- Yerel gazetelerin ve basın mensuplarının şehrin hafızası olduğunu söyleyen ABA Arabuluculuk Merkezi Başkanı Arb.Av.Tuncay Yılmaz, “Hafızası silinen bir birey nasıl kendini bilemezse, kalbi olmayan bir insan nasıl yaşayamazsa, yerel gazeteleri olmayan bir şehirde aynen öyledir” dedi. Yılmaz, gazetecilerin özlük haklarından, resmi ilanlara kadar bir çok konuda hükümetin kapsamlı bir düzenleme yapması gerektiğini de ifade etti.
ABA Arabuluculuk Merkezi Başkanı Arb. Av. Tuncay Yılmaz,yerel gazetelerin ve basın mensuplarının sıkıntılarına dair düşüncelerini kamuoyuyla paylaştı.
Bu açıklamayı yerel gazetelerin ve basın mensuplarının sıkıntılarına dair düşünceleri kamuoyuyla paylaşmak ve ülkenin en yetkilisi Cumhurbaşkanı’na ulaşmak adına yaptıklarını söyleyen Tuncay Yılmaz, “Aba Arabuluculuk Merkezi olarak bizim anlayışımızda hiç kimse kendisi için yaşamaz. Herkes kardeşi için yaşar. Menfaati öldürmenin en kolay yolu budur. Yerel basındaki kardeşlerimiz birçok görev ifa etmektedirler ve işin en temelindeki kardeşlerimizdir. Onlar vasıtasıyla ulusal ve uluslararası medya bilgi sahibi olmaktadır. Yerel basınımızdaki kardeşlerimiz olmadan ulusal ve uluslararası medyanın bir önemi olamaz. Tabiri caizse basın dünyasını bir binaya benzettiğimizde binanın temeli yerel basındır. Binanın temelini çekip alırsanız ne kat kalır nede bina kalır. Bu sebeple yerel basın yok olmamalıdır ve mutlaka çok güçlü şekilde desteklenmelidir” dedi.
Yerel basının şehrin ufkunun ve düşüncesinin dışavurumu olduğunu da söyleyen Tuncay Yılmaz, “Kastamonu’muzda çıkan tüm gazeteler bu şehrin hem hafızası hem de kalbidir. Hafızası silinen bir birey nasıl kendini bilemezse, kalbi olmayan bir insan nasıl yaşayamazsa, yerel gazeteleri olmayan bir şehirde aynen öyledir. Zira yaşadığımız bu şehrin 150 yıl önceki halinden, günümüze kadar insanların düşüncesinden ve yaşayışından ancak yerel basınımızdan bugünlere ulaşan bilgilerle haberdar olabiliyoruz. Yaşadığımız günde şehrimizin en ücra köşesinde vuku bulan hadiseleri de yine yerel gazetelerimiz ve yerelde hizmet veren değerli basın mensubu kardeşlerimiz vasıtasıyla öğreniyoruz” diye konuştu.
“Savaşta da barışta da, karda da çamurda da, zorlukta da kolaylıkta da, gecede de gündüzde de her ortamda bazen görevi için bazen de vicdanın gereği olarak, ne mesai nede mesafe mefhumu gözetmeden, sadece haberi ulaştırmanın gayretiyle hayatlarını ortaya koyarak, yaşanandan haberdar olmamızı sağlayarak, esasında bir açıdan da toplumsal sorumluluğun gereği için haber ulaştırma yükümlülüğünü en temelde yerel gazetelerimiz ve basındaki kardeşlerimiz gerçekleştirmektedir” diyen Tuncay Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ŞEHRİN TARİHİNİ YEREL GAZETECİLER YAZIYOR”
“Kendilerine ne kadar teşekkür etsek onların emeğinin karşılığı olamaz. Dolayısıyla bir şehrin hafızasına sahip olmak ve sonraki kuşaklara aktarmak için yerel basına sahip çıkılması hepimiz için her şeyden önce vicdani bir vecibedir. Çünkü bir şehrin tarihini yazanlar, bizzat yaşayarak yerel basında görev almış insanlardır. Hele de Kastamonu’da bir buçuk asırlık bir basın hayatı olduğunu nazara aldığımızda yerel basına sahip çıkılması çok daha önemli hale gelmektedir. Yerel basında çalışan kardeşlerimizin sosyal ve mali haklarının iyileştirilmesi hükümetimize güç değildir. Bu sebeple zorlu görevleri yerine getiren yerel basındaki kardeşlerimizin yıpranma hakkı ve gelirleri başta olmak üzere hakları hükümetimizin doğrudan desteğiyle iyileştirilmelidir.
“ORMAN İLANLARI GAZETELERDE ÇIKMALI”
Bu manada günümüzde yerel basını ayakta tutan en önemli kaynaklar abonelikler ve resmi ilanlardır. Abonelikleri cazip hale getirmekte, resmi ilanlarda önceliği yerel basına vermekte, şüphesiz hükümetimizin yapacağı düzenlemelerle ve tasarruflarla gerçekleşecektir. Misalen şehrimizin somut durumu açısından baktığımızda Orman Bölge Müdürlüğü’nün tüm ilanlarının meblağ farkı gözetmeksizin yerel gazetelerde çıkarılmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Hatta yerel gazetelerimizin oluşturacağı bir havuz düşünülerek hepsinin paydaş olabileceği bir anlayış yerleştirilerek gazetelerimize destek olunmalıdır. Yerel gazeteleri olumsuz etkileyen konulardan biride günümüz teknolojisinin bir sonucu olarak internette her önüne gelenin gazeteci olmasıdır. Gazetecilik ayaklar altına düşürülemeyecek kadar onurlu ve önemli bir meslektir. Bu sebeple yerel basını güçlendirecek bir internet yasası mutlaka ivedilikle çıkarılmalıdır.
“ANADOLU’NUN SESİ” UYGULAMASI GELİRE DÖNÜŞTÜRÜLMELİ
Yine yerel yayın yapan gazetelerin bulunduğu İletişim Başkanlığı’nın sahipliğindeki “Anadolu’nun Sesi” sayfası binlerce insan tarafından kullanılmaktadır. Bu sayfada yerel gazetelere gelir sağlayacak şekilde ayarlanmalıdır. Yerel basının en çok yaşadığı sıkıntılardan olan ve bugün birkaç kişinin tedarikçiliğinde döviz endeksiyle gelen kağıt konusunda mutlaka üretici hale gelmemiz için belirli şehirlerimizin hazırlanması ve maliyetleri düşürücü tedbirlerin hayata geçirilmesi, bir gazetenin ortalama maliyetinin 2,5 TL. olduğu düşünüldüğünde zorunluluktur. Aba Arabuluculuk Merkezimiz olarak yerel basınımızın yaşadıkları bizleri de ilgilendirmektedir. Bizlerde sahip olduğumuz değerlerimizin, tecrübemizin ve düşüncemizin gereği olarak devletimiz ve milletimiz için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”