“Manda ve himaye kabul edilemez” kararıyla tüm dünyaya “ulusal bağımsızlık” yolunda mücadeleye girişildiğini duyuran Sivas Kongresi’ne Kastamonu’yu temsilen iki delege katıldı; “Tatlıcızade Nuri Bey” ve “Sami Zeki Bey”…
İki kahraman.
4 Eylül 1919’da başladı Sivas Kongresi…
11 Eylül 1919’da sona erdi.
Türk Milleti Sivas Kongresi sonucunda çelik iradesini ortaya koydu ve “vatanın bölünmez bütünlüğü” ve “tam bağımsızlık” hedefiyle yola çıktı…
Kurtuluş Savaşı’nın istikameti çizildi.
(Dadaylı Miralay Halit Akmansü, dümeninde emperyalistlerin olduğu ve yerli maşaları aracılığıyla sahneye koymaya kalktıkları “Ali Galip Ayaklanması” karşısında tavır takınmamış olsaydı Sivas Kongresi toplanamayacaktı büyük olasılık…
Tarihin seyrinde rol oynayan Kastamonulu.)
Kastamonu’yu Sivas Kongresi’nde “Tatlıcızade Nuri Bey” ve “Sami Zeki Bey” temsil etti…
Biri “esnaf”, diğeri “emekli subay”.
Her ikisi de “tüccar” kimliğinde İnebolu’dan vapura binerek Samsun’a geçtiler, Samsun’dan karayoluyla Sivas’a ulaştılar…
Uzun, yorucu ve sonu belirsiz yolculuklarında kurtuluşa inanan Kastamonulu hemşerileri hem madden hem de manen yanlarındaydı iki kahramanın.
Üstelik…
Kastamonu’dan hareket ettiklerinde, Kastamonu henüz Kuvayi Milliye safına geçmemişti, padişahın egemenliği yetmezmiş gibi envai iç ve dış ayrılıkçının beşiği olmuş haldeydi, kaderine razıydı.
Kastamonu “milli mücadele” safına “16 Eylül 1919” gecesi geçti…
Şad olsun ruhları Üsteğmen Şevket Bey’in ve vatansever silah arkadaşlarının.
(Kastamonu’nun “milli kurtuluş günü” 16 Eylül’dür…
Bugün her ne kadar “farkında olunmasa da” yerel bir bayram olarak kutlanacaktır elbet bir gün.)
O kara günleri aydınlatmak kahramanların harcı…
“Tatlıcızade Nuri Bey” ve “Sami Zeki Bey” gibi.
Sivas Kongresi üzerinden “102” yıl geçti…
Milli kahramanlarımız bugün ulusumuzun kalbindeler, ilelebet yerlerini koruyacaklar.
Not: Kış hastalıkları “doludizgin” ufukta…
Maskenin “fora” olmasının faturasını koronavirüs yanı sıra envai bulaşıcı hastalıklarla ödemeye hazır mıyız?
Geçtiğimiz Perşembe günü itibarıyla ülkemizde koronavirüse yakalanan sayısı “23 bin 496”, vefat sayısı ise “283” oldu…
Eksilmiyor artıyor gün gün.
40 yolcu kapasiteli bir otobüs düşünün, önceki gün 7 otobüs dolusu vatandaşımız hayatını kaybetti, aynı ölçekte trafik kazası olsa yer yerinden oynardı, koronavirüs kaybı “gündem” bile değil artık…
Felaketin en kötü hali “normalleşme” halidir.
Pandeminin sıkı tedbirler ile yönetildiği dönemde izini kaybettiren envai üst solunum hastalıklarının gün gün yeniden sahneye çıktığı ifade ediliyor…
İsmini yeni duyduğumuz hastalıklarda dahi artış var.
Zor bir “sonbahar” olacak…
Mevcut “salıvermişlik” ile okullar ve işyerleri kapanmadan ilkbahar bulunur mu; zor.
MUSTAFA AFACAN