“Vatandaşın 1 evi, 5 daire oldu mu?”
- Muhtarlarıyla kahvaltılı toplantıda bir araya gelen MHP İl Başkanı Yüksel Aydın, sert eleştirilerini sürdürürken, imar uygulamalarına yönelik görüşlerini hatırlattı, çok katlı binaların yanlışlığını dile getirdiklerini vurguladı ve “Çok katlı bina işini yanlış yaptınız dedik. 25-30 katlı binalarla ne işimiz olur bizim? Vatandaş 5 daire yerine 10 daire sahibi olacakmış. Oldu mu şimdi 10 daire sahibi? Elindeki gitti. Arsa da gitti. Güzelim 2 katlı evi vardı, o da gitti. Alan sıkıntıda, satan da sıkıntıda. Müteahhit ise yürüdü gitti. Müteahhitler de sıkıntıda. Vatandaşın 1 evi 5 daire oldu mu? Olmadı” dedi.
Erbilgin’e cevap ve konak eşyaları duyumu
- Bu konuda CHP İl Başkanı’nın, “Berber’e mi, Aydın’a mı, kime inanacağız” şeklindeki sorusunu “Bana inanacaksınız” diye cevaplayan, teleferik güzergahının yanlış olduğunu öne süren ve seçimi alırlarsa buna yeniden bakacaklarını kaydeden Aydın, Belediye’nin restore ettiği konaklardaki eşyaların akıbetini de sordu ve bunların bir belediye yetkilisinin köydeki konağında olduğuna dair duyum aldıklarını söyledi. Azdavay’da 500 civarında taşıma oy tespit ettiklerini de açıklayan Aydın, “Bir evde 19 kişi var. Belediye Başkanı yazdırmış bunu. Tespit ettik bir personelinin evinde 24 kişi kalıyor” diye konuştu.
MHP İl Başkanı Yüksel Aydın, Merkez ilçe mahalle ve merkeze bağlı köylerin muhtarlarıyla dün kahvaltıda bir araya geldi. Kurşunlu Han’da düzenlenen toplantıya partinin il ve merkez ilçe başkan ve yöneticileri de katıldı.
MHP İl Başkanı Yüksel Aydın, burada yaptığı konuşmada eleştirilerini arka arkaya sıralarken, hayata geçirmek istedikleri projelerden de bahsetti.
15 Temmuz sürecinden sonra Türkiye’de siyasetin seyrinin değiştiğini belirterek konuşmasına başlayan Yüksel Aydın, bu konuda şunları söyledi:
“Bizim maksadımız Türk devletinin yaşaması, Türk milletinin huzurlu yaşamasıdır. 15 Temmuz ihanetini hep birlikte yaşadık. Biz yıllar önce bu ihaneti görmüştük. Çünkü tüm müdahaleleri MHP’ye yönelikti. Bizi teslim almak istiyorlardı. Çünkü bizi teslim alamazlarsa, biliyorlardı ki, ne Türk devletini ne de Türk milletini teslim alabilirlerdi. Önce bizden başladılar. Bu hain örgüt 2002 yılında MHP’yi teslim alabilmek için amansız bir mücadeleye girmişti. Genel Başkanımız sayın Devlet Bahçeli, o günlerden bugünleri görebilecek, siyasi ferasete sahip bir liderdir. Bize o zamanlar da ‘Yapmayın, bu eleştiriler doğru değil, bunların alınları secdeye değiyor’ diyorlardı. 15 Temmuz’u gördünüz. Alnı secdeye değen bir şerefsiz, kendi milletine, kendi devletine kurşun sıkar mı? O gece Milliyetçi Ülkücü Hareket, lideriyle beraber tüm mensuplarıyla yine ayaktaydı, yine devletinin, milletinin yanındaydı. Dolayısıyla 15 Temmuz’dan sonra herkesin bildiği gibi siyasetinde seyri değişti. Çünkü içerideki düşmanlıklar siyasi örtülerle kapatılarak, demokrasi havarileri tarafından farklı sunulmaya başladı. Şimdi Cumhur İttifakı var. Cumhur İttifakı konusunu da iyi anlamamız gerekiyor. Milliyetçi Ülkücü Hareket’e yönelik operasyonlar hiç bitmiyor. Neymiş baston olmuşuz, değnek olmuşuz, arkasına takılmışız. Neyin bastonu, neyin değneği canım kardeşim. Devlet gidiyor devlet. Türk devleti ayaklarımızın altından kayıp gittikten sonra bütün milletvekilleri sizin olsa ne olur, olmasa ne olur? Bütün belediye başkanları sizin olsa ne olur, olmasa ne olur? Bizim anlayışımız bu ve bunu anlamayanlara da anlatmaya devam edeceğiz”
“DEVLETİ ÖYLE BİR SARMIŞLAR Kİ…”
Türkiye’nin 15 Temmuz’dan sonra yeniden yapılandığını da ifade eden İl Başkanı Yüksel Aydın, “Çünkü devleti öyle bir sarmışlar ki; FETÖ bitmedi. Bitti falan zannetmeyin. Dolayısıyla sizlere çok iş düşüyor. Siz bu devletin temsilcilerisiniz. Buradan tüm muhtarlar adına Sayın Cumhurbaşkanı’na teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı sizi kıymetlendiriyor ve siz Cumhurbaşkanı’nın sarayına gidiyorsunuz. Burada kendini bilmez sözüm ona bürokrat bir beyefendinin makamına gidemiyorsunuz. Yok böyle bir dünya. Öyle bir şey yok. Kapı açık olacak kardeşim, kapı açık olacak. Sen bu milletin vergisi ile emekleri ile alıyorsun o maaşı. Ondan sonra bana kabadayılık yapacaksın. Bundan sonra sizi üzeni 10 katı ile ben üzeceğim. Adama bak ya, randevu vermiyor. Biz para mı istiyoruz? Pul mu istiyoruz? Çıkacağız bir elini sıkacağız. Nezaket ziyareti bu. Bir çay ısmarlarsa içeriz. Ismarlamazsa ‘Eyvallah’ der gideriz. Dalga mı geçiyorsun sen bizimle? Onun için herkes haddini bilecek. Oturduğumuz koltuğun ne anlama geldiğini bileceğiz” diye konuştu.
MHP’nin oy oranlarına da değinen Yüksel Aydın, “Bizi değerlendirirken çok cimri davranıyorsunuz. Yani bizi bir yere koymuşsunuz yüzde 10-15 gibi. Allah aşkına biraz daha dönün bizden tarafa. Bir de biz yönetelim ne olacak ki? Bazen söylüyorum ‘Kraldan çok kralcı var’ diye. Siz ortada durun. Siz devletin temsilcisisiniz. Biz de sizin emrinizdeyiz. Kim nereye vermek istiyorsa oyunu oraya versin. Vatandaşı zorlamayın” dedi.
TAŞIMA OY
Taşıma oy kullandırılacağına iddialarda bulunan Yüksel Aydın, bu konuda da şunları söyledi:
“İnsanlar şaşırmışlar. Azdavay’ın bir belediye başkanı var dillere destan. Ya arkadaş, bunun ortaya çıkacağını hiç düşünmüyor musun? Ya değerli muhtarlar, bunu yazan muhtarlara da ben hayret ediyorum. Bir evde 19 kişi var. Yetimhane gibi olmuş ev. 19 kişi yazdırmış evine. Belediye Başkanı yazdırmış bunu. Tespit ettik bir personelinin evinde 24 kişi kalıyor. Ya bu olur mu Allah aşkına? Başsavcıya söyledim. ‘Sayın Başsavcım bunun insafla, izanla alakası olmayan bir konu’ diye. Bunun içinden nasıl çıkacağız? Biz itirazımızı yapacağız. Ama Sayın Savcım siz ‘İlçelerdeki hakimlerimizi ve savcılarımızı itinalı davranmaya çağırırsanız çok memnun olurum’ dedim. Kendisi de olumlu karşıladı. Bu olur şey değil. 500 kişi. Şimdi bu ilçeye seçim günü 500 kişiyi getireceksin, ilçenin kaderini belirleyeceksin, akşamda o beyefendiler otobüse binip geri dönecek. Böyle ahlaksızlık olur mu? Şehre hakaret bu. Kim kazanırsa kazansın. Bırakın da buna o şehirde yaşayanlar karar versin. Zaten 2 bin 700 seçmen var. 500’ünü getiriyorsun. Şehrin kaderini belirleyip, yürüyüp gidiyorsun.”
ZİRAAT ODASI
Aydın, şubat ayında yapılacak Ziraat Odası kongresi hakkında ise, Başkan Mehmet Butur’u eleştirdi ve “Beyefendi delege listesini 3 gün kala verecekmiş. Belki başka adaylarda var. Onlarda çalışacak. Babanızın çiftliğimi orası sizin? Niye bu insanları üzüyorsunuz? Neden birbirimizi üzüyoruz? Bu şehir önce huzuru hak ediyor” dedi.
YAPILAŞMA VE BERBER’İN AÇIKLAMASI
Yüksel Aydın, konuşmasının devamında kent merkezindeki yapılaşmaya ve Belediye Meclisi’nin MHP Grup Başkanı Muzaffer Berber’in açıklamalarına da dikkat çekerek şunları söyledi:
“Çok katlı bina işini yanlış yaptınız dedik. 25-30 katlı binalarla ne işimiz olur bizim? Vatandaş 5 daire yerine 10 daire sahibi olacakmış. Oldu mu şimdi 10 daire sahibi? Elindeki gitti. Arsa da gitti. Güzelim 2 katlı evi vardı, o da gitti. Alan sıkıntıda, satan da sıkıntıda. Müteahhit ise yürüdü gitti. Müteahhitlerde sıkıntıda. Vatandaşın 1 evi 5 daire oldu mu? Olmadı. Vatandaşı böyle yönlendirirseniz, vatandaş tabi ki talep edecektir. Bizim Kastamonu’da arsa üretmek gibi bir derdimiz yoktu. Ben mi görmüyorum? Kastamonu’da 5 bin – 10 bin kişi istihdam eden, üretime dönük bir yer mi var? Bu kadar konutu biz neden ürettik? Tosya yolu ortada, o güzelim Kuzeykent ortada. Aynı Suriye gibi oldu. Binalar delik deşik. Şimdi biz böyle söyleyince beyefendiler alınıyor. ‘Ya sizin meclis üyeleri de imza attı buna’ diyorlar. Attı mı? Atmış ve yanlış yapmışlar. Onlara da söyledim. Bu davranışlarının yanlış olduğunu onlara da söyledim. Belediye Meclisi Grup Başkanımız ‘Sözüm yanlış anlaşıldı. Ben öyle demek istemedim’ diyor. ‘Çık açıklama yap o zaman’ dedim. CHP İl Başkanı demiş ki ‘Yüksel Aydın’a mı inanacağız, yoksa Muzaffer Berber’e mi?’ Bana inanacaksınız. Yüksel Aydın ne dediyse doğrudur. Ben doğruları söyleyerek siyaset yapacağım. Yanlış yapmışsam çıkıp bende yanlış yapmışım diyeceğim. Onun için Sayın CHP İl Başkanı sen benim söylediklerimi dinlemeye devam et. Muzaffer Berber, açıklamasını yapacak, yarın onu da okursun”
“TELEFERİK GÜZERGAHI YANLIŞ”
Belediye’nin yapım çalışmalarını başlattığı seyir teleferiğinde güzergahınyanlış olduğunu savunan Aydın, şöyle konuştu:
“Kastamonu tarihi ile maneviyatı ile kültürel yapısı ile münhasır bir şehir. Dolayısı ile yapacağımız yatırımları ve projeler buna göre hazırlamamız ve uygulamamız lazım. Tamam teleferik yapılsın, bir sıkıntı yok. Biz Galip hoca ile belediyeyi kazanırsak. Vatandaşa soracağız. Güzergahı çünkü doğru değil. Caminin yanından direği görüyorsunuz değil mi? O hem tarihi yapıyı bozuyor hem de güzergahı doğru değil bence. Vatandaşa sorup bunu yeniden değerlendirmek lazım diye düşünüyorum. Konakların restore edilmesi çok doğru. Hatta çok bile geç kalındı. Allah aşkına Safranbolu 3-5 konak ile dünya kenti oldu. Bizim tarihi dokumuzun milyonda 1’i bile yok orada. Biz tarihi kenti tanıtamadık. Beceremedik. Türk Dünyası Kültür Başkenti programını bile yüzümüze, gözümüze bulaştırdık. Görseli ile güzeldi ama bütün parayı biz harcadık. Eskişehir olduğunda oraya milyon dolarlar aktı. Bize o anlamda bir faydası olmadı” ifadesini kullandı.
“RESTORE EDİLEN KONAKLARLA İLGİLİ DUYUMLAR ALIYORUZ”
Restore edilen konaklarla ilgili bazı duyumlar aldıklarını da ifade eden Yüksel Aydın, bu konudaki görüşlerini de şöyle dile getirdi:
“850 bin TL’ye biri konağı alıyor. 450 bin TL’ye Belediye’ye satıyor. Orası ayrı bir muamma, fakat bu konaklar alındıktan sonra içinde tarihi değeri olan malzemeler var. Şimdi mesela bizim bununla ilgilenen bir arkadaşımız var. Şeyhin kürsüsü ve asaları ile beraber Şeyhoğlu Konağı alınmış. Ama şimdi ne şeyhin kürsüsü var ortada ne de asası. Bu ve benzeri diğer konaklarda da tarihsel değeri olan malzemeler var. Duyduğumuza göre, biz söyleyenlerin yalancısıyız. Belediyeden bir arkadaş köyün birinde, kendisine bayağı büyük bir ev yaptırmış. Bütün malzemeler de oradaymış. Emaneten mi saklıyor? Orayı müze haline mi getirdi? Orasını bilmiyorum, ama öğreneceğim. Kamu adına mı toplanıyor, kendisi mi topluyor bakacağız. Bunun takipçisi olacağız. Kastamonu’da müze yok mu? Allah bize nasip ederse bu Osmanlı Sarayı var. Orayı Galip Hocaya programa aldıracağız ve hemen orayı müze haline getireceğiz. Çünkü o kadar çok tarihi eserimiz var ki”.
KAYMAKAMLARA SESLENDİ
İlçe kaymakamlarına da seslenen Yüksel Aydın, “İlçelerde devlet adına görev yapan kaymakamlarımızdan ricamız ve istirhamımız şu. Biz adalet istiyoruz. Başka bir şey değil. Adaletli olmalarını rica ediyorum. Valimizi ziyaret ettiğimde de söylemiştim. ‘Bizim kendimize münhasır hiç bir talebimiz olmaz. Adalet tek taraflı bize çalışmasın, herkese çalışsın, herkese eşit olsun.’ Dolayısıyla kaymakamlardan da adalet istiyoruz. O sosyal yardımlaşma derneğini adaletli yönlendirin. Talebim bu. Bu anlamda da çok şikayet alıyoruz. Bunlara gerek yok. Bizim seçmenimiz ferasetli bir seçmendir. Ne yaparsanız yapın, oy öyle kolay kullanılan bir şey değildir. Oy gelinlik kız gibidir. Öyle her isteyene vermez bu millet” diye konuştu.
“HEYBEMİZ YAPILAN YANLIŞLARLA DOLU”
Heybelerinin yapılan yanlışlarla dolu olduğunu söyleyen Yüksel Aydın, sözlerini şöyle noktaladı:
“Huzurlu bir şehir istiyoruz. Kastamonu kendisine gelsin istiyoruz. Bir sürü hukuksuzluk var. Ben heybemiz dolu diyorum. Heybe deyince bunu para anlamışlar. Heybemizde çok şey var. Para da var çok şükür ama alnımızın teri bizdeki. Bizim heybemiz yapılan yanlışlarla dolu. Bunları seçim süresi gelince tüm detayı ile halkımızla paylaşacağız”