22 Ağustos1921…Nasrullah Meydanı hınca hınç doluydu, Sakarya Meydan Muharebesi günleriydi, Kastamonu ayaktaydı.
Eli silah tutan cepheye koşmuştu…
Cephe gerisi ise lojistik görevinde destan yazıyordu.
Albay Osman Bey kürsüye çıktı, cebinden bir kağıt çıkardı, gür sesiyle okudu…
“Anavatanımızın bütün mevcudiyeti ile milli istiklalimizi mahvetmek hülyası ile hücum eden rezil Yunan palikaryalarının namussuz ve pek kirli ayaklarını mukaddes topraklarımız üzerinde görmesini hiçbir zaman arzu etmeyen kadınlar, vatanın kurtuluşu uğrunda, cephelerde kahramanca çarpışan erkek kardeşlerimle beraber bu mukaddes dini vazifede benim de bulunmaklığım hususunda fedai olarak cepheye harekete hazır bulunduğumdan yüksek müsaadelerinin verilmesi.”
Askere alınmaya yönelik dilekçeydi…
Karargaha gelmişti.
Nice geçitlerden geçmiş Albay Osman Bey’i derinden etkilediği kesin…
Alkış koptu.
Tosya’dan yazılmıştı…
“Tosya İlyas Bey Mahallesi, Kara Mehmetoğlu Mehmet Kerimesi Nazife.”
Cephe gerisi istemiyordu Nazife Hanım…
Bizatihi göze göz cephe talep ediyordu.
İsmail Habib Sevük dönemin Açıksöz gazetesinde 22 Ağustos 1921’de yazdı “Tosyalı Kız” başlığıyla Nazife Hanım’ı…
“Nazife Hanım belki okumak yazmak da bilmiyor. Belki onu acemi bir katibe yazdırdı. Fakat ruhların asil ve coşkun feveranları karşısında yazının ve kelimenin ne ehemmiyeti var. Bir Türk kızı gönüllü olarak harbe koşacak kadar ruhunda ilahi bir hamle duyuyor, bir Türk kızının ruhunda kirli ayaklarıyla vatanın mukaddes topraklarını çiğneyen Yunan’a karşı, kızlığını ve hayatını unutacak kadar girdaplı bir gayz ve kin dalgalanıyor, bir Türk kızının hançeresinden en mert erkekleri utandıracak kadar cesur ve engin bir seda çıkıyor, bana kafi.”
O gün Kastamonu’nun tüm hücrelerinde yaşadığı hissiyatı bugün anlayabilmek olası mı?…
Kurtuluş Savaşı böyle kazanıldı.
Emperyalistler Anadolu’nun her biri “ordu” olan kadınlarını hesap edememişlerdi besbelli…
Nice Nazife’ye selam olsun.
Not:
Gazetemiz yazarı, kıymetli büyüğümüz, araştırmacı yazar Mustafa Eski’nin iki kitabında Nazife Hanım’ın hikayesi detaylı biçimde yer alıyor…
Kitaplardan biri “Kastamonu Basınında Milli Mücadele’nin Yankıları”, diğeri ise “İsmail Habib Sevük’ün Açıksöz’deki Yazıları”.
İlk kitap “Türk Tarih Kurumu”, diğeri “Atatürk Araştırma Merkezi” tarafından basıldı…
“Referans.”
Kurtuluş Savaşı’nın Kastamonu yerel tarihini okumak isteyenlere başucu kitapları olsunlar…
Eski’nin bu alanda kaleme aldığı diğer kitapların da izini sürerek ayrıca.
“Milli Mücadele Kütüphanesi” denebilecek kitap ve evrak var Kastamonu’da…
Yastık altındakilerle çok daha dolacaktır.
Yakın tarihimizi okuyalım…
Kıymetimizin farkına varalım.
MUSTAFA AFACAN