Yakın dönemde Yeni Türk Edebiyatı şairleri içinde, Tosyalı hemşehrimiz Altay Taşkın sanatçı kişiliğini, sanat çevrelerine kabul ettirmiş bir şairdir. Neden mi? Sanattan taviz vermeyen, particilik-hemşehricilik yapmayan bazı edebiyat dergilerimiz vardır ki, bunlarda şiirinin yayımlanması bir şair için sanat ayarıdır. Altının 24 ayardan başlayıp küçülen değeri gibi sanat dergileri de bir bakıma şairlik ayarlarını, seviyelerini ölçerler. Köklü dergilerden Varlık, Yeditepe, Hisar, Türk Dili, Türk Edebiyatı, Hece, Gösteri, Milliyet Sanat, Adam Sanat bu tür dergilerden ilk aklıma geliverenler… Altay Taşkın’ın şiirleri önce Türk Dili, Millî Kültür, Kıyı, Üçüncü Yeni ve Kemalist Ülkü dergilerinde sanat terazisinde tartıldı. Kemalist Ülkü’deki şiirleri iyi şair Halim Yağcıoğlu seçerdi. O da taviz vermezdi sanat anlayışından…
Altay Taşkın hakkında ağabeyim Özdemir Tan’la birlikte kaleme aldığımız on ciltlik Gurur Kaynağımız Kastamonulular adlı biyografi ansiklopedimizin IX. Cildinde (Ankara 2013, s. 58-59) geniş bilgi vermiştik. Kitabına geçmeden önce kısa bir hatırlatmada bulunalım.
1961 yılında Tosya’da doğdu. Tosya Lisesinden sonra Anadolu Üniversitesi İİBF İktisat Bölümünü bitirdi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde dokuz yıllık devlet memurluğunun ardından Deva Holdingde tıbbî mümessillik, Sivas ve Kayseri illerinde bölge müdürlüğü yapıp 2008 yılında emekliye ayrıldı. Evli ve kız babası olup Ankara’da yaşamaktadır.
İki şiir kitabı yayımlandı: Yürek Acısı (2006), Dünyanın Duvarı (2011). İkinci şiir kitabını bir köşe yazımızda değerlendirmiştik. Altay Taşkın’ın şiirleri genellikle Tosyalı Şair İsmail Ergi’nin yaymaya çalıştığı, hatta bu adda bir dergide yayımlandığı Üçüncü Yeni akımı çizgisindedir. Bu yargımızı destekleyen iki şiiriyle yazımızı sonlandırırken sanatçının yeni şiir kitaplarını beklediğimizi de iletiyoruz. Şiir esin perisi yanından hiç ayrılmasın…
Boyacı Çocuk
güneşi unutup ellerin
yaşam savaşı alanında
düşünürken köşende derin derin
kalem tutan ellerin
fırça sallıyor şimdi
avucunun içinde tomurcuklar
ne zaman açacak çiçek?
sevgi çocuğusun sen de
sevincini sakla gözlerinde
özgürlüğünü de sandığında
(s.22)
Öğretmenlerim
doğa ders çalışma masam
zil çalınca derse girerim
rüzgâr, yağmur, dolu, sis, kar,
gerçek öğretmenlerim
sevinç, hüzün, düşünce
bunlardan öğrendiklerim
kahkahalar, gözyaşları, derine dalış,
sorulara cevap verdiklerim
güneş, ay ve yıldızlar
masamda gördüklerim
her zerre, ses, ışık
ömür boyu hep öğretmenlerim
(s.65)
Sobe
günler saklambaç oynuyor
ben ebeyim yine
dünü sobelemişim
yarını kaçırdım bile bile…
(s.76)
NAİL TAN