KAS-DER başta olmak üzere ilimiz adına birçok çatı kuruluşun mimarlarından olan hemşerimiz Av. Yavuz Ballık, Kastamonu Tıp Fakültesi Vakfı’nın kurulması gerektiğine dikkat çekti ve destek olacağını söyledi.
Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı hemşehrimiz Prof. Dr. Hale Tufan da bu vakfın mutlaka kurulması gerektiğini, üzerine düşen tüm görevi yerine getirmeye de hazır olduğunu belirtti.
YAVUZ BALLIK
İlimizin saygın isimlerinden emekli noter Av. Yavuz Ballık, ilimiz için tıp fakültesinin ve üniversite hastanesinin aciliyetini dile getirerek bir an önce Kastamonu Tıp Fakültesi Vakfı’nın kurulması gerektiğini kaydetti.
2007 yılında Hacettepe Üniversitesi bünyesinde Kastamonu Tıp Fakültesi kurulacağı haberini aldıklarında büyük mutluluk yaşadıklarını ifade eden Ballık, “Hacettepe Tıp Fakültesi’ni yakından tanıyorduk, iki değerli hemşerimiz Prof. Dr. Nasih Nazlı ve Prof. Dr. Sırrı Kes orada görev yapıyorlardı çünkü. Başladığımız iyi bir işi nedense başarı ile bitiremiyoruz. Kastamonu Tıp Fakültesi’nin 2007 yılından beri şehrimizde eğitime geçememesinde her birimizin eksiği var” dedi.
İlimizde sağlık hizmeti veren hastanelerin tam kapasite çalışmalarına karşın yine de talebe karşılık vermekte zorlandıklarını kaydeden Ballık, “Üniversite hastanesinin ilimize kazandırılması çok önemlidir. Vakıf, eksikleri tamamlamak bakımından muhakkak ki faydalıdır. Tüm vatandaşlarımız bu işe candan eğilmeli ve ilgilenmeli. Herkesin elini taşın altına koyması gerekir” çağrısında bulundu.
HALE TUFAN
Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Hale Tufan da Kastamonu Tıp Fakültesi Vakfı’nın kurulması gerektiğini belirttiği açıklamasında şunları söyledi:
“Kastamonu Üniversitesi yüzlerce, binlerce yıllık kültür, tarih, doğa, eğitim ve maneviyat değerleri ile dolu topraklar üzerinde kurulmuştur. Bütün bu yıllar boyunca o zamanın üniversiteleri olan medreselerde tıbbın da içinde yer aldığı bir çok alanda eğitim verilmiştir. Kastamonumuzun onyıllar süren modern üniversite hayali nihayet 2006 yılında gerçekleşmiş, hemen ardından 2007 yılında da Hacettepe Üniversitesi’ne bağlı bir tıp fakültesi kurulmuştur. Bakanlar Kurulu’nun 2015’deki kararı ile Kastamonu Üniversitesine devredilen tıp fakültesi, yerleşim, temel alt yapı, fakülte binaları, kadroları olmakla birlikte, maalesef Kastamonu’da faaliyet göstermeye başlayamamıştır. Gerekli şartlar oluşamadığı içinbütün bu altyapı zaman içerisinde atıl duruma gelmekte, tıp fakültesi bir türlü kendi memleketinde faaliyet gösterememektedir. Gelinen noktada; tıp fakültesi öğrencileri Kastamonu Üniversitesi adına Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde eğitim görmektedir. Bu durum üniversite açısından bir prestij kaybı olmakla birlikte şehrin gelişimi için de bir olumsuzluk arz etmektedir. Üniversitelerin sıralandığı tablo gözden geçirildiğinde Kastamonu Üniversitesi ‘Tıp Fakültesi Olan Üniversiteler’ arasında bile yer bulamamaktadır. Bu tesbit, sizin de belirttiğiniz gibi, tıp fakültesinin kapatılma endişesini daha da artırmaktadır.
Hemen her Kastamonulu gibi ben de yıllardır tıp fakültesinin Kastamonuya kazandırılması, eğitim, araştırma ve hizmet faaliyetlerine Kastamonuda devam etmesi için her olanağı değerlendirme çabası içerisinde oldum. Üniversitenin kalkınması ve tıp fakültesinin Kastamonu’da faaliyet yürütmesini hedef alarak kurulan, Kastamonu dışından 18 öğretim üyesinden oluşan Kastamonu Üniversitesi Danışma Kurulu’nda yer aldım. Tıp Fakültesi kurulumu aşamasında aldığım davet üzerine destek olmaya çalıştım ve hatta Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğü’ne tıp fakültesini önceleyen projelerimi sunarak adaylığımı koydum. Ancak, halkımızın da bildiği ve eminim yakından takip ettiği gibi, Kastamonu Üniversitesi’nin idaresinde oluşan değişiklik nedeniyle Danışma Kurulu faaliyetleri devam edemedi, Tıp Fakültesi Kurucu Dekanın son derece kritik bir dönemde şahsi menfaatlerini önceleyerek görevinden ayrılması ve atanan yeni rektörün ve yardımcılarının da tıp fakültesinin Kastamonu için önemine hakim olamadıklarının görülmesi, bugün tıp fakültesini Kastamonu’da hayata geçirmek için bir vakıf kurulmasını ve olaya ciddiyetle ve istikrarlı bir ilerleyiş ile sahip çıkılması gereğini ortaya koymaktadır.
Bu vakfın faaliyetleri ile tıp fakültesi Kastamonu’ya kazandırılmalı, eğitim – öğretimlerin Kastamonu Üniversitesi bünyesinde gerçekleşmesini sağlanmalıdır. Bu durumun öğrencilerin üniversiteye aidiyetini artıracağı, üniversiteye yeni bir dinamik getireceği, canlandıracağı, halkın üniversiteye bakışını olumlu yönde değiştireceği ve sağlık hizmeti almak için şehir dışına çıkmaya gerek kalmayacağı ve daha da ötesinde sağlık turizmine de bir potansiyel hazırlayacağı açıktır.
Ben kendi adıma vakfın kurulmasına son derece olumlu bakmanın ötesinde, vakıf çalışmaları kapsamında hekim, tıp fakültesi öğretim üyesi ve bir Kastamonulu olarak üzerime düşecek göreve hazır olduğumun bilinmesini isterim.”
Gazetemiz köşe yazarı Mustafa Afacan’ın Tıp Fakültesi Vakfı kurulsun önerisi için daha önce de Prof.Dr. Sakine Esen Eruz ile Prof.Dr. Nasıh Nazlı da destek vereceklerini açıklamıştı.