Üretim yoksunu ilimizde halihazırdaki üretimimiz de sürekli düşme eğilimi gösteriyor; her yıl bir öncekinden az üretiyoruz. Ekonomiye olan katkımızın güdükleşmesinin yanı sıra asıl problem, farkına varmadığımız bir sosyal alt üst oluş yaşıyor ilimiz günbegün…
Üretimin düştüğü yerde sosyal sıkıntı had safhaya yükselir…
Tahterevalli misali, üretim çarkı yavaşladıkça makûs talihin çarkı hızlanır.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) her ay yayımladığı “Türkiye İl Durumu” raporu, ilimizin iki komşusuyla beraber üretim ligindeki açık ara küme düşmüş halini bir kez daha gözler önüne serdi, dünkü haberimizde yer verdik bu kahreden karneye…
26 kalkınma bölgesi içinde sondan ikinci bölgeyiz.
(Sorun aslına bakarsanız tam anlamıyla bir “Batı Karadeniz Bölgesi” sorunu, sondan 4’üncü küme de “Zonguldak, Karabük, Bartın” illeri çünkü…
Batının doğusuyuz resmen.)
Üretimin olmaması sorun…
Sürekli düşme eğilimi göstermesi ise başkaca bir sorun.
TÜİK raporunda “Bölgesel kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla, 2015-2017” klasörü var…
İlimizin 2015 yılındaki 8.1 bin ABD doları olan kişi başına gayrisafi yurt içi hasılası 2016 yılında 8 bine, 2017 yılında ise 7.7 bin ABD dolarına gerilemiş durumda.
(Kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla…
Cari fiyatlarla tahmin edilen gayrisafi yurt içi hasıla büyüklüğünün yıl ortası nüfus tahminine bölünmesi ile Türk Lirası olarak kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla sonucu elde edilir. Hesaplanan bu değerin ortalama dolar kuruna bölünmesi ile dolar değeriyle kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla değerine ulaşılmaktadır.)
Komşularımız Çankırı ve Sinop bize göre daha dirençli…
En azından ilk iki yıl mevcudu korumayı başarmışlar.
2018 yılında ve 2019’un geride bıraktığımız ilk yarısında ise halimizin nice olduğu meçhul…
Ancak seyrin daha da kötüleştiğini tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok sanırım, ülke ekonomisinde yaşanan öksürüğün ilimizi yatağa düşüreceği ortada.
Kastamonu’da işler kötüye gidiyor, ekonomi tökezlediğinde sosyal hayat tepetaklak yere kapaklanır…
Farkına varalım, harekete geçelim.
- ••
Hayvancılıkta kara Ağustos
Kurban, köylünün son umuduydu bu yıla dair…
Pazara götürdüğü malı para ederse, borçlarını temizleyeceğini umuyordu.
Köylü vatandaşların nabzını tutuyorum…
“Yandım Allah”.
Birkaç sene öncesinde yeni doğmuş buzağı fiyatına, 4 kişinin girebileceği büyükbaş hayvan pazarda alıcı buluyor bu yıl…
Taksitle üstelik, taa Kasım’a Aralık’a.
Köylü perişan…
Kara kara düşünüyor.
Yem fiyatının iki katı geçtiği bir ortamda…
Hayvan fiyatı yarıya düşmüş durumda.
Bu nasıl matematik?..
Hıncı sosyolojiden çıkacak.
İyi günler beklemiyor Kastamonu’yu…
Medet ya Rab.