Edip Nazlı’nın eczanesi aynı zamanda “gurme dergahı” olarak hizmet veriyor senelerdir, Şeyh Edip Efendi Kastamonu kadim lezzetlerini kah anlatır kah ikram eyler, müritleri huşu içinde vaaz dinler, huzurdan “He, Hü” nidası ile çekilirler, mevcutlar yerlerini yeni gelenlere bırakırlar…
Son vaazın konusu “Kastamonu’nun eski susamlı simidi” oldu.
Şeyh Edip Efendi’nin dizi dibinden ayrılamamaya özen gösteren söz dinler bir müridiyim söylemesi ayıp, uzakta olsam bile gönüllerin bir yerde olduğu neşesiyle yaşar, ilk fırsatta koşa koşa huzuruna varır, hikmetinden pay kapmak için kulaklarımı kurt köpeği gibi açarım…
Gurmelikte kalfa peştamalı bağlayacağı güne ulaşmak için gözüne girmeye can atarım.
“Kastamonu’nun 1960 ve 70’li yıllardaki susamlı simidi bir başkaydı” diye söze başlayınca, dikkat kesildik haliyle, “Yaptırdım Çakır’a, eski günleri hatırladık” diye devam etti…
“Hani bize?” dedik bir ağızdan.
Müritlerini kırmadı Şeyh Efendi, Simitçi Çakır’a haber uçurdu derhal, dün sabah saati için sözleştik, gece sabaha kadar gözümü uyku tutmadı desem yeri…
Kıpır kıpırdı yüreğim.
Nasrullah Meydanındaki Kastamonu Simit Fırını’nda, “Çakır” namlı simit ustası Muammer Aslan Kastamonu’nun kadim susamlı simidini bir güzel yaptı getirdi…
Lezzet deryası.
Kapanın elinde kaldı yeminle…
Bir ucundan yapışabildim.
Sade simit hamurundan yapılıyor eski susamlı simidimiz. “Un, tuz, maya, elma pekmezi, susam” içeriğiyle…
Sıcak kazan içindeki elma pekmezinde makarna gibi pişirildiğini düşünün simidin.
(Mevcut susamlı simit “yeni versiyon”…
Un, tuz, maya, susam yanı sıra yağ ve şeker de ilave edilip, soğuk elma pekmezine yahut şurubuna batırılıyor.)
Eski susamlı simidimiz rafa kalktı…
Varsa yoksa yeni versiyon.
Edip Nazlı yanı sıra Trabzon gurmelerinden Kamil Avcı, Usta Muaammer Aslan, Mehmet Kaykanacı ve Bülent Ecevit ile birlikte kadim simidimizin tadına baktık…
“Bülent Ecevit” başta olmak üzere hepimiz “10” üzerinden “10” puan verdik.
Edip Nazlı’nın kıymeti büyüktür Kastamonu’da…
Kimin aklına gelir eski susamlı simit.
Memleket sevdalısı olmak için yürek yanı sıra damak da olacak insanda…
Vatanının sunduğu lezzetleri bilmeyen insan, vatanın değerini nerden bilecek?
- ••
Kirazdağı’nın peşinde
Taşköprü’nün meşhur “Kirazdağı peyniri”nin peşine düştüm…
“Kirazdağı’nda kimse kalmadı” bilgisi geldi.
Taşköprü ovasında dahi boşaldıktan sonra köyler…
Dağda, tepede in cin top oynaması gayet normal.
1800’lü yıllardan bahsediyorum…
Yapılan peynir keçi tulumuna basılıp toprağı gömülürmüş, üç beş ay sonra çıkarılır çarşı pazar satılırmış.
“Kirazdağı peyniri” büyük olasılık günümüzde “Kargı tulumu” olarak arzı endam eyleyen peynir olabilir…
Deliller o yönde.
- ••
Elektrik kesintili günaydın
Dün sabahtan öğleye kadar Nasrullah Meydanı havalisinde elektrik yoktu…
İş güç durdu.
Hemen her gün bir mahalde elektrik arızası yaşandığına ve dakikalarca onarımın gerçekleşmediğine dair şikayet kıyamet…
Vatandaş bezmiş.
Sordum soruşturdum…
Yetkili kurumun gerekli bakım ve onarımda eksik kaldığı, arıza olmadıktan sonra şebeke bakımı yapılmadığı, onarım ekiplerinde malzeme eksiği olduğu iddiası ile karşılaştım.
İlgili kurumdan açıklama filan beklediğimden yazmıyorum…
Tipik bir “Kimi kime şikayet edeceksin” hali, özelleştirmiş vermişsin, elektrik olduğu anlara şükretmekten başka çare yok.