Merkez ova köylerindeki üreticiler, seslerini duyurmak için cumartesi günü Hasköy’de bir araya geldi.Afet konusunda acil toplantı yapılmasını isteyen üreticiler, “Zararımız büyük, Kastamonu afet bölgesi ilan edilsin” çağrısını yineledi.
Üreticiler adına konuşan İsmail Baş, “2016 yılında biz çiftçi olarak böyle bir afetle yine karşılaştık. Ama 2016 yılında çiftçilerimizin yarası sarılmadı. Yine üreticiler olarak böyle bir şey yaşamak istemiyoruz” diye konuştu.
İsmail Baş, ayrıca, “Afet Komitesi kurulup, sigortası olan araçlara ilgili dilekçe veren vatandaşların dinlendiği gibi çiftçilere yönelik de bir komite kurulup çiftçi ve üreticilerin dinlemesi, hasar tespitinin de yerinde yapılması gerekirdi” dedi.
Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur ise, “Üreticilerimizin zararlarının devletimiz tarafından karşılanmasını ve bu bölgenin afet bölgesi ilan edilmesini istiyoruz. Tespitler her alanda ayrı ayrı yapılıyor” ifadesini kullandı.
Taşköprü Yolu üzerinde bulunan çevre köyler yaşanan dolu sonrası felaketi duyurmak için önceki gün Hasköy yanındaki akaryakıt istasyonunda toplandı.
Toplantıya CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur, bölgede bulunan Hatip Köyü, Hasköy, Kovalca, Kurusaray, Kurtköy, Molla Köy, Ömürlü, Kayak Köyü, Bozoğlan, Ovul, Etyemez köyü başta olmak üzere dolu sonrası zarar gören üretici ve köylüler katıldı.
ÜRETİCİ İSMAİL BAŞ
Düzenlenen toplantıda üreticiler köylerinin toprakları, üretim yerleri, evleri büyük hasar gördüğünü, zararlarının büyük olduğunu ,bölgenin afet bölgesi ilan edilmesini istediler.
Merkez Kayalı Köyünden İsmail Baş katılımcılar adına yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Ben yaş sebze ve meyve ticareti ile kendi ürettiğimiz ürünleri Kastamonu pazarlarında satarak geçinmekte olan çiftçilerdenim. Ticaretle de uğraşan sade bir vatandaşım. Şimdi 2016 yılında biz çiftçi olarak böyle bir afetle yine karşılaştık. Ama 2016 yılında çiftçilerimizin yarası sarılmadı. Benim çiftçim, köylüm fakir fukara değil; Elhamdürillah, çalışıyor, alnının terini yiyor. Fakat 2016 yılında yaşanan aynı felakette fakir fukara fonundan 500- 1000 lira gibi bir cüzi para yardım ederek çiftçimizin gözünü boyadılar. 2018 yılında yine bu afetle karşılaştık. Ama çiftçi sigortasını yaptıramıyor, çünkü kriterleri uymuyor, imkânı yok, Tarım Kredi’de limiti yok. Bunlar için sigortasını yaptıramadığı için araziye ektiği bütün ürünler, Kastamonu’nun yetiştirip de gıda ihtiyacını karşıladığı köylerimiz. Merkezimize bağlı bu köylerimizden Kastamonu’nun tüm sebze ve meyve ürünleri ihtiyacı karşılanıyor. Bu bölgemiz afet bölgesi kapsamına alınarak, buradaki eksikliklerin ve zararların giderilmesini Valiliğimizden veya Hükümetimizden arz ve talep ediyoruz. Buraya da Kastamonu Valiliğimizin veya diğer ilgililerin, Kastamonu Valiliğinde Afet Komitesi kurulup da sigortası olan araçlara ilgili o komiteye dilekçe veren vatandaşları dinlediği gibi burada zarar gören çiftçiye yönelik de bir komite kurup dolu felaketinin hemen ardından mağdur olan çiftçi ve üreticileri de dinlemesi, hasar tespitinin de yerinde yapılması gerekirdi. Sayın Valim köylerde çatılarda incelemeler yapıyor. Bizim de çatılarımız, çok sayıda da seraları olan arkadaşlarımız var. Arazide de inceleme yapacak ekibi kurup, arazide de inceleme yapması gerekirdi. Burada bölge köylerinden gelerek bekleyen vatandaşlarımız, üreticilerimiz var. Valimizi de buradan geçecek, bu toplantımızı duyarak gelecek diye bekliyoruz. Halimiz arz etmek için bekliyoruz. Bizim farklı bir beklentimiz yok, ama duyduğu halde gelmeyeceğini bildirdiler. O gelmeyebilir, biz de ona topluca gideriz. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyız. Kimseden de hakkımız olmayan bir şeyi talep etmiyoruz. Burada bulunanlar bütün geçimini bu ürettiklerinden karşılıyorlardı. 2016 yılında 300 bin liralık hasara fakir fukara fonu 1500 lira verdi. Bu yıl da aynı durumla bu üreticilerimiz karşılaşacak, o duruma düşürmemek için bugün mücadele veriyoruz. Seçimlerde onlarca kez köylere gelen, kapıları aşındıran siyasilerimiz, vekillerimiz ve ilgili kişiler bugün yanımızda yoklar, bizimle beraber değiller, Valimize, milletvekillerimize, odalarımıza, ilgili kurumlarımıza sesleniyoruz; gelin birlikte bir toplantı yapalım, sorunlarımızı birlikte çözelim. Üreticilerin 2016 yılında yaşadıklarını tekrar bu üreticilerimize yaşatmayalım. Biz üretmezsek pazarlarda ürünler iki katına çıkar. Bundan kim zarar görecek? Bizler olduğu gibi ihtiyaç sahipleri, ülke ekonomisi de zarar görecek. Bugün Valimiz çatıları görüp gitti, ben de oradaydım. Ama bizlerin, üreticilerin, mağdurların yanına gelmedi. Üretici desteklenmeli, kösteklenmemeli, Köylerimizde çok sayıda bekar erkek var, köylü bitmiş halde. Köylüye kız verilmez hale geldi. Önceden aileler kızlarını köye vermeyi tercih ederdi. Köylerimiz bu yüzden boşalıyor, üretim azalıyor, üretim olmayınca yarın aç kalacağız, Milletin efendisi köylüyü kim adam yerine koyuyor? Lafa gelince her şey oluyor. Köylümüz korunsun, zararı giderilsin, 2016 yılında yaşadıkları bir kez daha bu üreticiye ve çiftçimize yaşatılmasın, bir an önce mağdur olanlara sahip çıkılsın. Bundan sonra pazarlarda fiyatlara bir bakın. Köylerimizden ürün gelmeyince yüzde 50 ve yüzde yüz fiyatlar artacak. Köylü üreticiler ürün fiyatlarını dengeliyordu, fiyatların artmamasına da neden oluyordu. Üreticimize sahip çıkalım.”
DİĞER ÜRETİCİLER
Üretici Hüseyin Mambuloğlu, “Ürünlerimizin tamamı zarar gördü, zararımız büyük, zararımızın giderilmesini, yardım edilmesini istiyoruz” derken, seraları büyük zarar gören Ahmet Kaymakçıoğlu ve Nazım Sarımenteş, “Seralarımızın tamamı zarar gördü ama yanımıza halin nedir diye sormak için gelen olmadı. İki sene önce de bu sıkıntıları yaşadık. Ama zararlarımız karşılanmadı. Mağdur bırakıldık. Bir kez daha mağdur durumuna düşmek istemiyoruz. İlgililerden gelip acilen mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” dediler.
KZO BAŞKANI MEHMET BUTUR Toplantıda konuşan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur da şunları söyledi:
“Maalesef Kastamonu’da bir dolu afeti yaşadık hepimiz yaşadık. 75’in üzerinde köyümüzde dolu afeti olduğu ama bunların içerisinde 30-35 köyümüz direkt sebze ile geçimini sağlayan köylerimizin mağduriyeti çok büyük. Bunların mağduriyetinin acilen giderilmesini istiyoruz. Bu köylerimizde üretilen ürünlerin hasatları da daha çok yapılmamıştı. Yarı bile olmamıştı. Üreticilerimizin zararlarının devletimiz tarafından karşılanmasını ve bu bölgenin afet bölgesi ilan edilmesini de istiyoruz. Zaten bizim çiftçimiz kıt kanaat geçinen arazisi dar, ortalama 40 dönüm büyüklüğünde olan yerlerinde sebze ve meyve üreten çiftçi ve üreticilerimiz ve diğer köylerimizin zararlarının karşılanmasını Devletimizden istiyoruz. Burada lahana, kelem, mısır, domates, silajlık mısır, yem bitkileri ve diğer ürünlerimizde büyük zararlar var. Bu bölgede yaşanan zararların giderilmesini devletimizden istiyoruz. Bu bölge Şeker Taşköprü Yolu güzergâhı geçimini sebze ve diğer buna benzer ürünlerle kazanan ve sağlayan bölgelerimiz. Burada yaşanan zararların da karşılanmasını istiyoruz. Şu anda Ziraat Odamızın da mühendislerimizle birlikte çalışması var. İl, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğümüzün tarım alanlarında, Afet Müdürlüğümüzün de binalarda, araçlarda ayrı ayrı çalışması var. Tespitler her alanda ayrı ayrı yapılıyor. İlimizde yaşanan dolu felaketi sonrası zarar gören tüm hemşerilerimize de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Zararlarının karşılanması içinde elimizden geleni yapmaya çalışacağız.”
Cengiz MUHZİROĞLU