• Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Soner Bilen’in ”Yavru Balık Boylama Makinesi”, Kastamonu Üniversitesi’nin patentini aldığı altıncı teknoloji ürünü oldu.
• Rektör Aydın, Bilen’in geliştirdiği makinenin en küçük yavrundan başlamak üzere saatte 20 bin balığı boyladığını belirtti ve “Şu ana kadar bu süratte bir makine üretilmemiştir. Dolayısıyla bu makine sürati bakımından bir ilktir. Bin tonluk bir çiftlikte son derece tesirli ve kısa zamanda netice alacak bir makinedir. Çünkü boylama ekipmanları zayiatı önlemek ve süratli çalışmak için önemlidir” dedi.
Kastamonu Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Soner Bilen, ”Yavru Balık Boylama Makinesi” projesiyle üniversiteye 6. patentini kazandırdı.
Kendi türünün küçüklerini yeme alışkanlığı (kanibalizm) ve yem alamama gibi davranışlarından kaynaklanan balık kayıplarının önüne geçilmesini sağlayan proje, düzenlenen toplantıyla tanıtıldı.
“Yavru Balık Boylama Makinesi” tanıtım töreninde konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, Yrd. Doç. Dr. Soner Bilen’in lisans öğreniminden bu yana öğrencisi olduğunu söyledi ve elde ettiği başarı için kendisine teşekkür etti. Rektör Aydın “Yavru Balık Boylama Makinesi” hakkında ise şunları kaydetti:
“Üniversitemiz bugüne kadar 5 patent bir de endüstriyel tasarım tescilini tanıtmıştı. Bugün endüstriyel tasarım ile birlikte 7’nci mahsulümüzü tanıtıyoruz. Tanıtacağımız teknolojik ürünümüzün adı ”Yavru Balık Boylama Makinesi”. Patentimizin teknolojisini üreten geliştiren ve patentini alan öğretim üyemiz Su Ürünleri Fakültesi Öğretim üyesi ve aynı zamanda Su ve Sualtı Sporları Uygulama Araştırma Merkez Müdürü Yard. Doç. Dr. Soner Bilen. Kendisinin daha önce de bir patentini tanıtmıştık. Türkiye de yetiştirme yolu ile balık üretimi yıllardır yapılmakta. 2015 yılı itibariyle 106 bin tonu alabalık, diğerleri ağırlıklı levrek ve çipura olmak üzere 240 bin civarında bir üretimimiz var. Hayal ettiği noktaya Türkiye bu anlamda yaklaşmaktadır. Balık yetiştirmenin de besleme, aşılama, yetiştirme gibi çok prosedürle bir işi var. Balıklarda bu yüzden ekstra olarak boylama bu nedenle önemlidir. Hem sürat hem de zayiat açısından boylamanın teknolojik olarak makine ile yapılması da bir önem arz etmektedir.”
Geliştirilen makinenin piyasadaki öneminden de bahseden Rektör Aydın, “Makine en küçük yavrundan başlamak üzere 40 gram ağırlığa kadar olan balıkları boylamakta ve 3 farklı boya ayırmaktadır. Saatte 20 bin balığı boylamaktadır. Şu ana kadar bu süratte bir makine üretilmemiştir. Dolayısıyla bu makine sürati bakımından bir ilktir. Bin tonluk bir çiftlikte son derece tesirli ve kısa zamanda tesir alacak makinedir. Çünkü boylama ekipmanları zayiatı önlemek ve süratli çalışmak için önemlidir. Yrd. Doç. Dr. Soner Bilen’e teşekkür ederim. Memleketimize ve sektöre hayırlı bir hizmet olur. Yatırıma sevk edildiği zaman da inşallah güzel bir üretimi olur. Bundan sonra muhtemelen kendimiz yatırımımızı yapacağız. Sanayisini de kendimiz kuracağız inşallah bunun işaretini verelim” diyerek sözlerini noktaladı.
Makinenin teknik özellikleri ile ilgili bir sunum yapan patent sahibi Yrd. Doç. Dr. Soner Bilen ise balık üretiminde; balık aşılamak, yemlemek ve boylamak olmak üzere 3 ana etmen olduğunu kaydederek ”Yavru Balık Boylama Makinesi” hakkında şöyle konuştu:
“Türkiye’de yaklaşık 106 bin ton alabalık üretimi var. Levrek ve çipura üretiminde boylama işlemi ikinci plandadır. Alabalıkları boylamazsanız aynı gruplar arasında ciddi bir fark oluşmakta. Birbirini yeme, küçük balıkların yem alamamasından dolaylı boyların küçük kalması gibi sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunları gidermek için biz balıkları düzenli olarak aynı balıkları boyluyoruz. Bin tonluk bir işletmede yaklaşık 40 milyon balık elde ettiğini düşünürseniz yavru balıkları boylamalarının ne kadar önemli bir hadise olduğunu anlaya biliriz.”
Bu sistemin benzerlerinin piyasada mevcut olduğunu da kaydeden Yrd. Doç.D r. Bilen, çalışmasının emsal çalışmalar arasında öne çıkmasını ise şöyle özetledi:
“Bütün alabalıkların boylama prensibi kafa arkasında ki genişliğe göre yapılır. Balıkları tartmak gibi bir şansınız yok henüz öyle bir cihaz üretilmedi. Sistemimiz büyük balıktan başlıyor, küçük balıkları en alta atıyoruz. Sistemin piyasada ki olanlardan en büyük farklılığı içerisinde iki tane motorunun olması. En önemli özelliği mil bulunmakta. Bu mil içeride motora bağlı ikisi de yukarı doğru dönüş hareketi yapabiliyor. Bu dönüş hareketi balıkların daha hassas bir şekilde boylanmasına sağlıyor. Balıkların içerisine konulan haznenin içinde ki boşlukta balıklar akışı sağlanıyor. Balıklar sistemin giriş kısmında ki özel bir kapakla istediğimiz miktarda balık aktararak sistemin içine düşüyorlar. Balıklar büyük, küçük ve daha küçük olmak üzere üç farklı boylama üzerine gidebiliyorlar. Bu sistemin en önemli özelliği çift motor olması, sistemin dönüyor olması ve yatık eğik düzlemin daha geniş ve uzun olması boylama anlamı sağlıyor. Bin tonluk bir üretim çiftliğinde düzenli üretim döngüsünün olduğu ortamda bu makine son derece etkili olarak çalışacaktır.” • ERHAN VEREN