Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktan, Mayıs başında 22 olarak tespit edilen kuraklıktan etkilenen il sayısının 41’e çıktığını duyurdu. Ancak 41 il arasında Kastamonu yer almıyor.
Daha iki gün önce Tosya’dan pirinç üreticisinin, Taşköprü’den sarımsak üreticisinin kuraklıkla ilgili çığlıkları TZOB tarafından hiç mi hiç duyulmamış görünüyor.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2020-2021 üretim sezonunda kuraklığın ciddi oranlarda baş gösterdiğini vurguladığı “Mayıs 2021 Kuraklık Raporu” açıklamasında, “Kuraklık, üretimi ciddi oranda etkileyen afetlerin başında geliyor. Ne yazık ki pandemiyle mücadele ettiğimiz 2020-2021 yılı üretim sezonunda bir de kuraklığın yol açtığı kayıplarla karşı karşıya kaldık. Bu dönemde çiftçilerimizin yoğun emek vererek ürettikleri ürünler, kuraklıktan büyük zarar gördü. Kayıpların etkisi sürmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Bayraktar, TZOB olarak üreticilerin afetlerden en az seviyede etkilenmesi ve kayıpların asgari düzeyde olması için her tarım yılı başında olduğu gibi bu yılın başından itibaren de iklim koşulları ve bitki gelişimlerinin yakından takip edildiğini hatırlatarak, “Ayrıca bölgelerde alan çalışmasını aralıksız sürdüren Ziraat Odalarımızla video konferans yöntemiyle toplantılar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Toplantılarımız sonucunda alınması gereken tedbirlere yönelik teknik heyetimizin hazırladığı raporları çözüm önerileriyle sürekli kamuoyuyla paylaşıyoruz ve ilgili Bakanlıklara iletiyoruz” dedi.
“Kuraklıktan zarar gören çiftçilere dekar başına nakdi hibe kuraklık desteği verilmelidir”
“Ülkemizde son yıllarda kış yağışları yetersiz. Bu yılda sezonun başından itibaren ülke genelinde beklenen yağışlar gerçekleşmedi. Bunun sonucunda meteorolojik ve tarımsal kuraklığın yanı sıra bir de hidrolojik kuraklıkla karşı karşıya kaldık” diyen Bayraktar şöyle devam etti:
“Mayıs başında kuraklıktan etkilenen il sayısını 22 olarak açıklamıştık. Mayıs yağışları yetersiz olunca kuraklıktan etkilenen il sayısı 41’e çıktı. Haziran yağışları da yetersiz olursa bu sayı daha da artacak. Yaşanan kuraklık; üretim sezonunda harcanan emeğin, kullanılan tohumun, atılan gübrenin ve ilacın karşılıksız kalmasına neden oldu. Bu durum üretim maliyetlerini de artırdı. Bu sezon maliyetlerin artmasında özellikle gübre fiyatlarında yüzde 90’a varan artışlar da etkili oldu.”
Ancak Şemsi Bayraktar’ın kuraklık yaşandığını belirttiği iller arasında Kastamonu yer almadı. Daha iki gün önce Tosya’dan pirinç üreticisinin, Taşköprü’den sarımsak üreticisinin kuraklıkla ilgili çığlıkları TZOB tarafından duyulmamış gibi görünüyor.
TZOB’un kuraklık raporunda yer alan iller şöyle:
“Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Adıyaman, Şırnak, Siirt, Mardin, Gaziantep, Kilis, Erzurum, Erzincan, Elazığ, Malatya, Tunceli, Van, Konya, Aksaray, Sivas, Kütahya, Burdur, Amasya, Denizli, Nevşehir, Kırıkkale, Afyonkarahisar, Çankırı, Kayseri, Yozgat, Çorum, Niğde, Isparta, Kırşehir, Uşak, Karaman, Ankara, Eskişehir, Muğla, Muş, Aydın, Hakkâri, Kahramanmaraş.
Kuraklığı ve verdiği zararları çok net bir şekilde hissetmesine, çiftçinin çığlıklarına rağmen kurak olan iller listesinde yer almayan Kastamonu’nun bu durumuna karşın TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kuraklıktan etkilenen üreticilere yönelik alınması gereken tedbirleri ve talepleri şöyle sıraladı:
“Kuraklıktan zarar gören çiftçilere dekar başına 200 TL nakdi hibe kuraklık desteği verilmelidir. Üreticilerimizin Tarım Kredi Kooperatifleri, Ziraat Bankası ve özel bankalara olan kredi borçları uzun vadeli ve faizsiz ertelenmelidir. Kuraklık yaşanan illerde üreticilerimizin elektrik ve sulama maliyetleri artmıştır. Elektrikle sulama yapan çiftçilerimizin borçlarından dolayı elektrikleri kesilmemeli ve sulama ücretleri ile elektrik fiyatlarında indirime gidilmeli, tarımsal abone grubunda elektrikte uygulanmakta olan yüzde 18 KDV yüzde 1’e indirilmelidir. Kuraklıktan zarar gören çiftçilere hibe tohumluk dağıtımı yapılmalı, fide ve fidan desteği verilmelidir. Kuraklıktan zarar gören üreticilerden bu yıl için sulama ücreti alınmamalıdır. Elektrik ve sulama borçları nedeniyle desteklere bloke konulmasına son verilmeli, borçlar uzun vadeli ve faizsiz ertelenmelidir. Yapılandırılan üretici borçları faizsiz ertelemeye dâhil edilmelidir. Kuraklık yaşayan çiftçilere faizsiz kredi kullandırılmalıdır. Gübre başta olmak üzere girdilere verilen destek artırılmalıdır. 2021 yılı destek ödemeleri bir an önce verilerek kuraklıktan zarar gören üreticilere bunların can suyu olması sağlanmalıdır. Üreticilerimizin BAĞ-KUR prim borçları uzun vadeyle faizsiz ertelenmeli ve yüksek olan BAĞ-KUR primleri düşürülmelidir. Yüksek olan TARSİM sigorta primleri düşürülmeli, devlet desteği artırılmalıdır. Hazine arazilerini eken ve Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olmayan üreticilerinde desteklerden yararlanması sağlanmalıdır. Yeni gölet, baraj, yeraltı baraj yatırımları artırılmalı ve devam edenler biran önce tamamlanmalıdır. Kurak şartlara uygun çeşitlerin yaygınlaştırılması daha fazla desteklenmelidir. Güneydoğu Anadolu Projesi, Konya Ovası Projesi, Doğu Anadolu Projesi gibi büyük sulama yatırımlarını içeren projeler biran önce tamamlanmalıdır. Acilen eski ve atıl vaziyette olan sulama sistemleri yenilenmeli, kapalı sistemlere geçilmelidir.”