Önceki yıllara nazaran ilimize gelen turist sayısındaki artış Kastamonu için turizm adına sevindirici, özellikle Temmuz ve Ağustos aylarındaki artış bundan sonraki dönemlerde de bu yoğunluğun devam edeceğinin göstergesi.
Deniz, kum güneş için Akdeniz ve Ege’yi tercih eden gezginlerin artık doğası, kültürel yapısı ve tarihi ile Kastamonu’nun varlığını da göz önünde bulunduruyorlar.
İşin daha güzel bir yanı ise gelip fazlası ile göremeden 15 dakikalığına kalınan bir yer olmaktan çıkıp konaklamalı yapılan bu seyahatlerin işletmecilerin yüzünü güldürmesi.
Kastamonu nihayet hak ettiği yerlere gelmeye başladı.
Binlerce yıllık tarihi geçmişinde birçok uygarlığın yaşadığı bir il olan Kastamonu müzeleri, doğal ve kültürel zenginlikleri, zengin mutfağı ile turizm potansiyeli yönünden en zengin ve buna bağlı olarak da en önemli turizm destinasyonlarından biri olmaya başladı.
Turizm potansiyelinin temelini oluşturan kültürel, doğal ve tarihi değerlerin uzun vadede korunabilmesi için Kastamonu’da yapılacak planlama çalışmalarının her aşamasında yerel halkın ve bu işin gerçek profesyonellerinin katılımının sağlanmasını defalarca yazdık.
Yerel halkın turizme bakış açısı, turizmi nasıl algıladığı, turizmin gelişmesine hazır olup olmadığını ve turizmden beklentisinin neler olduğu iyice anlaşılmalı ve anlatılmalıdır.
Zira turizm ile birlikte ekonominin gelişeceği, istihdamın artacağı çok iyi bilinmelidir.
Yöre halkı ve turistin ilişkisinin turizmden beklenen yararla eşdeğer olduğu unutulmamalıdır.
Gelen tüm ziyaretçilere yakın ve sıcak davranılması, gösterilen konukseverlik gittiği yerlerde daha uzun süre kalmasını ve tatil planları içinde yeniden yer almasını sağlar.
Gelenlerin gittikleri yer ile ilgili yapacağı olumlu konuşmalar ilimize gelmeyi düşünenler için paha biçilemeyecek bir reklamdır.
Zaten işletmelerimizin çoğu ister restoranlarımız olsun ister konaklama tesislerimiz tanıtım adına konukseverlik, hijyen ve misafirlere gösterilen yakın alaka ile bu işte en çok pay sahibidirler.
Ayrıca birçok turizm yöresinde kat kat fazlasını vererek alabildiğiniz veya yiyebildiğiniz tüm ürünler bakımından da Kastamonu oldukça ucuz.
Bu duruma gelen ilimiz için hizmet kalitesini üst düzeyde tutan işletmeler şimdiye kadar gösterdikleri çabanın meyvesini almaya başladılar, bu yoğunluk ve gelen sayısındaki artış daha da fazlalaşacaktır bu konuda ki inancım hiç bitmedi ve bitmeyecek.
Peki, sadece işletmelerin gayreti ve çapası yeterli mi? Hayır.
Yerel yönetimler, kamu kurum ve kuruluşları, dernekler tüm halk turizm olayını benimsemeli ve bu konudaki gayretlerini artırarak devam ettirmelidir.
İşletmeler artık daha profesyonel düşünüp dayı amca baba oğul ilişkisinden çıkıp daha da profesyonel yönetim tarzları ortaya koymalıdır.
Daha önceki senelerde konaklamalı turistin gelmediğini söylüyorduk, geçen seneyi hiç saymayalım bir 15 Temmuz süreci yaşandı ve tesislerin birçoğu masraflarını bile karşılayamadı.
Ama bu sene bir dönüm noktası oldu gelenlerin sayısında bir artış gözlemlenmekte, Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi, Mahmutlar camii, kalesi, saat kulesi, müzeleri yani kısaca gezilecek tüm yerleri ile Kastamonu tam bir turizm destinasyonu olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor.
Keşke en çok gezilen yerlerden biri şehrin tam kalbinde yer alan Nasrullah Meydanı tam da bu arada bu kadar yoğunluk varken bu halde olmasa idi, gelenlerin hiç hoşlanmadıkları bir görüntü kirliliği içinde kalmasa idi.
Ayrıca, yıkılan site iş hanı ile ilgili yapılacak olan yeni binanın ve Nüfus Müdürlüğünün orada olacak olması birkaç resmi dairenin de oraya getirilecek olması Mahkemealtı, İplikçiler çarşısı ve yakın çevresinde bulunan esnaflarında yüzünü güldürüyor.
Belediye caddesindeki Belediyenin yerinin değişmiş olması, Devlet Hastahanesinin Kuzey Kente taşınmış olması şehrin bir diğer yarısının üvey evlat durumuna gelmesine sebep oldu.
Bütün bunlara rağmen benim işletmemde neden turizm ile ilgili bu kadar artış yok diyorsanız o zaman da şapkanızı önünüze alıp şimdiye kadar yaptığınız yanlışlıkları bir düşünüverin lütfen.
Hiç kusurumuz olmasaydı, başkalarına kusur bulmakta bu kadar zevk almazdık.