- 14 Mart Tıp Bayramı kutlama töreninde konuşan Kastamonu-Çankırı Tabip Odası Başkanı Dr. Yusuf Öztürk, pandemiyle mücadele konusunda ciddi uyarıları ve çağrılarda bulundu, toplumsal sağlık ve bu alanın emekçileri ile ilgili gereken önlemlerin hızla alınmasını istedi.
- Konuşmasında; sağlık çalışanlarının ağır çalışma koşulları altında bulunduğunu ifade eden Özdemir, aşı uygulamalarının istenilen düzeye ulaşmadığına işaret etti, kontrolsüz normalleşmenin bedelinin ağır olacağını vurguladı ve “Yitirdiklerimiz gönlümüzde, taleplerimiz dilimizde” diyerek 6 maddeden oluşan taleplerini sıraladı.
14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla dün Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelen Kastamonu-Çankırı Tabip Odası Yönetimi ve üyeleri, anıta çelenk bırakıp saygı duruşunda bulundu.
Törende, “Paneminin Birinci Yıldönümünde 14 Mart Tıp Bayramı” başlıklı bir konuşma yapan Oda Başkanı Dr. Yusuf Özdemir, ciddi uyarı ve çağrılarda bulundu; bunlarla birlikte sağlık çalışanlarının beklentileri olan ve 6 maddeden oluşan taleplerini yineledi.
Kastamonu-Çankırı Tabip Odası Başkanı, şöyle konuştu:
“11 Aralık 2019 tarihinde Çin’in Wuhan şehrinde görülen ve tüm dünyayı saran Corona Virüs enfeksiyonu, kısa sürede Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel alarm verilerek pandemi ilan edilmişti. Pandeminin başlangıcından bugüne kadar yaklaşık 120 milyon kişi hastalanmış, 2,6 milyonun üzerinde insan ise ölmüştür.
Pek çok ülkeyi çaresizliğe mahkûm eden bu salgın, kamusal sağlık anlayışının yaşamsal önemini bir kez daha hatırlatmıştır.
Ülkemizde ise ilk vakanın 11 Mart günü görüldüğü açıklanmış olup Covid-19 Virüsü’ nün ülkemize daha geç gelmesinin yarattığı iyimser hava ve gerekli önlemlerin tam alınamaması ile süreç tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de uzamıştır. Bugüne kadar ülkemizde 2,8 milyon kişi hastalanmış, ölüm sayısı resmi açıklamalarda 30 bine yaklaşmıştır.
Bu kayıplarda yitirdiğimiz 385 sağlık emekçisi ile dünyadaki en yüksek kayıp rakamlarından birine ulaşmış bulunmaktayız.
Kastamonu’nun sağlık şehidi olan, meslektaşımız Dr. M. Vedat Gök ve hayatını kaybetmiş olan tüm sağlık emekçilerini bugün saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.
“SAĞLIK ÇALIŞANLARI AĞIR ÇALIŞMA KOŞULLARI ALTINDADIR”
Pandemi sürecinde ülkemizde, sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarına karşılık salgının başlangıcından itibaren 150 binden fazla sağlık çalışanı hastalanmış ve 385’ i vefat etmiştir. Ağır çalışma koşulları hekim ve sağlık çalışanlarında tükenmişlik yaratmıştır. İnsan hakları ve uluslararası çalışma haklarına aykırı olarak, emeklilik, izin ve istifa hakları ellerinden alınan sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşulları pandemi süresinde kötüleşmiştir.
“AŞI UYGULAMALARI İSTENİLEN DÜZEYE ULAŞMAMIŞTIR”
Genel ve günlük aşı dozu uygulamaları yetersiz olup, bu hızla ancak iki yıla yakın bir sürede toplumun aşılanması öngörülebilmektedir.
Aşılamanın eşitsizliklerden uzak, etik ilkeler ışığında, adil koşullarda yapılması esas olmalıdır.
“KONTROLSÜZ NORMALLEŞMENİN BEDELİ AĞIR OLUR”
Dünyada ve ülkemizde varyant virüs artışı hızla devam etmektedir. Son açıklanan haritada ülkemizin yarısından fazlası çok yüksek risk ve yüksek riskli iken ve yeni tedbirler alınması gerekirken kontrolsüz bir normalleşmeye gidilmiştir.
Bunun sonuçları ne yazık ki hepimize tüm toplum olarak yeni bir pandemi artışı olarak yansıyacak ve bu durum yeni hastalanma ve ölüm oranlarını da beraberinde getirecektir.
Buradan Sağlık Bakanlığına çağrımızı yineliyoruz:
Bugün yapılması gereken kamusal ve toplumcu bir sağlık sisteminin gerekliliğini akıldan çıkarmadan, toplumsal hareketliliğe ve iller arası geçişlere illere göre varyant virüs analizi yapılıp yeterli test ile uygun izolasyon önlemleri alınarak epidemiyoloji bilimi ışığında düzenleme getirilmeli; aşı, doz ve hız oranı arttırılarak toplumsal bağışıklık en kısa sürede sağlanmalıdır.
Toplumsal sorunlar da dahil olmak üzere, hastalıklara neden olan tüm etkenler ile mücadele edilmelidir.
“YİTİRDİKLERİMİZ GÖNLÜMÜZDE, TALEPLERİMİZ DİLİMİZDE”
Tabip Odaları, sağlık meslek örgütleri, sağlık çalışanları ve hekimler olarak 14 Mart Tıp Bayramı Haftası’nda sağlık ortamının tüm olumsuzluklarına rağmen ‘Yitirdiklerimiz gönlümüzde, taleplerimiz dilimizde’ olup taleplerimizi sıralıyoruz :
– COVİD-19 meslek hastalığıdır. Önerdiğimiz yasa tasarısı kabul edilmelidir.
– Toplumsal sağlık için güçlü ve etkin birinci basamak sağlık örgütlenmesi sağlanmalıdır.
– Şiddetsiz bir sağlık ortamında çalışabilmek için yeni ve etkili ‘ Sağlıkta Şiddet Yasası’ çıkarılmalıdır.
– Emekliliğimize de yansıyacak temel ücret ile ekonomik ve özlük haklarımız iyileştirilmelidir.
– Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilmelidir.
– Liyakatsiz atamalar, tip sözleşme dayatmaları, tıp eğitimini niteliksizleştiren altyapısı uygun olmayan tıp fakültelerinin açılması durdurulmalıdır.
Bir kez daha pandemide kaybettiğimiz sağlık emekçilerini saygı ve özlemle anıyor ; dün olduğu gibi bugün de hakikatin ve bilimin ışığında korkmadan hekimlik değerlerinden aldığımız güç ve sorumlulukla; toplumsal sağlık ve onun emekçileri için gereken önlemlerin hızla alınmasını talep ediyoruz.”