Kastamonu Türk Ocağı’nda Cumhuriyet Paneli düzenlendi. Cumhuriyetin ilanının 101. Yıldönümü münasebetiyle düzenlenen ve oturum başkanlığını Şube Başkanı Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz’ın yaptığı panelde Dr. Öğr. Üyesi Murat Yılmaz, Öğr. Gör. Dr. Osman Eroğlu, Kamil Akgün ve Arş. Gör. Tuba Nur Yıldız bire konuşma yaptılar.
Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz panelin açılışında Mutlakıyetten Meşrutiyete, Meşrutiyetten Cumhuriyete geçiş süreci hakkında bilgiler verdi, Cumhuriyetin önemli bir kazanım olduğunu ifade ederek şunları söyledi: Cumhuriyetimiz 101. Yılını kutladığımız dönemde içinde bulunduğumuz ve tarih boyunca pek çok medeniyetlere mezar olmuş coğrafyada Türk Milleti olarak hem büyük fırsat ve imkanlarla hem de büyük risk ve tehditlerle karşı karşıyayız. Dünyanın ve bölgemizin içinden geçtiği, sığınmacı ve göçmenler, Orta Doğu’daki devletlerin parçalanması, enerji kaynakları gibi çok değişik parametrelerin şekillendirdiği bu süreçte, bütün aksi iddialara rağmen hâlâ geçerliliğini koruyan üniter ve milli devlet yapımıza halel getirebilecek her türlü tuzağa karşı uyanık olmak zorundayız. Bu vatanda, Türk siyasi egemenliği altında bin yıllık beraberliği bozma girişimlerine geçit vermemeliyiz. İlk bakışta birilerine cazip gelse de gerek anayasa tartışmalarında gerekse terörizme karşı mücadelede, ileride bölünmeye gitmesi kaçınılmaz olan bir takım sözde çözüm reçetelerini bir daha gündeme getirilmemek üzere tarihin çöp sepetine atmalıyız. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ifadesiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar kalacağına inanıyoruz. Bunun için, bu gibi konularda terör örgütlerine asla taviz verilmemelidir. Türkiye’nin göz bebeği TUSAŞ tesislerine yapılan hain saldırı terör örgütüyle ancak onların anladığı dilden mücadele edilebileceğini bir kez daha göstermiştir. Teröristlerle asla müzakere edilmez, mücadele edilir ve dilecektir. Türk Ocakları olarak yaptığımız açıklamada da vurguladığımız gibi, ipleri emperyalist güçlerin elinde olan bir terör örgütünün, yirmi beş yıldır hapiste olan terörist başının yapacağı çağrıyla ülkemize yönelik terör eylemlerini sona erdirmesi mümkün değildir. Zaten bu örgütün Suriye uzantısı, on yılı aşkın bir süredir ABD-İsrail ortaklığının himayesinde, Suriye’nin kuzeyinde genişçe bir bölgeyi kontrol etmektedir. Türk milleti olarak bu süreçte uyanık olmalıyız, Cumhuriyetin temel değerlerine sıkı sıkıya sahip çıkmalıyız dedi.
Panelde Dr. Öğr. Üyesi Murat Yılmaz Osmanlı Devleti son döneminde fikir hareketleri hakkında bilgilere vererek mutlakıyetten meşrutiyete ve Cumhuriyete giden yolda Osmanlı aydını, aydın iktidar ilişkileri ve tarihi tecrübe konusunda konuşma yaptı. Arş. Gör. Tuba Nur Yıldız, 1923 yılı genel seçimleri, İkinci TBMM’nin açılışı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün düşünceleri ve Cumhuriyetin ilanı süreci hakkında bilgiler verdi. Yıldız, 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu ve 1922’de saltanatın kaldırılması sonunda adı konmamış rejimin aslında Cumhuriyet olduğu TBMM’nde hükümetin kurulamaması gibi fiili problemlerin de sonucunda “Teşkîlât-ı Esâsîye Kanunu’nun Bazı Mevaddının Ta’diline Dair Kanun” yoluyla 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilan edildiğini ifade etti. Yıldız, Cumhuriyetin ilanı sonunda Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM’nde alkışlar arasında yaptığı konuşmadan bir bölümü sundu:
“Efendiler! Asırlardan beri şarkta mağdur ve mazlum olan milletimiz, Türk milleti hakikatte meftur olduğu hasailden telakki ediliyordu. Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiği kabiliyet istidad ve idrak kendi hakkında suizanda bulunanların ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten uzak zevahirperest insanlar olduğunu pek güzel ispat ediyor. Milletimiz haiz olduğu evsaf-ı liyakatini hükümetin yeni ismiyle cihan-ı medeniyete daha çok suhuletle izhara muvaffak olacaktır. (İnşallah sesleri). Türkiye Cumhuriyeti cihanda işgal ettiği mevkie layık olduğunu asârıyla ispat edecektir. (İnşallah sesleri). Arkadaşlar bu müessese-i aliyeyi vücuda getiren Türk milletinin son dört sene zarfında ihraz ettiği zafer bundan sonra da birkaç misli olmak üzere tecelliyatını gösterecektir. Acizleri mazhar olduğum bu emniyet ve itimada bihakkın kesb-i liyakat etmek için pek mühim gördüğüm bir noktadaki ihtiyacımı arz etmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç heyet-i aliyemizin şahsım hakkındaki teveccüh ve itimadının müzaheretinin devamıdır. (Hiç şüphe yok daima sesleri) Ancak bu sayede Allah’ın inayetiyle şahsıma teveccüh buyurduğunuz ve buyuracağınız vezaifi hüsn-i ifaya muvaffak olabileceğimi ümid ederim. Daima muhterem arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir surette yapışarak onların şahıslarından kendimi bir an bile müstağni göremeyerek çalışacağım. Milletin teveccühünü de daima nokta-i istinad telakki ederek hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesud, muvaffak ve muzaffer olacaktır.”
Öğr. Gör. Dr. Osman Eroğlu Falih Rıfkı Atay’ın düşünce dünyası ve Türk inkılabı konusunda yazılarını ele aldı. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk’e yakın bir isim olarak tarihe tanıklık eden Atay’ın yazılarından örneklerle Cumhuriyetin ilanı hakkında bilgiler verdi. Kamil Akgün ise, Kültür kavramı üzerinden Türk tarihi ve Türk kültüründen örnekler vererek başladığı konuşmasında Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren tarihi süreçte Türkiye Cumhuriyeti’nin kültür politikaları ve kültür kurum ve kuruluşları hakkında bilgiler verdi. Panel sonunda izleyicilerin soruları cevaplandı, Türk Ocakları Kastamonu Şube Başkanı Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz tarafından katılım ve teşekkür belgesi takdim edildi.