Bakan Kurum: “İklim değişikliğinin etkilerini ülkemizde net bir şekilde hissediyoruz”
Oyuncu Engin Altan Düzyatan: “2050’li yıllarda yediğimiz balıkların yüzde 30-50 miktarı plastik olacak”
Yapımcı Güven İslamoğlu: “Yenilebilir enerji kaynaklarına dönmemiz gerekiyor”
Gazeteci Mesut Yar, oyuncu Engin Altan Düzyatan, doğa ve çevre programları yapımcısı Güven İslamoğlu, müzisyen Ayhan Sicimoğlu ve futbolcu Abdülkerim Bardakçı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Konya’da düzenlenen İklim Şurası’nda ‘İlk Kim Değişiyor’ panelinde bir araya geldi. Ünlü isimlere Bakan Kurum da eşlik etti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Konya’daki Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen İklim Şurası’nın ikinci gününde oyuncu Engin Altan Düzyatan, doğa aktivisti Güven İslamoğlu, müzisyen Ayhan Sicimoğlu ve futbolcu Abdülkerim Bardakçı, Şura kapsamında organize edilen ‘İlk Kim Değişiyor’ panelinde bir araya geldi. Panelin moderatörlüğünü ise sunucu ve gazeteci Mesut Yar yaptı. İlk Kim Değişiyor’da panelist olarak yer alan ünlü isimlere Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da eşlik etti. Panelde iklim değişikliğiyle ilgili çeşitli sorunlar ele alındı, üzerinde fikir tartışmaları yapıldı. Ardından Düzyatan’ın yapımcılığını yaptığı, dünya üzerindeki plastik atık kullanımını, iklim değişikliğini anımsatmayı amaçlayarak çekilen ‘Fark Et’ belgeselinin fragmanı izletildi. Bakan Kurum, katıldığı ‘İlk Kim Değişiyor’ panelinde bir de konuşma gerçekleştirdi.
“Eğer tedbir almazsak hem ülkemiz hem dünyamız bu süreçten ciddi zararlar görecek”
Kaynakların sınırlı olduğuna, vatandaşların ihtiyaçlarının giderek arttığına değinen Bakan Kurum, iklim değişikliğine dur diyecek son nesil olduklarını anlatarak, “Eğer tedbir almazsak hem ülkemiz hem dünyamız bu süreçten ciddi zararlar görecek. İklim değişikliğinin etkilerini ülkemizde net bir şekilde hissediyoruz. Yangınların sellerin sayıları ve şiddeti artmakta. Bu iklim değişikliği sürecinden tüm dünya etkileniyor. Canlarımızı, canlılarımızı kaybediyoruz. Şehirlerimiz ciddi manada zarar görüyor ve bu noktada ülkemizin tarihi sorumluluğu yok denecek kadar az. Gelişmiş dünya ülkelerine baktığımızda bizlerden daha fazla dünyayı kirletmiş. Afrika ülkelerinde dahi sömürgelerle birlikte o ülkeleri dahi emisyon noktasında sıkıntıya sokmuşlar. Tüm dünya aslında iklim değişikliği ile mücadele kapsamında iklim değişikliğine bu gidişata dur demek üzere bir çerçeve sözleşme yapıyor ancak bu sözleşmede istenilenler tam anlamıyla uygulanamıyor” dedi.
“Yenilebilir enerji kaynaklarında kurulu güç bakımından Avrupa’nın 6’ıncısı dünyanın da 11’inci ülkesi konumundayız”
Türkiye’nin iklim değişikliğine karşı attığı adımlardan bahseden Bakan Kurum, birçok proje yaptıklarını, ormanlaştırma çalışmasında en fazla ağaç diken ülkelerden biri olunduğunu açıklayarak, “81 ilde Millet Bahçesi projemiz var, 81 milyon metrekare ki bunları her geçen gün artırıyoruz ve artırmaya devam ediyoruz. Yenilebilir enerji kaynaklarında kurulu güç bakımından Avrupa’nın 6’ıncısı dünyanın da 11’inci ülkesi konumundayız. Bu sıfır atık dediğimiz örneğini tüm Türkiye’de uygulamaya çalışıyoruz. Süreç içerisinde bütün il ve ilçe belediyelerimizde sıfır atık sistemine geçmiş olacaklar. Biz bu projeye başladığımızda dönüştürülebilir geri topladığımız atık yüzde 13’ken bunu yüzde 27’lere kadar getirdik. Sokak toplayıcılarımızla birlikte onlar da bu işin en önemli parçası, onlarla birlikte bu projeyi devam ettiriyoruz, daha da kararlı yapacağız. Atık sularımızı dönüştürmek zorundayız. Su kaynaklarımız sınırsız değil, insan nüfusumuz artıyor. Biz ülke olarak çok önemli bir farkındalığı İklim Şurası ile birlikte yaptığımız bu çalışmaları daha etkin, daha üstün kılmak ve tüm ülke sathında yaymak üzere Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu vizyon çerçevesinde İklim Şurası’nı düzenliyoruz. Ülkemiz bir taraftan temiz kalmalı bir taraftan gelişmeli ama gelişimini de yeşil kalkınmaya uygun, ürettiğini geri dönüştürebilen anlayışıyla Engin Bey’in çektiği filmi biz burada artık yaşamalıyız” ifadelerini kullandı.
“2050’li yıllarda yediğimiz balıkların yüzde 30-50 miktarı plastik olacak”
Oyuncu Engin Altan Düzyatan, yapımcılığını üstlendiği ‘Fark Et’ belgeseli hakkında bilgiler verdi. Düzyatan, belgesel çekmeye gittiklerinde Afrikalıların suya ulaşmakta sorun çektiğini ancak yeraltı sularının temiz olduğunu, yok edilemeyen plastiklerin sulara karıştığını söyleyerek, “2030 ile 2050 yıllarla ilgili o kadar moral bozucu istatistikler var ki 2030 yıllarında içtiğimiz suyun yaklaşık yüzde 30-40’ı, 2050’li yıllarda daha büyük bir miktarı yediğimiz balıkların yüzde 30-50 gibi miktarları plastik olacak. Aslında biz 2050’li yıllarda balık yemek istediğimizde denizden de kullanamadığımız, kendimizin yaptığı yapay havuzlarda balık yemek için uğraşıyor olacağız en azından temiz plastiksiz balıklar yiyebilmek için. Dünya iyi bir su sıkıntısı bir su kıtlığı bekliyor ve bunlarla ilgili bireysel olarak nasıl önlemler alabiliriz ve bireysel farkındalıklarla buna nasıl katkıda bulunabiliriz? Ben bu amaçla yola çıktım ve bireysel farkındalıkları artırabilmek için her gün de bu işin peşinden koşturuyorum. Elbette kanun koyucular burada çok önemli. Elbette kanun koyucular gerekli kanunları koyacaklardır, dünyayı korumak için gerekli önlemleri alacaklardır. Bunun devamında onun altındaki idari bilimler de ellerinden geleni yapacaklardır fakat iş sonunda bireye geliyor. Tek başına birey ya da tek başına devlet ya da tek başın kanun koyucular aslında sorunu çözmek için yeterli kalmıyorlar. O yüzden de topyekun bir çalışma için birlikte olduğu, hepimizin ortak sorunu olduğunu fark edip bireysel farkındalıklarla da kanun koyuculara, idari makamlara destek olmamız ve hatta yönlendirmemiz, isteklerimizi söylememiz ortak bir çatıda konuşmamız gerekiyor” dedi.
“Yenilebilir enerji kaynaklarına dönmemiz lazım, dönmemiz gerekiyor”
Doğa ve çevre programları yapımcısı Güven İslamoğlu ise şunları söyledi:
“2050-2060 yılına geldiğimizde çocuklarımız kömür diye bir şey bilmeyecek. Kömürün oluşması için 60 milyon yıl lazım. Ne yapacağız, kömür yakamayız, doğalgaz da aynı şekilde. O zaman yenilebilir enerji kaynaklarına dönmemiz lazım, dönmemiz gerekiyor. Su da aynı şekilde. Su konusunda da çok bilgili değiliz. Yani şu an tuvalete gitseniz bir hafta yağacak yağmur oradan süzülen, doğanın süzüp size geri verdiği aynı su. Biz şu anda dinozorların içtiği suyu içiyoruz. Dünyada su ne azalıyor ne çoğalıyor. Farkında mıyız? Değiliz.”
‘İlk Kim Değişiyor’ panelisti müzisyen Ayhan Sicimoğlu, suyun önemine değindi. İleride oksijenin parayla satılabileceğini, bazı yerlerde bunun örneği olduğunu söyledi. Aynı zamanda atıklar konusuna dikkat çekti.
Futbolcu Abdülkerim Bardakçı da zaman geçtikçe futbol sahalarının daha kötü duruma geldiğini, futbol oynamanın güncel sahalarda daha zor olduğunu belirtti.
İHA