Bu okuyacağınız yazı benim 101’inci yazım. 19 Temmuz 2019 tarihinde başlayan köşe yazarlığımda iki yıldır sizlerle her hafta cuma günü bu sayfada buluşuyoruz. İlgi, destek ve hoşgörünüz için teşekkür ederim.
İki yıldır sizlerle neler paylaşmışız? Hangi konulara değinmişiz? Şehrimiz, ülkemiz ve dünyada olup biten olaylara nasıl yorum getirmişiz? Yeri geldiğinde sizlerin sesi, yeri geldiğinde size ses olabilmiş miyim? Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değdi mi? Bir durum değerlendirmesi yapmak hiç fena olmaz.
Öncelikle ilkyazım çıktığı andan itibaren en büyük hedefim (hedef lafını da hiç sevmem ama burada iyi gitti) sizlerin başka yerde bulamayacağını, özgün, farklı konuları sizin içinizde yaşayan bir amatör gözlemci olarak ele almak oldu. Mesela belli konular, olaylar vardır ki, aynı günlerde her gazetede her yazar tarafından ele alınır. Bunlar elbette haber değeri yüksek yazılması gereken konulardır. İşte ben o hafta o konuya değinmedim.
Ulusal ve yerel basında daha fazla yer almasını arzu ettiğim; kültür, sanat, sağlık, tarih, bilim, doğa, spor (futbol değil spor), tarım ve yaşam üzerine dünyada, ülkemizde ve şehrimizde başarılı olmuş (bazıları tanınmayan) insanları, onların başarı hikâyelerini yazmaya çalıştım.
Dünya kadar lüzumsuz meşhur insan varken, asıl tanımamız gereken ama adını sanını bilmediğimiz mütevazı başarılı hayat hikâyelerini sizlerle paylaşmaya çalıştım.
Hepsine tekrar selam olsun. İyi ki varlar.
Ve mizah. Bu yazıların tamamında yazının ciddiyetini bozmayacak şekilde yüzünüzde bir gülümseme olması için mizaha yer vermeye çalıştım. İnşallah başarılı olmuşumdur. Çünkü mizah ciddi iştir. Şakaya gelmez.
101’nci yazımda 101 kere maşallahı hak ettiysem ne mutlu bana.
Sadece siyaset ve din hakkında yazı yazmadım. Yazmamda. Çünkü bu iki konu Türk halkının en iyi bildiği iki konudur. Doğuştan gelen doğal bir yetenek sayesinde hiç okumadan, araştırmadan, sorgulamadan bu iki konuda her türlü bilgiye, donanıma sahiptir. Hiçbir şekilde bu konularda bilgiye ihtiyacı yoktur.
Bu sebeple yazılarıma bu iki konuya girmeden devam edeceğim.
Tereciye tere satmanın alemi yok!
Feza TİRYAKİ