Geçen hafta içinin en önemli olayı; -bence- İYİ Partinin daha önce hangi gerekçe ile kaldırıldığı bilinmeyen devletimizin kısa adı “T.C.” simgesinin tekrar kullanılması kararının Meclis’te “Hayır!..” oylarıyla red edilmesi oldu.
Kanım dondu…
Yahu, ne durumlara düşmüşüz de, nelerle uğraşıyoruz?
İYİ Parti’nin önergesi TBMM’de görüşülürken, bu parti milletvekillerinin tümünün orada bulunmayışının af edilir olmadığını hemen belirtelim.
Bu kadar kusur “Kadı kızında da olur” demeyiniz hemen. Madem önerge verdiniz, arkasında duracaksınız.
Gelelim önergenin oylamasıyla oluşan manzaraya:
“T.C.” simgesinin kullanılmasını istemeyen ve “Hayır!..” oyu veren sadece AKP grubu oldu.
Bu konuda birbirlerini gördükleri her yerde görmezliğe gelen MHP ve HDP “Çekimser…” oy verdiler. MHP’nin “çekimser” oluşu hayret değil mi?
HDP ile hiç bir ahvalde ve ortamda bulunmak istemediğini kamuoyuna duyuran MHP’nin düştüğü duruma bakar mısınız?
Oylamada HDP’nin görüşünü paylaşmış oldu.
MHP de, HDP de “çekimser” oy kullanmışlar.
Bu duruma ister gülünüz, ister ağlayınız.
Biz üzüldük ve de öfkelendik.
Hani, derler ya; “Büyük lokma ye; ama büyük söz söyleme” diye… MHP’nin bu son durumu daha başka nasıl açıklanabilir.
Eyyy… Rahmetli Türkeş, n’olur kalk da partinin, MHP’nin şu haline bir bak…
Devletimizin simgesi “T.C.” tartışılıyor ve senin partin buna “çekimser”yaklaşıyor, ses çıkarmıyor?
Oylamada CHP grubu “Evet” oyu vererek ; T.C.’nin tekrar kullanılmasını istemiş.
İYİ Partiyi yazdık, önergeyi vermiş, ama oylamada tüm milletvekilleri bulunmamış, “Evet” demiş…
Kısacası, bu son karar üzerine kendime kimlik aramadan önce; oylamada “Hayır” ve “Çekimser” oy kullanan milletvekilleri acaba hangi devletin yurttaşları olduklarını acaba kendilerine sordular mı?
Öyle ya; birileri çıkar da “Siz hangi devletin milletvekilisiniz?” diye sorarsa ne diyecekler acaba?
Tabii ki, “Türkiye Cumhuriyeti milletvekiliyim…” diyecekler. Yani, T.C. vatandaşı olarak…
Bunda utanılacak, çekinilecek bir durum yok ki…
Peki, “T.C.” simgesini tabelalarda ve kimi tanıtım yerlerinde karar gereği kullanmadık.
Çocuklarımıza da okullarda “Türküm” diye söyletmedik.
O zaman soralım: Türk değil miyiz? T.C. yurttaşı değil miyiz?
Nereye gidiyoruz böyle?
Amaç ne?
Evet, biliyoruz… Dün de, bugün de bu coğrafyada Türk varlığından rahatsız olanlar var.
Onlar böyle istiyor diye; şimdi kalkıp kendi benliğimizi/varlığımızı inkar mı edeceğiz?
Ulus olarak bu topraklar için şehit düşen kahraman evlatlarımıza olan sevgi ve saygımızı kanıtlanmak istense kuşkusuz her kişi canını vermekten çekinmez.
Bu noktada kritik bir dönemden geçmekte olduğumuzu belirtmek isteriz ayrıca…
Çocuklarımızın bugün de, gelecekte de “Türküm!..” diye haykıramaması gibi bir vebali hiç birimiz kabullenemeyiz.