Kurtuluş Savaşı’nın “acil” haberleşme aracı telgraftı, vatansever telgrafçılar olmasa savaşın istikameti çok farklı seyredebilirdi şüphesiz, zaferin ilk gereği telgraf hattını elde tutmaktı…
“Kastamonu Postanesi” en stratejik merkezlerden biriydi.
Hem “İstiklal Yolu” olarak hayati rol oynayacak İnebolu-Ankara güzergahının elde ve güvende olması için hem de İstanbul’a uzanan telgraf hattının kesilmesi açısından…
Kastamonu Postanesi olmazsa olmazdı.
Kastamonu Postane Müdürü Şeyh Ramiz Efendi Kuvayi Milliye karşıtı ve İstanbul yanlısı idi…
Şehirde kuş uçsa İstanbul’un haberi oluyordu.
Şeyh Ramiz Efendi resmi görevinin ötesinde, Kastamonu’daki Kuvayi Milliye yanlısı hareketi baltalamak için yoğun çaba harcıyordu, milli mücadele karşıtı hareketin başını çekenlerdendi…
Her iki görevinde de başarılıydı.
Vali İbrahim Bey Kuvayi Milliye yanlısı olsa da, diğer yandan da İstanbul’un emirlerini yerine getiriyordu, “idare” ediyordu…
Şeyh Ramiz Efendi’nin durumun farkına varması ve jurnallemesi uzun sürmedi, Vali İbrahim Bey İstanbul’a çağrıldı, bile bile gitti ve tutuklandı.
Kastamonu 16 Eylül 1919 gecesi Kuvayi Milliye safına geçti, milli mücadele karşıtı yöneticiler görevlerinden alındı, tutuklandı…
Kastamonu Postane Müdürü Şeyh Ramiz Efendi de bunlardan biriydi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilk telgraflaşma hemen o gece yapıldı, Kastamonu Havalisi Komutanı Albay Osman Bey ildeki durumu anlattı, merak edilenleri sordu ve direktifleri aldı…
Kastamonu Postanesi milli kuvvetlerin elindeydi.
Yeni bir kadrolaşmaya gidildi Kastamonu Postanesi’nde derhal…
Yeni müdür Müfettiş Enver Bey oldu, başından beri milli mücadele yanlısıydı, vatanseverdi.
Başmüdür Enver Bey kadrosunu kurdu…
Önceliği güvenilir bir “başkatip” idi.
Buradan sonrasını Mustafa Bayburtluoğlu’nun “Bir Güzel İnsan” kitabından okuyalım…
“Fikrinin sorduğu kişilerin İhsan Bey’i tavsiye etmeleri üzerine, kendisini bu göreve getirir. Çalışması ve işindeki başarısıyla dikkati çeken Muhammed İhsan Bey’e tam anlamıyla güvenir ve fikirlerine değer verir.”
Kitapta geçen bir pasajda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul ile irtibatın kesilmesi yönündeki telgrafı geldiğinde Enver Bey ile Muhammed İhsan Bey arasında geçen diyaloga yer veriliyor…
Muhammed İhsan Bey görüşünü “Biz Mustafa Kemal Paşa’nın dediğini yapalım. Aksi halde Anadolu harekatı başarılamaz” şeklinde ifade ediyor, Enver Bey de aynı görüştedir zaten, irtibat kesiliyor.
Güzel insanlar olmasaydı…
Vatan elden gitmişti.
(Gazi Mustafa Kemal Atatürk 23-31 Ağustos 1925 ‘te gerçekleştirdiği Kastamonu gezisinde postaneyi de ziyaret eder ve kahramanlarla görüşür, o sırada Samsun Postanesi’ndeki grev hakkında görüşlerini sorar, Muhammed İhsan Bey cevaplar…
“Efendim telgrafçılar 24 saat nöbet tutarlar. Bu müddet zarfında birkaç defa yemek yerler. Maaşları kifayetsiz olduğundan, çoluk çocuğun hissesinden yemek durumundadır. Fakat, bunu duyurma şekilleri yanlıştır. Grev değil de, resmi yollardan duyursalardı daha iyi olurdu” der.
Teşekkür eder Gazi Mustafa Kemal Atatürk…
Not aldırır yanındakilere.)
•••
Not:
İlimizde çeşitli görevlerde bulunan Mustafa Bayburtluoğlu’nun dumanı üstünde “Bir Güzel İnsan” kitabı, düşünce insanı Muhammed İhsan Oğuz’u her yönüyle anlatıyor…
İlk birkaç sayfa dahi yetti bana, kıymetli hemşerimizin kadrini daha bir anladım, cennet mekan.
MUSTAFA AFACAN