UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na ismini “gastronomi” alanında yazdırmak gibi bir hedefi var ilimizin epey zamandır, eşsiz doğası ve kadim kültürü ile bu unvana fazlasıyla layık mı layığız, 2019 başvuru süreci başladı, bir sonraki tren taa 2021’de, kim öle kim kala…
10 Haziran’a kadar süremiz var.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ilan etti, niyetimiz var ise elimizi çabuk tutalım yahut 2 yıl sonraya hazırlanalım, 2023 hedefimiz olsun ya da…
Anca.
(UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’ne giren Mahmutbey Camisi için daha kalem oynatmayan Kastamonu kılını kıpırdatır mı gerçi?…
Sahi ne oldu Mahmutbey Camisi’nin UNESCO hedefi?)
(Turizm Haftası kutlama programına baktım, yedi gün yedi gece yeminle, paneller yarışmalar vesaire…
Hangi zaferin kutlaması bu acep?)
Başvuru ilanı aşağıda…
“UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı, sürdürülebilir kentsel kalkınma için stratejik unsur olarak yaratıcılığın belirlendiği şehirler ile ve şehirlerarasında uluslararası işbirliğini geliştirmek amacıyla 2004 yılında kurulmuştur.
Hızla gelişen bu ağı oluşturan 72 ülkeden 180 şehir, aynı amaçlar doğrultusunda hep birlikte çalışmaktadırlar. Bu amaçlar; şehirleri daha kapsayıcı, güvenli, dirençli ve sürdürülebilir kılmak için kendi kalkınma strateji ve planlarının merkezine yaratıcılığı ve kültür endüstrisini yerleştirme ve uluslararası düzeyde aktif olarak iş birliğidir.
Yaratıcı Şehirler Ağı; edebiyat, film, müzik, zanaat ve halk sanatları, tasarım, gastronomi ve medya sanatları olarak belirlenen yedi temayı içermektedir.
Şehirler Ağa katılarak; iyi uygulamaların paylaşımı, sürdürülebilir kalkınma planlarında kültür etkileşimini ve kültürel yaşama katılımın teşviki ve işbirliği gelişimi için çalışmayı taahhüt ederler.
Fikirler ve yenilikçi uygulamalar laboratuvarı olarak UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı, Birleşmiş Milletlerin 2030 Gündemi ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin (SDGs) gerçekleştirilmesine somut katkı sağlar. Ağ bu katkıyı politika geliştirme ve kadınlar, gençler ve toplumun kırılgan kesimleri dâhil tüm paydaşların katılımıyla sağlar.
Aday şehirler web sitesinde bulunan resmi formu kullanarak başvurularını en geç 30 Haziran 2019 (Merkez Avrupa Saati- gece yarısı) tarihine kadar UNESCO’ya göndermelilerdir. Son gönderme tarihinden sonra iletilen, tamamlanmamış ve farklı formatta gönderilmiş başvurular değerlendirmeye alınmayacaktır.
Bu tarihe kadar yapılacak başvurularda Millî Komisyonun resmi onayının bulunması zorunludur. Bu nedenle başvurular inceleme için en geç 10 Haziran 2019 tarihine kadar UNESCO Türkiye Millî Komisyonuna gönderilmelidir.
Ağın kararı gereği bu yıl her ülkeden, farklı yaratıcı alanlardan olmak üzere, en fazla 2 şehir Yaratıcı Şehirler Ağına kabul edilecektir.
2019 yılı için belirlenen Yaratıcı Şehirler, yılsonundan önce UNESCO web sitesinde duyurulacaktır.”
Duyurması fakirden…
Gereği kamuoyundan.
Not: Duruçay, Elyakut ve Kuzyaka ortaokulları müşterek resim sergisi açtılar Barutçuoğlu AVM’de, yarın akşama kadar açık, mutlaka ve mutlaka yolunuzu düşürün, kır papatyalarının yazdıkları destanı okuyun…
Dostlarınızı götürün, değer biçilmez hediye olur.
Van Gogh’un bir eserinin röprodüksiyonunu yapmış Duruçay Ortaokulu’ndan Öznur Karahasan, işçi botu figürünü pastel boya ile çalışmış, gerek iş gerekse çevresel koşullar nedeniyle kısa sürede eskiyen bir bot üzerinden emek-ekmek ilişkisini resmetmiş…
Van Gogh nasıl rahat uyumasın mezarında.
Elyakut Ortaokulu’ndan Esin Alişoğlu Frida Kahlo’nun portresini çizmiş…
“Mevzu Frida ise gerisi teferruat”, çakıldım kaldım başında.
Kuzyaka Ortaokulu’ndan Merve Uzunoğlu’nun tuval üzerine akrilik çalışması ise ayrı bir güzellik…
Yetenek, bilgi, estetik.
3 okulun müdürü öğrencilerinin başında…
İdarecilikten öte gönül vermişler okullarına, öğrencilerine, köylerine besbelli.
3 okulun 3 görsel sanatlar öğretmeni de ayrı bir gurur vesilesi Türk Milli Eğitim camiası için, gencecik pırıl pırıl 3 kadın öğretmen…
Takdir, madalya, kupa emeklerinin şatafatı karşısında sönük kalır.
Köy ortaokullarında bir öykü yazılıyor…
Okuması doyumsuz.