık ki.
Dün misal…
“Hassas” idi.
“6” kademeli indeks “iyi, orta, hassas, sağlıksız, kötü, tehlikeli” istasyonlarından oluşuyor…
“Hassas” hava kalitesi olduğunda sağlık namına “hassas” vatandaşlar için tehlike çanları çalmaya başlıyor.
Hava kirliliğinin şehrimizde varlığının sebepleri elbette farklı ve çok…
Saymakla bitmez.
Kamu ve yerel yönetim hava kirliliğini önlemek için elbette elinden geleni yapıyordur, zerre şüphemiz yok, sittin senedir değişen pek bir şey yok ne var ki…
Çok daha tehlikeli sulara açılmamız önleniyordur belki de.
Hava kalitemizin “hassas” olduğu günlerde “anons” yapılsa da “hassas” vatandaşlarımız kendilerini korumaya alsalar fena mı olur?…
“Dolu, don, kar…” uyarı mesajlarına “hava kirliliği” de eklense olmaz mı?
Sosyal medyadan duyurulması yeterli hatta…
Saniyesinde yekun millet haberdar.
Belki de ülkemizde “ilk” olur böylesi “sağlıklı” bir uygulama?…
“Sağlıklı şehir” için örnek oluruz.
MUSTAFA AFACAN