Bir Haziran daha geçiyor yaşamımızdan… İlkbahar yağmurları, yaz sıcağına şans tanımıyor. Güneş altın saçlarını ahşap yapılarla güzelleşen kentin üstüne dökerken, gökyüzü bulutlanıyor. Yağmur damlaları tarihi kenti yıkarken, gökyüzü şimşekler ile aydınlanıyor.
Hava; Kastamonu turizminin bir türlü açmayan güneşi gibi, parçalı bulutlu durumuyla kente eşlik ediyor.
Oysa ki üretimden uzaklaşıp, tümüyle tüketime yönelen, betona boyanan kentlerden farklı, Dünya düzenindeki savruluştan daha az etkilenmeyi başaran Kastamonu ile ilgili söyleyecek çok söz var. Yaşlı ama yorgun değil bu kent. Göz ucuyla bakıp geçmek, soluk soluğa gezmek haksızlık olur.
Beş bin yılın anılarını biriktirmiş Kastamonu, geçmişin hatıraları ve geleceğin hayallerini taşıyor. Anadolu’da var olmuş nice uygarlıkların, kültürlerin topraklarımızda kat kat birikerek günümüze kadar gelen zenginliği kentin değerlerine katkıda bulunuyor.
Etnoğrafya, Arkeoloji, Kent Tarihi ve Şapka Müzelerindeki eserlerle, sergilenen görsellerle, ayağa kaldırılmış medreseleriyle, külliyeleriyle, korunmuş camileriyle, yaşayan konaklarıyla betonun soğuk yüzüne uzak, sıcacık bir yuva gibi bu şehir. Gözlerini kapatıp iç sesini dinleyenler, çocukluk evlerini bulmanın sevincini yaşıyorlar. Ahşap yapılara sinmiş ağaç kokusunu, geçmişten süzülen anıların izlerini taşıyan, büyük ailelerin tadını duyumsatan Kastamonu’da kent dokusu öne çıkıyor.
Betonlaşmanın gölgesinde kalan metropollerde, yalnızca yeşil alan değil, insanın payına düşen gökyüzü de küçülüyor. Binaların arasından gözünüze ilişen minik maviliklerle yetinmek yerine, burada uçsuz bucaksız gökyüzünde bulutların dansını izlemek ruhu özgür kılıyor.
Birbirinden farklı, özgün 19 ilçesi ile Kastamonu’da yollar bazen aşı boyalı İnebolu evlerine doğru gidiyor. Karadeniz’in koyu mavisiyle, ormanların muhteşem yeşili birbirine değiyor. Bazen de dağlara, yaylalara koşan yollar, kimi yerde kanyona, mağaraya açılıyor. Kastamonu, hırçın denizinden fışkıran balık bereketi ile kızılcık, kuşburnu, böğürtlen, salep, kestane, ceviz meyvelerini barındıran ormanları, şelaleler ile taçlanıyor.
Barındırdığı yaşam ile birlikte orman havasının tazeliği; yaşam sevincini, yüreklerdeki umutları çoğaltıyor. Nadir ve endemik bitkiler ile türü tükenmekte olan yaban hayvanlarını barındıran ormanlarıyla, Dünya Doğa’yı Koruma Vakfı (WWF) tarafından Avrupa’da korunması gereken en sıcak 20 nokta arasında gösterilen Küre Dağları Milli Parkı ve kış turizminde önemli bir yere sahip olan Ilgaz Dağı doğa sporları tutkunlarına kucak açıyor.
Kurtuluş Savaşı’nda cephane taşınan İstiklal Yolu, Şerife Bacı, Halime Çavuş ve nice isimsiz kahramanın izlerini taşıyor.
Zamanın yavaş aktığı, kimsenin de zamanı kovalamadığı Kastamonu; arzu edenlere huzurlu bir tatil sunarken, adrenalin tutkunlarını da doğa sporları ile macera dolu yanıyla selamlıyor. Her kes için, her mevsim gitmek için bir sebep var, Kastamonu’ya.
Bağrından sular akan, su değirmenlerinde buğday öğüten ilçeleri, 135 km sahili olan kent; deniz, kumsal birlikteliğinde yapılan tatillerin yanı sıra kayak ve at binmenin de yer aldığı doğa sporları, tarihi derinliği, camileri, külliyeleri, yatırları ile din turizmi açısından bütünsel bir güzelliğe sahip.
Kastamonu’da konukları çekecek her şey var. Turizmde söz sahibi olma konusunda beklenen yere gelmek için, yerel dinamiklerine çok iş düşüyor. Bürokratlarla birlikte, sivil toplum örgütlerinin, turizm ile ilgilenenlerin ve tüm halkın yürekten sahiplenmesi ve emek vermesi gerekiyor.
Turizmde başarılı olmak için; konuklara bir sıkıntı yaşatmamak için, hizmet kalitesi standartlarını eksiksiz uygulamak da lazım. Kentin alt yapısının yanı sıra, şoföründen berberine, garsonundan yöneticisine, kat görevlisinden işletme sahibine bilgiye, eğitime açık olmak ve işine gönülden bağlı olmak gerekiyor. Sorunların tespit edildiği, konuşulabildiği tartışıldığı meslek örgütleri ve bu konuda destek olanlar çok önemli.
Deniz, yayla, mağara, kış, inanç, kültür, eko turizm, dinlence ve macera turizmine birlikte kucak açan kentimizin, yöremizin hatta bölgemizin turizm geleceğini de bu farkındalık ile inşa etmeyi sürdürürken, düzenlenen turizm sempozyumlarının yanı sıra tanıtımda da tekrar yeni adımlar atılıyor olması çok değerli.
Kastamonu Valisi Avni Çakır’ın talimatı ile hazırlanan 2022 Turizm Eylem Planı kapsamında, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün daveti, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın da (KUZKA) katkılarıyla “Turizm Yazarları” ilimizde bir araya geliyor.
Ülkemizin turizm ve seyahat konusunda önde gelen gazete, dergi ve internet sayfalarının haber müdürleri, editörleri ve yazı işleri müdürlerinin konuk olacağı programa Turizm Yazarları Derneği (TUYED) Başkanı Ahmet Haluk Özsevim ve İHA İstanbul Haber Müdürü Mustafa Karagöl de katılıyorlar.
Tüm konuklara “Hoş geldiniz” diyor, ulusal basında “Hoş bir seda” bırakacağını umut ederek, Kastamonu’nun tanıtımı için atılan bu adımın erincini yaşıyorum.
Mine Akçakoca Özgür