23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları el kadar okul bahçelerine mahkum edildi yine, son yıllardaki makus kaderine teslim edildi, hele İsfendiyarbeyİlkokulu’nda gerçekleştirilen “resmi” tören ne bahçeye sığdı ne de gönüllere…
Lütfen bayramı hem ruhuna hem de şekline uygun kutlayalım.
Son yılların icadı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı okul bahçelerinde kutlamak…
Her okul gücü, yeteneği ve isteği nispetinde kendi kutlama programını okul bahçesinde sahneye koyuyor.
Velilerinin ekonomik gücü yüksek olan okullar kiraladıkları ses düzeni vesaire ile ortaya seyre amade bir program ortaya çıkarabilirlerken, bütçesi zayıf okullar çocukların genzine talim ediyorlar…
Veliler elde cep telefonu ile video çekmek için sahnedeler, itiş kakış, kavga gürültü.
Epeyce okul resmi bayram töreninin yapılacağı okul bahçesine taşınıyor…
Evvel zaman anayoldan bando ritmi eşliğinde, halkın alkışlarıyla stada yürürdü her okul, her cadde başından piyade bölüğüçıkarcasına, önceki gün rastgeldim yaya kaldırımından, vatandaşı yara yara yürüyorlar.
Bando takımları depoda…
Folklorcular hazır kıta.
(Hayatın ilk müzik grubudur bando…
Zamanın çocuklarından esirgeniyor.)
Hem “Ulusal egemenlik” hem de “Çocuk bayramı”…
Aynıçatı altında iki bayram el kadar okul bahçesine sıkıştırılıyor.
“Kabotaj Bayramı”…
Hükmünden.
İsfendiyarbeyİlkokulu’nda düzenlenen resmi bayram törenine katılan velilerden gelen şikayetler üzerinedir bu yazı…
Ne çocuklar alana sığabilmiş ne veliler.
Protokol tribününün keyfi gıcır her daim olduğu üzre…
Ya üst düzey memur olacaksın bayramda rahat edeyim deyince ya da seçilmiş siyasetçi.
Vatandaş bayramı ne izleyebilmiş ne rahat edebilmiş…
Köşe bucak.
Oysa ne dolu bir program…
Yer darlığından güme intikal.
Elinde çocuğunun gösterisine dair fotoğrafı olmayan veli var…
Arkalarda kalmış, cep telefonunun kamerasını denk getirememiş.
Günlerce hazırlık yapan çocuklara okul bahçesinde ızdırapçektirmek yakışmıyor, emeklerinin karşılığı bu değil…
Bırakın bir anı koysunlar ceplerine.
Egemenliğin padişah efendiden alınıp millete verilmesinin karşılığı da bu değil…
Vatandaş okul bahçesinde egemen değil çünkü.
Ah o eski bayramlar…
Akla ziyan.
- ••
Not:
Seçim maratonu bitti…
Şehir sessizliğe büründü.
Meslek odaları, sivil toplum örgütleri, kanaat önderlerinin dili zaten lal…
Siyasiler de suskunlar korosuna eklendi.
Kuş uçmaz…
Kervan geçmez.
4 sene sonra memleket kurtarıcılar ortaya çıkarlar namzet gömlekleriyle…
Envai projeler dillerinde.
Gürültü kıyamet…
Ardı suskunluk.