İşsizlik Sigortası Kanununa göre sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işverenin; aşağıda sayılan hallerde geçerli olmak üzere, işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan 3 (üç) aylık ödenmeyen ücret alacaklarını karşılamak amacı ile İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında oluşturulmuş olan Fon, Ücret Garanti Fonu olarak adlandırılmaktadır.
Ücret garanti fonundan işçilere ödenmeyen 3 (üç) aylık ücret alacaklarının ödenebilmesi için işverenin;
- Aciz vesikası alınması,
- İflası,
- İflasının ertelenmesi,
- Konkordato ilen etmesi
sebepleriyle ödeme güçlüğüne düşmesi ücret garanti fonundan yararlanılabilmesinde neden oluşturmaktadır. Ancak, işçinin belirtilen nedenlerden birisine dayanarak iş ilişkisinden kaynaklanan ve hak edilmesine rağmen ödenmeyen temel ücrete ilişkin alacağının veya alacaklarının bulunması gerekmektedir.
Ödenmemiş ücret alacağı bulunan kişinin ücret alacağının ödenebilmesi için iş sözleşmesinin devam edip edilmediğine bakılmaksızın;
1-) İşveren hakkında aciz vesikası alınması durumunda, icra dairesinden alınan aciz vesikası veya herhangi bir sınırlama olmaksızın “hacze kabil mal yoktur” içeriğinde alınacak (hacze kabil menkul mal yoktur denilmesi halinde sınırlama getirildiğinden yeterli sayılmayacaktır) haciz tutanağı ve işveren tarafından düzenlenen işçi alacak belgesi,
2-) İşverenin iflası durumunda, mahkemece verilen iflas kararı veya iflas kararının, karar tarihinde 50 binin üzerinde tirajı bulunup, yurt düzeyinde dağıtımı yapılan bir gazetede ve ticaret sicilgazetesinde ilan edildiğini gösteren belge ve iflas dairesi veya iflas idaresi tarafından onaylanan işçi alacak belgesi,
3-) İşverenin iflasının ertelenmesi durumunda, mahkemece verilen iflasın ertelenmesi kararı veya bu kararın (iflasın ertelenmesi) yazımızın bu maddesinin (b) alt maddesinde ilanın yanında ayrıca iflas edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ilan edildiğini gösteren belge ve kayyım tarafından onaylanan işçi alacak belgesi,
4-) İşveren hakkında konkordato ilan edilmesi durumunda, mahkemece verilen kesin mühlet kararı veya kesin mühlet kararının ilan edildiğini gösteren belge ve konkordato komiseri tarafından onaylanan işçi alacak belgesi,
ile birlikte işyerinin bulunduğu yerdeki ilgili İŞKUR birimine mücbir sebepler dışında işçininşahsen başvurması gerekir.
İşverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son 1 (bir) yıl içinde işçinin aynı işyerinde en az 1 (bir) gün süreyle çalışmış olması icap etmektedir. Son bir yıllık sürenin hesabında, işverenin ödeme güçlüğünün belirlendiği davalar ile ücret alacağının tespit edildiği davalarda, davanın açıldığı tarihten sonrası dikkate alınmamaktadır.
İcra dairesinden alınan aciz vesikasıyla yararlanılmada bir sınırlama bulunmamakla beraber, aynı işverenle olan iş ilişkilerinde aciz vesikası hükmündeki haciz tutanağına dayanılarak Fondan bir kez yararlanılabilinmektedir.Fondan karşılanabilecek günlük ücret 2021 yılında 894,38 TL’nı aşamaz.
Çalışanların hizmet akdinden kaynaklanan ve ödenmeyen 3 aylık ücret alacaklarının ödenmesinin yalnızca fon kaynaklarıyla sınırlandırılması Kanunda (4447, Ek Madde 1) yer almayıp konuya ilişkin yönetmeliğe konulmuş olan hüküm,daha sonra ödenmek üzere gerektiğinde işsizlik sigortası fonundan aktarma yapılıp, çalışanların bu kapsamdaki alacaklarının ödenmesi veya işveren priminin %1’i yerine %2 ve daha fazlasıyla fonun oluşturulabilmesi gibi alternatif çözümler bulunurken, bu kapsamdaki ödemelerin fon kaynaklarıyla sınırlandırılması ve alacaklarının ödenmeyerek, mağduriyetlerine neden olunabilecek olması yerinde olmayan ve değiştirilmesi gereken bir husus olarak değerlendirilmektedir.
Aynı şekilde, yine konuya ilişkin Yönetmelikte bulunan “…denetim elemanlarınca yapılacak incelemeyi müteakip başvuruya ilişkin işlemler sonuçlandırılır.” ve sanki Bakanın iş müfettişine mutlaka ücret garanti fonu denetimi görevi vereceği gibi anlaşılmaya neden olan kesin hükme konu olduğu, Ücret Garanti Fonu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 8 inci maddesiyle Yönetmelik hükümlerinin Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü tarafından yürütüleceğinin belirtildiği, dolayısıyla bu durumun Danıştay’a iptal davası açılmasına bile sebep olabileceğinden yerinde olmayan ve değiştirilmesi gereken bir hüküm olarak değerlendirilmektedir.
Kanuni düzenleme yerine idari işlemle gerçekleşmiş olan belirtilen konulardayaşanabilecek mağduriyetlerin engellenmesi ve çözüme kavuşturulması adına gerekli desteği vermeye hazırız. Bize www.ulubeyhukuk.com adresinden ulaşabilirsiniz.
İş, Sosyal Güvenlik ve İşkur konularındaki sorularınız beklenmektedir.
[email protected] 0(532)406 87 79
Raşit ULUBEY
İş, Sosyal Güvenlik,
İşkur Uzmanı ve Danışmanı