Tosyalı genç girişimci Alihan Marulcu, dijital reklamların hedef kitleye ulaşmasını sağlayan yazılımı yayına almaya hazırlanıyor.
Markaların web sitelerindeki kullanıcı trafiği yoğunluğuna göre reklam vermesine alternatif geliştirilen uygulama ile dijital reklam sektörüne harcanan sermayenin daha az maliyetle kontrol edilmesi hedefleniyor.
Reklamın etkisinin oyunla ölçüldüğü ve sonrasında kullanıcıya marka indirimi sağlayan uygulama hem markanın hem de alışveriş yapan kişinin kazançlı çıkmasına olanak sağlıyor.
3 yıllık Ar-Ge çalışması sonrası 5 kişilik ekiple hazırlanan uygulamanın beta sürümüne alcago.com adresinden ulaşılabileceğini kaydeden 27 yaşındaki Marulcu, dijital reklam pazarında 608 milyar dolarlık kontrol edilemeyen pazarı yönetmek amacıyla hazırlanan projenin dünya üzerinde kullanılan bir örneği olmadığını vurguladı.
Reklamlar kullanıcı odaklı değil
Alihan Marulcu uygulamanın içeriğiyle ilgili şu bilgiyi aktardı:
“Dijitalleşmede sosyal medya üzerinden dönen bir reklam anlayışı var. Ancak reklamlar kullanıcı odaklı değil. Kullanıcıya bir verim verme payesinde ya da kullanıcının buna ihtiyacı olup olmadığını ölçümleyip değerlendiremiyor. Marka kullanıcıya ulaşmak istiyor, kullanıcı ürün almak istiyor, marka kullanıcıya ulaşmak için para ödüyor, bu ödediği parayı kullanıcıya ek maliyet olarak yansıtıyor. Dünyada rakiplerimizi ele alırsak birçok indirimli alışveriş yapmayı sağlayan program ve yazılım var. Ancak bunlar sadece içinde barındırdığı kullanıcıya göre markalardan indirim alıyorlar. Marka da müşteri kitlesi olan sistemdeki kullanıcıya erişmek için indirim veriyor. Fakat bu yapı markaya bir artı sağlamıyor. 608 milyar dolarlık kontrol edilemeyen bir sermaye var ortada. Biz oyunlaştırma modeliyle reklamların kullanıcının tam anlamıyla anlayabilmesine, irdeleyebilmesine ve markanın reklam tanıtımına harcamış olduğu paranın kullanıcıya bir indirim olarak aksetmesini sağlıyoruz.”
En büyük engel markalaşamamak
“Şu anda ülkemizdeki firmaların önündeki en büyük engel markalaşamamak. Uygulamanın kullanımının yaygınlaşmasıyla ürünlerin birim başına düşen maliyetinin azalması ve doğal olarak daha çok ürün üretilmesi sağlanacak. Daha çok ürün üretilmesi demek istihdamın artması gerektiği özelini gerçekleştiriyor. Markaların içerde sıcak para döngüsü yaratması ülke ekonomisinin canlanması demek. Malların kalitesinin artması anlamına geliyor aslında çünkü daha çok markalaşma özeline girecekler. Markalaşma da firmaların ihracat yapabilmesini sağlayacak bir durum.”
Destekler yeterli değil
“Devletimizin girişimciyi desteklemeye yönelik iyi niyetli çalışmaları var ancak bana göre yeterli değil. Bu çalışmalar çoğu zaman doğru yerlere ulaşmıyor. KOSGEB cebindeki paranı yatır, ödemeni yap ben sana taksitle öderim diyor. Zaten bir girişimci genç cebinde parası varsa o projeyi yapar, devletten hibe almaya ihtiyacı olmaz. Olaya farklı perspektiften bakıyoruz. Hala bir şeylerin hep sonuçlanmış olmasını bekliyoruz. Teknoparklarda da ürünü çıkart bitir gel mantığı hakim. Ofis ve network imkanı sağlanıyor sadece. Teknik ekipman ya da profesyonel ekiple çalışma kolaylığı bulunmuyor. Bu işin profesyonelleri, uzmanları tarafından incelenen büyük ekipler kurulmalı. Benim kendi kuracağım şirketteki hayalim girişimci gençlerin yer alacağı bir alan oluşturarak onları eğiterek projelerine yön vermek var.”
Ekonomimiz öldürmeye yönelik
“Ülkemizde yurt dışından yatırım almış, tanınmış projeler bir elin parmağını geçmiyor. Silikon Vadisi projemiz var ancak yatırım noktasında dünya kamuoyu tarafından çok kabul gören bir ülke değiliz. Yaptığımız çalışmalar, paramızın değer kaybı gibi birçok sebep var. Burada destekler çok önemli. Aslında Türkiye’ deki büyük şirketlerin de kişilere yapacağı destekler çok önemli. Yalnızca devlet üzerinden bakmamak lazım. İş adamlarının, büyük holdinglerin çok hantal yapıları var bu hantal yapılar yerine daha hareket kabiliyeti yüksek yapılar olmalı. Amerika’da iki kişi kahve içerken başka bir kişi projelerini duyup melek yatırımcı olabilirim diye para ortaya koyarken bizde nemalanmaya çalışan çok fazla oluyor. Ülkemizde birbirini öldürmeye yönelik bir ekonomi var. Bir iş tutunca hemen taklidini yapıyoruz.” (İstamonu)