Türk milletinin dahili ve harici bedbahtlara karşı gerçekleştirdiği ulusal kurtuluş savaşının geçtiğimiz yıl 100’üncü başlangıç yıl dönümünü kutladık, bu yıl ise ulusal egemenliğin çatısının geçilmesinin 100’üncü kuruluş yıl dönümünü kutlayacağız…
TBMM 100 yaşında.
Padişahın tebaasıydı millet…
Eşit hak ve hürriyetlere sahip yurttaşlardan oluşan “ulus” oldu 100 yıl önce TBMM sayesinde.
Zor oldu…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Nutuk”ta an an anlatıyor Nisan 1920’yi.
(İlkokuldan üniversite son sınıfa kadar okullarımızda “Nutuk” dersi olsa keşke, her yıl aynı satırlar okunsa…
“Kuruluş” bilinmezse, “Yıkılış” kaçınılmaz.)
TBMM’nin kuruluşunu engellemek için…
Bir yanda emperyalist devletler cephe cephe, diğer yanda dahili isyanlar şehir şehir.
(İngiltere ve İstanbul hükümetleri perde arkasında…
Piyonlar sahnede.)
TBMM’nin “harici” düşmanları…
“İzmir Yunan Cephesi”, “Cenup Fransız Cephesi”.
TBMM’nin “dahili” düşmanları…
“Efendiler, 1919 senesi içinde teşebbüsat-ımilliyemiz aleyhine başlayan dahili isyanlar, süratle memleketin her tarafına sirayet etti… Bandırma, Gönen, Susığırlık, Kirmasti, Karacabey, Biga ve havalisinde; İzmit, Adapazarı, Düzce, Hendek, Bolu, Gerede, Nallıhan, Beypazarı havalisinde; Konya, Ilgın, Kadınhan, Karaman, Çivril, Seydişehir, Beyşehir, Koçhisar havalisinde; Yozgat, Yenihan, Boğazlıyan, Zile, Erbaa, Çorum havalisinde; Umraniye, Refahiye, Zara, Hafik havalisinde; Viranşehir havalisinde…”.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün saydığı isyan havalileri arasında “Kastamonu” yok…
Kastamonu, ulusal kurtuluş mücadelesinde verdiği şehit ve gazi varlığı yanısıra, TBMM karşıtı isyan çıkmamasıyla da kıymetli bir geçmişe sahip.
(Kastamonu…
Türkiye Cumhuriyeti’nin temelindeki birkaç havaliden biri.
Bu onur yeter…
Devlet kurdu bu şehir.)
TBMM…
Tarihimizin altın sayfalarından biri.
Kıymetini bilelim…
Nice 100 yıllara TBMM.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan
“yatay mimari” tembihi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Külliye’de düzenlenen “Şehir ve Güvenlik Sempozyumu”nda konuştu…
“Yatay mimari” vurgusu yaptı.
Belediye başkanlarına seslenerek “Benim bir ricam var” dedi…
“Hep söylüyorum, dikey mimari ile şehirlerimize ihanet etmiş oluruz. Yatay mimari ile hem kendi medeniyetimizi inşa etmiş oluruz hem de gerçekten şehirleşmenin ne olduğunu dünyaya gösterme imkanı bulmuş oluruz.”
Cumhurbaşkanı’nın tembihini tutalım…
Gerek Anadolu kültüründe gerekse “insan” alışkanlığında “dikey mimari” yok.
Hele hele Kastamonu misali…
Yatay mimariye sahip alanlarını yıkıp yıkıp “dikey mimari”ye geçirmek gibi “icat” peşinde koşan şehir kolayına hiç yok.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ricasını emir belleyelim…
Yatay mimariyj baş tacı eyleyelim.
MUSTAFA AFACAN