Partinin biri Kuzeykent pazaryerinde ev kadını üreticiler için dört günlük pazar kura, “bir umut bir umut” ev kadınları tezgah aça, üç beş kuruş ekmek parasının peşine koşa, başlarına partili kadınlar vara, parti üyesi yapa, diyeceğim o ki vatandaş geçim derdinden inim inim kıvrana, parti oy peşinde deli divane ola…
Sineğin yağı işte böyle çıka.
Dostlar alışverişte göre…
İlk gün sonunda esnaflar evlerine elleri boş döne.
Esnaf siftah edemeye, cebi boş olmasına boş da…
Partiye onlarca üye kaydola.
Parti hedefine ulaşa…
Esnaf kadınlar ev götürecek ekmek araya.
Vara başına esnaf kadınların partililer, “partiye üye yapalım” diyeler, “imzayı at, bir şey olmaya”…
Neylesin garibim, nerden bilsin partiyi, derdi ekmek parası, utancı belasına imzayı basa.
Tezgahları tek tek dolaşa…
Çoğu zaten üyeleri çıka.
Yanarsan garibanın haline yana…
Zerre rastlanmaz haline ağlayana.
Gariban düz yolda dağa tepeye tırmana…
Partilerin arabası her dem dere tepe düz yolda uça.
Gariban pazarda tezgah açmak için üye ola, işe girmek için üye ola, yardım almak için ola, çoluk çocuğun geleceği için ola…
Üye ola vatandaş partiye üye ola.
Hiç etik olmaya…
Ayıp ola.
- ••
Not:
“Yükseköğretim Kurulu tarafından yükseköğretim tarihinde ilk kez kurgulanan ‘Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi’ kapsamında Üniversitemiz ‘ormancılık ve tabiat turizmi’ sahasında ihtisaslaşacak üniversite olarak belirlendi.”…
Mevzu bu.
Metindeki kahramanlar…
YÖK ve Kastamonu Üniversitesi.
“Tabiat” Arapça kelime…
“Doğa” Türkçe.
YÖK, Türkçe kelime sevmiyor…
Arapça seviyor.
Nereden biliyoruz…
“Tabiat turizmi” diyor misal, “Doğa turizmi” demiyor.
Geçtim Arapça yahut Türkçeyi…
Mevzunun aslı “Doğa turizmi” yahut daha bilindik ifadeyle “Ekoturizm” zaten.
(“Turizm” ve “Ekoloji” kelimeleri de Fransızcadan çevirme, gerekirse bunları da kullanmayalım…
En azından YÖK, duyarlı olmalı “yerli ve milli” dil kullanımına.)
Yıllardır turizme emek verdim…
“Tabiat turizmi” ifadesini yeni duydum yalan yok.
YÖK ve üniversitemiz “milli” ve “yerli” olmak konusunda muhteşem…
Örnek resmen.
- ••
Not 2:
“İhtisas” kelimesi misal…
Arapça.
“İhtisas” kelimesi yerine Türkçe bir kelime bulunamaz mı?…
İstedikten sonra niçin bulunmazsın.
Halk istediği lisanla konuşur, yazar, çizer…
YÖK ve üniversitenin daha özenli olması gerekmez mi?