- CHP Merkez İlçe Başkanı Uğur Alemdar, İstanbul seçimleriyle alakalı alınan karara tepki gösterdi ve “Ülkesini, koltuklarına tercih eden insanların yönettiği bir dönemden geçiyoruz. Türkiye’nin 1’den büyük olduğunu görecekler” dedi.
CHP Merkez İlçe Başkanı Uğur Alemdar, yaptığı açıklamayla İstanbul seçimleri ile ilgili alınan karara tepkisini dile getirdi.
“Ülkesini, koltuklarına tercih eden insanların yönettiği bir dönemden geçiyoruz” diyen Uğur Alemdar, açıklamada şunları ifade etti:
“Önce seçimi aldık dediniz, olmadı. Oy kaydırma var dediniz, olmadı. Geçersiz oylar yeniden sayılsın dediniz, olmadı. Büyükçekmece ve Maltepe dediniz, olmadı. KHK’lılar oy kullanmasın dediniz, olmadı. Kısıtlılar oy kullanmış olabilir dediniz, olmadı. Say say bir türlü istediğiniz sonuca ulaşamadınız. İnsanın aklına çok önceden tedbir alınmış mı acaba diye bir soru geliyor. YSK Başkanı Sadi Güven, Yargıtay’dan seçilen Faruk Kaymak, Refik Eğri, İlhan Hanağası, Zeki Yiğit ve Nakiddin Buğday’ın YSK’daki görev süresi Ocak 2019’da dolacaktı. Erhan Çiftçi, Muharrem Akkaya’ın görevleri de 2022’de. Değişiklikle görev süreleri neden 1 yıl uzatılmıştı. ‘Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu’ sözlerinden çıkan tavşan, sandık başkanlarının kamu görevlisi olmadığıymış. Sanki sandık başkanlarını muhalefet atıyor. Hukuksuzluğunuza, adaletsizliğinize, seçmen iradesine saygısızlığınıza, zulmünüze, zamlarınıza, alışamadık. Ahlaksız tekliflerinizden bıktık. Anayasa değişikliğini ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yaparken bu sorunların hiçbirisi yoktu. Çünkü o seçimleri kazandınız! Ne zaman ki kaybettiniz, seçim kurulları suçlu oldu. Kim inanır buna? Güldürmeyin lütfen kargaları. Cesur olmak, elbette korkusuz olmak değildir. Ama yitireceklerini bilmene rağmen yanlış olana itiraz edebilmek olmalıdır. Çünkü korkaklar yaşamaz. Sadece hayatta kalırlar. Korkmayın. Konuşun arkadaşlar, herkes konuşsun, korkunun ecele faydası yok. Konuşun, içiniz rahatlasın, günü gelince, o gün ben susmamıştım dersiniz, kendinize saygınız olur. Birileri gibi onurumu satmadım, ben iktidarın kölesi değilim dersiniz. Konuşan, #HerŞeyÇokGüzelOlacak diyen sevgili sanatçılarımıza, iş insanlarımıza, sporcularımıza, üniversitelerimize, öğrencilerimize, esnafımıza, köylümüze, işçi sınıfımıza, yurttaşlarımıza selam olsun. Türkiye’nin 1’den büyük olduğunu görecekler. ‘Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma, aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak’ demiş Nazım usta. 31 Mart akşamı 16 Milyon İstanbullu kazandı aslında ve emin olun kaybetmeyecekler. Kaybedenler ise halkla inatlaşmamayı ve kaybetmeyi öğrenecekler! Bu seçim bugüne kadar AKP’ye oy verenlerin ahlak, vicdan ve demokrasi sınavı olacak. AKP’li seçmen kardeşim, bu seçimde senin oylarında etkili olacak. AKP’li olabilirsin, ama karar verirken YSK’nin kendi sorumluluk alanına ilişkin faturayı, ülkeye ve yurttaşa ödettiği, bu kararlarını onaylamadığını da göstermelisin. Bir sözümüzde İstanbul’da yaşayan Kastamonulu hemşehrilerimize olsun. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda çok ciddi katkıları olan bir ilin evlatlarısınız. Kurtuluş savaşında en çok şehit veren Kastamonu’da doğdunuz. Ekmeğinizi alın teri ile kazanmak için İstanbul’a yerleştiniz. Demokrasimizin var olup olmama sınavı verdiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde gereken her şeyi yapacağınızdan kuşkumuz yoktur. Taraflar şunu unutmasın. İstanbul’da Kastamonu kütüğüne kayıtlı 557.166 kişi yaşamaktadır. Kütüğünü İstanbul’a aldırmış olanları da üzerine eklediğimizde bu sayı önemli bir rakama ulaşacaktır. O yüzden sesleniyoruz Kastamonulu hemşehrilerimize. Demokrasinin var olup olmama sınavında gereğini yapacağınızdan şüphemiz yoktur. Cumhuriyetin kurulması aşamasında nasıl elinizi taşın altına koymuşsanız, demokrasiyi kurtarmak için de yine elinizi taşın altına koyacaksınız. Her şey çok güzel olacaksa bu güzellikte Kastamonulu hemşehrilerimizin katkısı olacaktır, buna yürekten inanıyoruz. Adaletin iktidarın emrinde olduğu bir dünyada yaşamak, cehennemde olmaktan beter. Bunu da kabul edersek gelecek adına hiçbir umudumuz kalmayacaktır. Oyları çalmak istediler, çaldırmadık! Çuvalları çalmak istediler, çaldırmadık! Seçimi çalmak istediler, çaldırmadık! Birilerinin onurunu çaldılar! Buna engel olamadık… Herkes biliyor zarların hileli olduğunu, Herkes biliyor dövüş önceden ayarlanmıştı. Herkes biliyor teknenin su aldığını. Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini… Ve herkes biliyor ADALET’in öldüğünü. Herkes biliyor DEMOKRASİ’nin sandığa gömüldüğünü. Kolay olsaydı adı mücadele olmazdı. Asla pes etmek yok. 13.000 oy fark vardı, bu fark 130.000 hatta 330.000 olarak sonuçlanmalıdır. Milyonlar olarak sandığa akacağız ve Ekrem İmamoğlu’nu yine başkan yapacağız. Rahat olun, sadece belediyeleri kaybetmişlerdi, bugün itibariyle iktidarı kaybedecekler. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız tek yürek olacağız ve kazanacağız. Ağzına, yüreğine, aklına, cesaretine sağlık sevgili Ekrem İmamoğlu. Biz de seni çok sevdik. Asla yalnız yürümeyeceksin. Ya hep beraber ya hiçbirimiz… Cumhuriyet kolay kazanılmadı. Şu andan itibaren Cumhuriyet için, çocuklarımızın geleceği için, gece gündüz çalışmaya, verilecek her görevi yapmaya hazırız. Ve bugün daha hiçbir şeyden habersiz çocuklarımıza sesleniyoruz. Yarınlarda demokrasimizi ve cumhuriyetimizi emanet edeceğimiz gençlerimize sesleniyoruz. Ahmet Arif’in dizelere döktüğü ve tarif ettiği kişileri unutma. Bunlar / Engerekler ve çıyanlardır / Bunlar / Aşımıza, ekmeğimize / Göz koyanlardır / Tanı bunları / Tanı da büyü…”