Başkomutanlık Meydan Muharebesi 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanmasaydı bugün hangi ülkenin bayrağı dalgalanırdı topraklarımızda, hangi ulusun dilini konuşurduk, Atatürk devrimleri olmasaydı yahut ne yer ne giyerdik, nerelere göçmüştük ya da hiç düşündünüz mü?…
Her 30 Ağustos’ta bari bu can yakan soruya cevap arayalım.
Zafer Bayramı…
Bayramların bayramı.
30 Ağustos zaferi olmasaydı…
Türkiye Cumhuriyeti olmazdı.
Afganistanlı Ali ve Hüseyin ile sohbet ettim bayram alanında, yakışıklı ancak ürkek iki delikanlı…
Ellerinde Türk Bayrağı.
Göçmenlik zor zenaat…
Kaldırımda bir kenara yalnız başlarına oturmuş merasimi izliyorlardı.
İsfendiyarbey İlkokulu’nda okuyorlar…
Türkçeleri zehir, iki yılda sular seller gibi öğrenmişler.
Niye göçtüklerini sordum vatanlarından…
“Savaş var” dediler.
Üzgün…
Çaresiz.
Afgan Ali ve Hüseyin…
Yüreğime oturdular.
Gazi Mustafa Kemal Atatük olmasaydı…
“Türk Ali ve Hüseyin” olarak kim bilir hangi ülkenin ulusal bayramını kutlarken bulabilirdik bugün kendimizi.
İyi düşünelim…
Ölmesin 30 Ağustos ruhu.
- ••
Not:
Atanmış ve seçilmiş zevat prokol tribününde oturdu; gölgede…
Millet güneş altında; ayakta.
Millet ile merasim alanı arasında demir bariyer vardı, atanmış ve seçilmişler ile millet ayrı dünyaların insanı ülkemizde…
Ezelden ebede: böyle geldi, böyle gider.
Bayrama katılmak kamu çalışanları için emirdi…
Emiri tınlamadı memurlar.
Öğretmen sayısı parmakla sayılırken…
Diğer memurları alana beklemek akıllı işi değil gerçi.
Merasim alanı için her ne kadar “Cumhuriyet Meydanı” denilse de, bu sefer gördük ki aslında orası “Dolmuş durağı”; bayram süresince dolmuşlar çalıştı durdu çünkü…
Saygı duruşu yapılırken dolmuşlar sefere çıktı iyi mi?
Valilik’ten aşağı trafik vermişler, merasim alanının dolmuş durağı güzergahından yüklü koskoca kamyon geçti program esnasında iyi mi?…
Garnizon Komutanı günün anlam ve önemini belirten duygu yüklü konuşma yapıyor, gözyaşı tam kirpiğimin ucunda, önde yol soran otomobil, ardında kargo kamyonu, aynı güzergah vızır vızır işledi merasim boyunca.
Alkışı gerek halkoyunu gösterisi sunan gerekse resmigeçit yapan askeri birlikler aldı…
Türk Milleti’nin ordu sevgisi bitmez.
Vali, Belediye Başkanı ve Garnizon Komutanı haricindeki protokol zevatının resmigeçit törenini oturarak izlemesi hadi yönetmeliğe uygun olsa bile, en azından ayıp…
Protokol tribününe selam veren resmigeçitçileri ayakta karşılamak şık olanı.
Protokolün ön sırasında spor kıyafetle oturanlar bile varken…
Ben de neden bahsediyorum?
Halkın bayramını kutlamak için Vali, Belediye Başkanı ve Garnizon Komutanı’nı taşıyan askeri jeep evvel bayramlarda Kuyudibi’nden dönerdi, bu kez taa Belediye Köprüsü’nden döndü, Sinanbey Parkı’na kadar gitti, yaya ve şoförlerin şaşkın bakışları arasında Allahvere bir trafik kazasına sebebiyet vermedi…
Drone görmüş köylüden sonra, jeepin üzerinde ayakta devletlu gören şehirli manzarası oldukça keyif verici oldu şüphesiz.
Ezcümle…
Caddede ulusal bayram kutlanmaz.
Sadece komando bölüğünün folklor gösterisini izlemek için bile stadyumu doldurur bu halk…
Yeter ki devlet istesin.