- Salih Kömleksiz’in başkanlığa seçildiği BBP Kastamonu Merkez İlçe Genel Kuruluna katılan Bozkurtlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yelis, partililerine kendi amblem ve adaylarıyla gireceklerini belirttiği 2023 seçimlerini hedef gösterdi; Kavala davasıyla ilgili görüşlerini açıklarken de, “Milliyetçiliği ve ulusalcılığını söyleyip oy potansiyeli üzerinde siyaset yapan partilere, ‘çizginizi lütfen net koyun’ diyoruz” ifadesini kullandı.
- Siyasi Partiler Kanunu’ndaki değişiklikler ile Türkiye’de lider sultaların önüne geçmenin mümkün olmadığını söyleyen Yelis, kanunun bir an önce demokratikleştirilmesi, üyeden yukarıya doğru demokratik bir yapıya kavuşmasının yeni teklifleri olduğunu belirtti ve “Barajların sıfıra indirilmesi, ön seçimin yapılmasıyla ilgili ise dün de aynı şeyi söyledik, bugün de aynı şeyi söylüyoruz” dedi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Kastamonu Merkez İlçe Başkanlığının 1. Olağan Genel Kurulu Pazar günü yapıldı.
Divan başkanlığını Ali Keser, yardımcılığını Abdurrahman Açıkgöz, kâtip üyeliklerini de Beyzanur Güzlü, Arzu Külçe ve Semih Ayvadoğlu’nun yaptığı genel kurula BBP Genel Başkan Yardımcıları Ahmet Yelis, Ali Keser ve Mahir Alay, Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyeleri Abdurrahman Açıkgöz, Tahir Şahin ve Gökmen Türkkanı da katıldı.
Salih Kömleksiz’in yeniden başkanlığa seçildiği genel kurulda Merkez İlçe Yönetim Kurulu da Ali İhsan Anbarcı, Ahmet Samancı, Akın Şahin, Erol Külçe, Hakan Kebabçıoğlu, İsmail Kırıkoğlu ve Muhammed Nayir Eraslan ’dan oluştu.
Salih Kömleksiz
Genel Kurulda açılış konuşmasını yapan BBP Merkez İlçe Başkanı Salih Kömleksiz, “Kastamonu’da partimiz olarak güzel hizmetler yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Kastamonu’yu Allah’ın izniyle Büyük Birlik Partisi’nin kalesi yapacağız” dedi.
Satılmış Külçe
BBP İl Başkanı Satılmış Külçe de, “Önceden olduğu gibi bundan sonra da Kastamonu için çalışacağımıza var gücümüz ile devam edeceğiz. Büyük Birlik Partisi olarak Kastamonu’da istediğimiz seviyeye emin adımlarla ilerleyeceğiz. Bu vesile ile kongremizin ilimize, ülkemize hemşerilerimize hayırlı olmasını diler, katılımcılarımıza da teşekkür ederim” diye konuştu.
Ali Keser
Genel Kurula katılan Genel Başkan Yardımcılarından Ali Keser, partililerine şöyle hitap etti:
“Kastamonu Merkez İlçe 1. Olağan Genel Kurulumuz hayırlı ve uğurlu olmasını Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum. Ben Genel Başkan Yardımcısı olmamdan hariç 57 senedir inandığım bir dava uğruna mücadele eden birisiyim. Çok tecrübelerimiz oldu. Burada belki bu salon dolmamış olabilir ama 10 tane sağlam kişi bin kişiden daha evladır. Bugün bu kongreye gelenlerin hepsini Büyük Birlik Partisinin Türk İslam Ülkücülüğü fikrinin bayraktarı olarak görüyorum. Hepinizden Allah razı olsun. Bu da kolay bir şey değildir. Bugün ailenizden, çocuğunuzdan ayrılıp fedakârlık gösterip buraya geliyorsunuz, bu öyle basit bir şey değildir, hepinize teşekkür ediyorum. Adı büyük denilen partilerin kongrelerini takip ediyorum inanır mısınız çoğu yerde büyük parti denilen partilerin kalabalığı bu kadar bile yok, bunu da bilesiniz. Bizin partimiz bir dava, inanç partisidir. Hazine yardımı almadan insanların fedakârlıkları ile kazandıkları para ile emekli parasından, esnaf esnaflıktan kazandığı paralardan ayırabildiği kadar çoluk çocuğunun rızkından ayırarak bu partiyi ayakta tutmaya çalışan insanların partisidir. Kesinlikle başka partilerden görev yapanlar alışkanlıklarından dolayı ceplerine para girmediği zaman rahatsız olurlar. Bizde cebimize para girdiği zaman rahatsız oluruz. Çünkü biz fedakârlığımızı kendi ölçümüzü ayarlar ona göre yaparız ve katkımızı ilçelerde, illerde ve genel merkezde yaparak partimizi ayakta tutarız. Şu anda genel merkezimiz hazine yardımı almamasına rağmen merkez karar üyelerimizden aldığı aidatlarla ayakta duran bir parti. Partimizi illerimiz ve ilçelerimiz kendi yönetimlerinin fedakârlıkları ile ayakta tutanlardır. Bu inanmışlığın bir ölçüsüdür. İnandığın bir dava inandığını görüşü olan kişiler her türlü fedakârlığı yapar, elinden gelen fedakarlıkları yapan kişi de bundan gocunmaz. Ben 57 senedir ülkücü hareketin içersinde ilk kuruluşundan beri mücadele ediyorum. Büyük Birlik Partisi de 30’ncu senesine girdi. Kuruluşundan beri dimdik ayakta duruyorsa sizin gibi kardeşlerimizin fedakârlıklarından dolayıdır. Kesinlikle şunu söylüyorum DSP denilen parti kayboldu gitti, ANAP denilen bir parti kayboldu gitti, DYP denilen bir parti kayboldu gitti. Daha bunlar gibi çok var, bu partilerin gidiş sebebi ise menfaate bağlı olduğu için gittiler. Biz ise hiç bir yardım almadan 30 yıldır inanmışlıktan dolayı ayakta duruyoruz. Bundan sonra önümüzdeki seçimler Büyük Birlik Partisi’nin kırılma seçimleridir. Kesinlikle bu seçimler bizim kendi gücümüzü gösterdiğimiz iktidara hazır olduğumuz bir seçim olacaktır. Hazır olduğumuzu gösterir bir seçim olacaktır.
Sayın Genel Başkanımız Mustafa DesticiBey ne söyledi en son konuşmasının birinde, biz Cumhur ittifakının ortağıyız, içindeyiz fakat hükümetin ortağı değiliz dediler. Bunu bir süreden beri biz kendi isim ve amblemimizle seçimlere katılacağız diyerek, bu konuşmaları Genel Başkanımızın ağzından sürekli duyuyoruz, bunları sürekli söylemeye başladı. Bu şudur, Büyük Birlik Partisi kamuoyuna milletimize iktidar olma yolunu açacak seçimlere katılacağını beyan ediyor. Allah nasip ederse önümüzdeki seçimlerde Büyük Birlik Partisi kendi isim ve amblemi ile seçimlere katılacak ve milletimizin oylarıyla iktidara hazır olduğumuzu da Allah’ın izniyle göstereceğiz. Genel Başkanımızın sizler tarafından iyi takip edilmesi lazım, ne söylüyor, ne mesaj veriyor, ne yapmamız gerektiğini anlatıyor. Bunu hepimizin iyi takip etmemiz gerekiyor. Biz ne zaman yükselişe geçsek birileri nifak sokmaya başlıyor ve çalışıyor. Bunu kuruluşundan bu tarafa görüyoruz. Biz dedikodulara meal vermeden kendi çalışmalarımız yapacağız. Onlara gerekirse cevap verilecek. Büyük Birlik Partisinin Genel başkanı Mustafa Destici’dir, Büyük Birlik Partisi camiası da onun arkasında dimdik durmaktadır. Fısıldı gazetesi ile yanlış yalan sözlerle sanki Büyük Birlik Partisi’nde ikilik oluyormuş, muhalefet oluşturuluyormuş gibi kafa yoran bazı konuşmaları duyuyoruz. Bunlara itibar edilmemesi lazım. Bunun yanlışını da herkese anlatmamız lazım. Biz yolumuza emin adımlarla ilerliyoruz, ilerlemeye de devam edeceğiz. Biz artık vaktimizin geldiğine inanıyoruz. İktidar olmanın vaktinin geldiğini artık biliyoruz. Bunu herkes de görüyor. An ket firmaları da doğruyu yansıtmıyor. Parayı kim verirse onun düdüğünü çalıyor. Onların hesabına, aleyhine anketler yapıyorlar. Anketçilerin sonuçları gerçeği yansıtmıyor. Seçmenleri de etkilemeye çalışıyorlar. Bunlara biz inanmayacağız, onların da oyununa gelmeyeceğiz, inşallah ilk seçimlerde de iktidar biz olacağız.”
Ahmet Yelis
Son konuşmayı yapan BBP’nin Kastamonu Bozkurtlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yelis, parti olarak ilimizdeki ilk kongrelerini düzenlemekten mutluluk duyduğunu belirtti ve şunları söyledi:
“Bu kongrenin akabinde 20 ilçemizde kongreler serisini tamamlayıp sonucunda da Kastamonu’muzun il başkanının seçeceğimiz il kongremizi de icra edeceğiz. Bugün burada verdiğimiz startın bundan sonraki her alanda daha genişlemiş bir vaziyette bütün Kastamonu’yu kapsayacak şekilde olacağından da kimsenin endişesi olmasın. Aynı zamanda buradan başlayan bu standardımız, Haziran 2023 için bir ilk adım olacak. Bugünden itibaren her ilçemiz ve her ilimizde aday adaylarımızı tespit ederek yarışın içerisine gireceğiz. Bir tarafta Cumhurbaşkanlığı ile olacak olan seçimde, diğer tarafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne milletvekillerinin seçileceği seçimlere olan hazırlıklarımız ile birlikte kendi ad ve amblemimizle inşallah startı veriyoruz. Bundan sonraki çalışmalarımız 2023 Haziran seçimlerine en yüksek oranda TBMM’ye milletvekili sokmak ve en yüksek oranda oy almaktır.”
Yelis, konuşmasını, partinin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu birlikte siyasete başladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gururla ve şerefle Bozkurt ilçesinden olduğumu da beyan etmiş bir arkadaşınız ve hemşehrinizim. Kastamonu’nun Türkiye’de hak ettiği yere gelmesi için mücadele edeceğiz. Türkiye çok ilginç süreçler yaşıyor. Bu süreçleri hep beraber izledik, izlemeye de devam ediyoruz. Özellikle 2013 Haziran ayında başlayıp yaklaşık 4-5 ay süren bir Gezi olaylarını izledik. Bu Gezi olaylarında belki başlangıçta bir çevre hareketi gibi görülen olayların daha sonra nasıl terörü hizmet eden, ülkenin bütünlüğünü tehdit eden bir alan olduğunu da hep beraber gördük. Bir nevi o sıralarda verilen start, o günün şartlarında Türkiye ekonomisinin belki bu kadar zorlanmadığı belki de birtakım verilerde en güzel seviyelerde olduğu alandan bugünlere birçok olay yaşayıp geldik. 2013 Gezi olaylarının hemen akabinde 17/25 Aralık olaylarını yaşadık. 15 Temmuz 2016’da da hain FETÖ darbesi ile bu millet kaç karşıya kaldı. Bu olayların akabinde ülkenin içerisinde yaşanan olaylar Türkiye’yi sistem değişikliğine, yönetimde bir hükümet modeli değişikliğine kadar götürdü. 16 Nisan 2017 tarihinde sizlerle hep beraber ben de buraya gelmiştim. Anayasa değişikliği konusunu konuştuk, tartıştık. Biz Büyük Birlik Partisi olarak referandumda evet diyerek anayasa değişikliğinde çorbada bir tuzumuz olmuştu. Bunun akabinde 2018 yılında ise seçimler oldu. Bu sıraladığımız üç olay Türkiye’nin kaderinde köklü değişiklikler meydana getirdi. Özellikle bu olayların akabinde seçimlere girerken yine anayasa değişikliğinin yapılması sonucunda Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı olmak üzere iki ittifak ortaya çıktı. Bizler Büyük Birlik Partisi olarak Cumhur İttifakı’nın yanında yer aldık. Çünkü Cumhur İttifakı bizim hayata bakış açımızı, bizlerin değerlerini ve kendi içerimizde ufak tefek farklılıklarımız olmasına rağmen büyük oranda temsil ediyordu. Yani örnek vermek gerekirse Cumhur İttifakı’nın buluştuğu ilkeler yüzde 65, yüzde 70 oranında iken Millet İttifakı’na baktığımızda yüzde 10, yüzde 15 oranında bir alan bıraktığı için Biz Cumhur İttifakı’nın içerisinde yer aldık. O tarih içerisinde Büyük Birlik Partisi olarak bizler AK Parti listelerinden seçimlere girdik. Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti kendi ad ve amblemleriyle seçimlere girdi. O günün şartları belki onu gerektiriyordu ama bugün iddialı bir şekilde söyleyebiliyoruz ki partimiz 2023 seçimlerinde kendi aday ve kendi ad ve amblemiyle katılacaktır.
Son günlerde yargının Osman Kavala ile ilgili verdiği karar çok gündemde. Cezayı az bulabilirsiniz çok bulabilirsiniz ama bunun daha istinafı var, daha bunun Yargıtay safhası var. Bu safhalardan sonra da yargı süreci nihayetinde sona erecek. Biz işin hukuki tarafını hukukçulara bırakıp siyasi tarafınca şu mesajları vermek istiyoruz. Özellikle kendisini milliyetçi, ulusalcı, Atatürkçü olarak tanımlayan partinin lideri çıkıp kamuoyuna şunu rahatlıkla söyleyebiliyor: ‘Osman Kavalı’nın çok muteber bir insan olduğunu, ona verilen cezanın yersiz ve haksız olduğunu’ ve bugünkü yargının, hükümetin her birini de suçlayarak birtakım kelimeler sarf edebiliyor. Biz net bir şekilde şunu söylüyoruz Osman Kavala sürekli olarak durduğu çizgi itibarıyla bu ülkenin hayrına olacak işlerin dışında bu ülkeye zarar verecek her meselede de yer almış bir kişidir. Bundan dolayı, milliyetçiliği ve ulusalcılığını söyleyip oy potansiyeli üzerinde siyaset yapan partilere, ‘Çizginizi lütfen net koyun’ diyoruz. Daha dün bu milletin şehitlerine hakaret eden şehit yakınlarına küfür eden partisel olarak ceza vermediğinizi bir yere not ettik. Onu da unutmadık. En azından en hafifinden partinin disiplin kuruluna sevk edebilirdiniz. Lütfen kendi çizginizi bir gözden geçirin, yaptığınız eylemlerle söylemler arasındaki farkları da giderin. Bir partinin sözcüsü de ısrarla her yaptığı basın toplantısında biz ne söylersek söyleyelim ister millet ittifakının yapmış olduğu politikaları eleştirelim, ister Millet İttifakı’nın içerisindeki birlikteliğin gerçek olmadığını ve ülkenin yönetiminde gerçek bir projelerinin olmadığından bahsedelim. Hemen çıkıp bir fotoğraf merakı sarıyor bu arkadaşı ve ‘Bir 3’lü fotoğrafta çektirin görelim.’ diyor. Sayın Özer, Büyük Birlik Partisi olarak fotoğraf çektirme meraklısı değiliz, eğer bizim üçlü bir fotoğrafımızı görmek istiyorsanız 15 Temmuz hain darbesinden sonra Yenikapı’daki o fotoğrafa bakın, orada görürsünüz o fotoğrafı.”
Yelis, konuşmasını Siyasi Partiler kanunu ile ilgili şu değerlendirmelerde bulunarak tamamladı:
“Bu kanun ile bugün Türkiye’de lider sultaların önüne geçmek mümkün değil. Bu kanunun da bir an önce demokratikleştirilmesi, üyeden yukarıya doğru demokratik bir yapıya kavuşması Büyük Birlik olarak bugünkü teklifimizdir.
Seçim Kanunundaki değişikliklerle barajların sıfıra indirilmesi, aynı zamanda seçimlerle ilgili ön seçimin yapılmasıyla ilgili dün da aynı şeyi söylüyoruz bugün de aynı şeyi söylüyoruz. İnşallah en kısa zamanda bütün uyum yasaları da çıkar diyoruz.
Ülkemiz bir pandemi süreci geçirdi, pandemi sürecine etkileri bitmeden hemen bunun akabinde Ukrayna – Rusya Savaşı ortaya çıktı. Eğer Ukrayna’daki savaş ya da pandemi olmasaydı dahi dünyadaki ekonomik sistem zaten bir sıkıntı ile karşı karşıya gelecekti. Özellikle 2008 yılı sonrasında dünyadaki Amerika’da başlayan kriz sonrası basılan fazla para dünyanın başına bela olmuştur. Bugünlerde de onun faturasını ödenmesi ile karşı karşıya kalacaktık. Bunun üzerine pandemi ve Ukrayna savaşı tuz biber ekti. Bugün hem ülkemizde hem de dünyada çeşitli sıkıntılar var. Bunu hep beraber yaşıyoruz. Bir ülkedeki gayri safi milli hasıla o ülkenin totali üzerinden yapılır. Hükümetler ve devletler bu gayri safi milli hasıla’yıeşit bir şekilde hakça paylaşımını yapmak zorundadır. Bunu yapmazlarsa ülkedeki sıkıntılar daha da fazlalaşır. Eleştiri noktası olarak şunu söylemek isterim. Bugün BAĞ-KUR emeklilerinin çekmiş olduğu sıkıntı had safhadadır. Ayrıca emeklilerimiz bayram ikramiyesini sadece 100 lira artışla alabildi. Yani bugün Türkiye’de yüzde altmış TÜİK verilerine göre enflasyondan bahsediyorsak en azından 1500 lira olması lazımdı. Ülkeyi yönetenler mutlaka emeklinin, dul, yetim ve dar gelirlilerin yanında durmak zorundadır. Eğer bunlar yapılmazsa toplumdaki homurdanmalar ve muhalefetler artar.”
Cengiz MUHZİROĞLU