Dünya genelinde en hızlı gelişen sektörlerden biri olan turizm 2020 yılını büyük bir kayıpla bitirmek üzere.
Özellikle 2020 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarında turizmden etkilenen tüm sektörlerin bugüne kadar ki en zor günlerini yaşayacağı kanısındayım.
Turizmin belki de en önemli unsurlarından biri istihdam yaratmasıdır.Dolayısı ile konaklama, yeme-içme, ulaştırma, seyahat acenteleri, tur operatörleri en çok etkilenen sektörler olacaklar.
Sadece bu sektörler değil turizme bağımlı olan ve turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu ürünleri ve hizmetleri sağlayan sektörlerde bu yılın kötü gidişinden nasibini alıyor.
Ayrıca, balıkçılık, tarım, el sanatları, bankalar, imalat, inşaat sektörleri turizm geliştikçe ve yoğunlaştıkça yeni istihdam sağlayan sektörlerdir.
Yani turizmden pay almayan sektör hemen hemen yok gibi.
İlimizde turizm konuşulmaya ve ön plana çıkmaya başladığı yıllardan bu zamana kadar her sene gelen turist sayısında artış olurken bu yıl inanılmaz bir şekilde çöküş yaşandı.
Turizm yatırımları durdu, turizmciler ve tedarikçileri bu sene hayırlısı ile bir bitse diye gün sayar oldu.
2020 kötü başladı ve kötü biteceğe benziyor, umarım 2021 çok daha mutlu olabileceğimiz, anılarımızda tebessüm ile anabileceğimiz bir yıl olarak gelir ki böyle bile olsa virüs, Covid-19, pandemi adına ne derseniz deyin, turizmin toparlanması için uzun bir zaman gerekli.
Bu salgın biran önce biter, tüm sektörlerde çarklar yerine oturursa, geleceğimizi hızla inşa edebilmek adına çalışmalar başlarsa önümüzdeki yılın ilk çeyreğini atlattığımızda turizmciler ve tedarikçilerin tekerleği hızla dönmeye başlayacaktır.
Gelecek turizmde diyorduk, şimdilerde ise turizmin geleceği Covid-19’a bağlı diyebiliyoruz; ne kadar çabuk biterse toparlanma sürecimiz o denli kısalacaktır.
Turizm sektörü 2020 yılından çok umutlu iken beklentiler gerçekleşmedi, 2021 yılına ise kuşku ile bakıyor ancak umutsuzda değiller.
Aşı çalışmaları hız kazanmış durumda, bu virüsün çaresi bulunur hayat normale dönerse bundan sonra ki hayatımıza bir alışkanlık yüksek boyutta girdi ve devam edeceğe benziyor o da hijyen.
Hayat normale dönerse şapkamızı da önümüze koyup bu günleri hatırlayarak epeyce düşünmemiz gerekecek.
Neleri mi?
Büyüklere saygıyı, küçüklere sevgiyi, çevreye-doğaya sevgi ve saygıyı, karşımızdakini dinlemeyi ve anlamayı, komşu dükkanına giren çıkanları sayan değil, komşusuna yardımcı olabilmeyi, gıybet etmemeyi, güleryüzlü olabilmeyi, yıkıcı değil yapıcı olabilmeyi, söven değil öven olabilmeyi.
Adam ilk defa tatile çıkmaktadır ve yanında karısı ile beraber konaklayacakları bir otel aramaktadırlar. Bir ara Motel yazısını görürler;
Kadın sorar; “Otel tamamda motel nedir?”
Bilmediğini gizlemek isteyen adam ise bilgiç tavırla; “Hani söyleriz ya, tava mava, kaşık maşık diye otel motel’de öyle bir şey”
Bu virüs mirüs’de bizi aklımıza maklımıza gelmeyen bir biçimde etkiledi.
Bülend Çadırcıoğlu