Dünya jet hızıyla ne kadar değişirse değişsin, ilimiz, kamu kurumlarının işverenliğinde geçen yakın tarihimizin izlerini üzerinden hâlâ atamamış gözüküyor…
YSE, Topraksu, Nafıa kapandıysa kapansın n’olmuş yani, belediyelerin kökü mü kurumuş? Oğlana kıza geline damada iş için hurra devlet kapısına.
Kolunda altın bilezik olmasına da gerek yok pek fazla hani, “Ne iş yaparsın?” sorusuna “Ne iş olursa yaparım” cevabını verebildikten sonra korkma…
Mesleki vasfa sahip olmak namına ne olursan ol git devletin kapısına.
Belediye Başkanı Babaş, meslek edindirme kursunun sertifika töreninde, artık o kadar dolmuş ki besbelli, adeta sıdkı sıyrılmış bir ruh haliyle konuştu. Nasıl canına “tak” ettiyse, dobra dobra, günlük mesaisinin yüzde 90’ını istihdamın oluşturduğunu hiç gocunmadan söyledi. Sabahtan akşama gün boyu görüştüğü vatandaşlardan Başkan’dan ne park isteyen varmış ne de alt veya üst geçit. Yeşil alan, tretuvar, kanalizasyon, klasik belediyecilik hizmetleri namına vesselam, zırnık talepte bulunan kimse yok…
İş, iş, iş isteyen varmış sadece.
Oysa devlet uyguladığı aktif ve pasif istihdam politikaları ile iş piyasasını olabildiğince hareketli tutmak için büyük gayret sergiliyor, maaş ve sigorta primini ödeyerek meslek öğreten dünyada kaç ülke vardır meçhul…
Ne var ki üretici ve girişimci kimliğinin üzerinden yıllar ve nesil geçmiş bir vilayette maaş değil istersen dünyaları ver, kim elini sıcak sudan soğuk suya sokmaya tenezzül eder söyler misiniz?
Nerde o İnebolu’dan Avrupa’ya sandukalar içinde yumurta ihraç eden 19’uncu yüzyıl sonunun Kastamonu’su, nerde şimdinin devlet kapısında iş beklemekten bir türlü bıkmak usanmak nedir bilmeyen Kastamonu’su?..
Vilayetimiz üretici kimliğini hatırlamadıktan sonra, ne kadar istihdam garantili meslek edindirme kursu açarsan aç hava cıva.
Rakamlar da buz gibi ortada zaten…
Turizm memleketi iddiasında vilayetiz, açılan servis elemanı kursuna topu topu 8 başvuru, 4 devam, ahşap fuarı düzenleme şampiyonuyuz, üstelik sırf kursta kullanılmak üzere 500 bin liralık CNC tezgahı alındı, çağrı üstüne çağrı, işsiz gençlerimizden dönüp bakan yok.
Oysa sanayi kültürüne sahip vilayetlerde meslek edindirme kursları son sürat gidiyor…
UMEM’de 2013 verilerine göre en fazla istihdam sağlayan iller sırasıyla Kocaeli, Sakarya, İstanbul, Bursa, Manisa, Tekirdağ, Mersin, Şanlıurfa, Karaman, İzmir şeklinde.
Bu tablo karşısında, ilimizin kurstan önce sanırım esaslı bir terapiden geçmeye ihtiyacı var; geçmişine inmesi, o üretken o girişimcinin erbabı dedelerini ninelerini hatırlaması lazım…
Bakıver ondan sonra kursiyerden geçiliyor mu?
•••
Not 1: 2014 verilerine göre ülkemizde evlenen çift sayısı düşüp boşanan çift sayısı patlayınca devlet çareyi meclis araştırma komisyonu kurmakta buldu…
Kuruluşu Resmi Gazete’de ilan edilen komisyon, aile kurumunun güçlendirilmesi için alınması gereken önlemleri belirleyecek.
17 üye 3 ay boyunca harıl harıl çalışacak…
Ankara dışına da bol bol çıkacak.
Meclis Araştırma Komisyonu’nun mercek altına alacağı illerden biri de kuvvetle muhtemel Kastamonu olabilir.
Evlenme hızının en düşük olduğu il sıralamasında 81 vilayet arasında maşallah bronz madalyayı kapmış durumdayız çünkü. Evlilik sayısı yıllara oranla artmayıp eksildikçe, doğum hızında da pek gerilerdeyiz doğal olarak. Allah’tan, ortalama ilk evlenme yaş farkının en düşük olduğu il liginde “2,4” yaş ile altın madalya sahibiyiz de, bu klasmanda diğer vilayetlere parmakla gösterilecek bir haldeyiz.
Keşke komisyona üye de verebilsek…
Evlilik sayısındaki düşüş verileri sayesinde, devletin bir türlü görmediği ilimizin kalkınmadaki bir an önce acil müdahale edilmesi gereken hali pür melali ayna gibi ortaya çıkar en azından.