Tarım ve Orman Bakanlığı “Havza Bazlı Destekleme Modeli” kapsamında önümüzdeki yıl ilimizde desteklenecek ürün listesini “ilçe” bazlı yayımladı, ilimizde tarımsal üretime “yeni” bir kapı aralamaktan ve vizyon çizmekten uzak olan destek yaklaşımıyla bir yıl daha “dostlar alışverişte görecek”…
Sorunu bakanlıkta değil yerel yönetim ve meslek odalarında aramak lazım.
Bakanlık listeleri sivil toplum örgütlerinin önerileri ile oluşturduğunu kaydediyor…
Payımıza düşen ürün destek listesine bakınca “vah Kastamonu’nun sivil toplum örgütlerine vah” dememek mümkün değil.
(Bakanlık 2017 yılında “Havza Bazlı Destekleme Modeli” uygulamasına geçti, ülkemizde üretimi kıt ancak stratejik ehemmiyeti yüksek tarım ürünlerinin ekilişinin bu sayede artırılması hedefleniyor, “buğday, arpa, çavdar, çeltik, dane mısır, tritikale, yulaf, mercimek, nohut, kuru fasulye, pamuk, soya, yağlık ayçiçeği, kanola, aspir, çay, fındık, zeytin-zeytinyağı, patates, soğan kuru ve yem bitkileri” olmak üzere toplam 21 ürüne “mazot-gübre, sertifikalı tohumluk kullanım, fark ödemesi, yem bitkileri, fındık alan bazlı gelir” desteklemesi yapılıyor…
2021 listesi yürürlüğe girdi.)
21 üründen payımıza 10 ürün düştü…
“Arpa, buğday, fasulye, yem bitkileri, yulaf, patates, mısır, fındık, tritikale, çeltik.”
Sahil ilçelerimize yekun “buğday” desteği konulmuş da buğday ekecek arazi nerede? Abana’da buğday ekimi duydunuz mu? “Evrenye buğdayı” meşhur mu?…
Sahil ilçelerimizde buğday ekimi olmadığı içindir ki vatandaş “bulgur”, “un” yahut “keşkek” ihtiyacını mısırdan elde ediyor.
İnebolu’da “kuru fasulye” destekleniyor, kapı komşusu Doğanyurt’ta desteklenmiyor, Bozkurt’ta kuru fasulye destekleniyor, kapı komşusu Abana’da desteklenmiyor?…
“Mizah” resmen.
“Araç soğanı” meşhurdu evvel vakit, ekimi kalmadı, Araç Belediyesi’nin soğan ekimine yönelik demeçleri oldu, Araç ilçesine “soğan” desteği verilse fena mı olurdu?…
Soğan desteği verilen bir dünya il arasında neden Kastamonu yok?
Başka illerde “zeytinyağı” veya “pamuk” misali ürünler destek kapsamına alınırken Taşköprü Sarımsağı’na destek yok…
Üretim artsa da Çin sarımsağının ayağı kesilse ülkemizden fena mı olur?
İhsangazi de misal…
İskoç ve Alman laboratuarlarında icat edilen buğday ve çavdar kırması “tritikale” destek kapsamında, dünyaya “ihraç” edilebilecek olan “siyez” ise akılda bile değil.
(Siyezin niçin destek kapsamında olmadığını bilahare aşağıdaki “not” kısmında açıklayacağım…
Bu kısmı bulandırmayayım.)
Kastamonu kırsalının ana sorunu “yol” değil…
“Üretim”.
Yörelerine uygun ürün listesi ne diye yapmazlar…
Üretimin peşine ne diye düşmezler?
Yerel yönetimler ve meslek odaları “seyirci” kaldıkları sürece…
Ne “göç” biter, ne “tüketim.”
Not: Ürünün destek kapsamında olması için “sertifikalı tohum” ile ekilmesi lazım…
Siyez “sertifikalı tohum” değil, “yerli tohum”.
“Şirket” malı değil siyez tohumu, halkın kadim yerli tohumu…
Keza “Araç soğanı” yahut “Taşköprü sarımsağı” da “yerel tohum”.
Kovid aşısı “ithal”…
Buğday tohumu “ithal”.
Şeker pancarı tohumu külliyen “ithal”…
Yabancı tohumu kesse, şeker yok memlekette.
MUSTAFA AFACAN