Koronavirüs belası ilimizin başına musallat olduğu ilk andan beri Kastamonu basınının kamudan tek bir talebi “hastalık ile ilgili bilginin kamuoyu ile gün gün paylaşılması” oldu…
“Olmadı gitti”.
Ankara, Kastamonu’nun (ki diğer illerin de) bilgi paylaşmasını yasakladı (kamunun iddiası), Bakan’ın her akşam açıkladığı verilerden iller kendi payına düşen alsın istendi…
“Kamuoyu” denilenin günün her saniyesi “canlı” bir organizma olduğu ve sosyal medya dünyasının sürekli “zinde” yaşadığı es geçildi.
Bakan 1 saat konuşuyor…
Kamuoyu 24 saat.
Kastamonu’daki vatandaşı ülke genelinden çok kendi ili, şehri, mahallesi, sokağı ve hatta apartmanı ilgilendiriyor…
Yaşam alanındaki “Pozitif” vaka ve çok daha acısı “Eks” haritasını merak ediyor doğal olarak.
Salgın adımını attığından beri ilimize, bu “hayati” bilgi “doğrudan” dile getirilmedi yetkili ağızlarca…
“Gazetecilik” yaptırıldı el mahkum.
“Temiz bilgi” aktarılmayınca…
“Kirli bilgi” boca oldu.
Sapla samanı ayırmak güçleşti…
“Fitne, fücur, art niyet, bozgunculuk, bölücülük, nifak, şer” cephesine ateşi harlaması için “bilinçsizce” de olsa odun taşındı böylece.
Kastamonu’nun koronavirüs bilgisinin halka açık açık söylemenin ne zararı olabilir?…
Halkı merakta bırakmakla ne çözülür?
Son birkaç gündür “temiz bilgi” akışı tamamen durdu…
Ortalık yekun “dedikodu”.
Sosyal medya “yıkılıyor”…
Devlet susuyor.
Bin bir “iddia”…
Kabus senaryo.
Lütfen “yetkililer” konuşsun…
“Dedikodu” sussun.
MUSTAFA AFACAN