Kastamonu’nun ekonomide kalkınması ve sosyal alanda gelişmesi için ilin tüm kesimlerinin ortak akıl ile kaleme alacakları illa bir “anayasa” olması gerektiği yıllardır yazılır çizilir, söylenir durulur, henüz ortada kayda girmiş tek kelime yok…
Rüzgar ne yandan eserse istikametimiz o yön.
Allah’vere rüzgar yok pek…
Beş on senede bir yaprak kıpırdatan esinti eserse esiyor, ittirebildiği kadar bir hareketlenme oluyorsa oluyor, bir kaç adım ucu bucağı o da.
Bakıyorsun bir gün “turizm şehri” oluverecekmişiz, çok geçmiyor “sanayi şehri” olmakta karar kılıyoruz, “maden şehri” de olabiliyoruz…
“Tarım şehri”, “üniversite şehri”.
Hafızam bu kadarına elverdi…
Kimbilir daha ne “şehir” olmalara merak sarmışızdır?
Diyoruz ki, “Biz il olarak kalkınma ve gelişme yolculuğumuzda ana eksen olarak bu alanı belirledik, etrafına da diğer sektörleri ekleyeceğiz, orkestra ritminde yürüyeceğiz”, koşacağız hatta…
Mangalda kül bırakmıyoruz yerine göre.
Öyle ya yerimizde saymakla heba ettiğimiz vakit çok…
Yürümekle öndeki katara yetişmek mümkün değil.
Geldiğimiz noktada sözü edilen o “anayasa” ortada yok…
“Olmalı” temennisi varlığını sürdürüyor ama.
Bu da bir şey aslında…
En azından akıl ve bilime olan ihtiyaç göz ardı edilmiyor.
Yerel demokrasi ve imece kültüründen beklentinin sürmesi de sevindirici…
O anayasa elbet bir gün yazılır.
Gelecek kuşaklara ödev olarak kalacak gibi…
Miras mı demeli vasiyet mi varın siz karar verin.
(Ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme anayasası yok da…
Tanıtım anayasası var mı?
Kötü tanıtımın Kastamonu’yu turizmde besbeter dezavantajlı kıldığını görmüyor muyuz?…
Heybedeki de eksiliyor.
“Reklamın kötüsü olmaz” anlayışındayız belki de…
Fecaat.
Turizm temalı o kadar toplantı yapılıyor ilimizde, toplantı fotoğraflarına bakmaktan kafamızı kaldıramıyoruz, tumturaklı açıklamalar…
Gelinen noktada, yapılan Kastamonu tanıtımı meydanda, “daha iyisi olabilir” iyimserliğinin bile kesmeyeceği bir tablo.
Ya layıkıyla tanıtım kulvarı belirlenmiyor ya da söz ile eylem çelişiyor?…
Başka açıklaması yok çünkü Kastamonu tanıtımı namına ortaya konulan etkinlikler göz önüne alındığında.
Tanıtılmasa daha iyi olacak gibi…
Evdeki bulgur bari yerli yerinde dursun.
Bir de bunu deneyelim…
Tanıtmayalım.)
Not: Kastamonu’nun iş dünyasında, bürokraside, siyasette, eğitim ve kültür alanlarında Türkiye’deki gücü nedir?…
“Toplanalım” desek bir salonda; ses getirir mi?
“Kastamonu” aidiyeti hınca hınç uzar gider mi omuz omuza vermiş insan zincirinde?…
Boyumuzun ölçüsü ne?
“Kastamonu lobisi” diyelim…
Ülke sathında güçlü mü değil mi?
Cevapları içinde sorular bir bakıma…
“Lobi” filan yok ortada.
İl içinde olduğu gibi il dışında da dirhem dirhem eriyor Kastamonu…
Görünen köy kılavuz istemiyor.
MUSTAFA AFACAN