İdrar yolundaki kanamadan şüphelenerek gittiği hastanede böbreğinde tümör tesit edilen 77 yaşındaki kadın, geçirdiği operasyon sayesinde sağlığına kavuştu. İdrarda bir kez dahi kan tespit edilmesi durumunda hastaneye başvurulması gerektiğini söyleyen Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Sadi Turkan, basit görülen durumun ölümle sonuçlanabileceğine dikkat çekti.
Kentimizde ikamet eden 77 yaşındaki Seher Genç, idrar yolundan kan gelmesi sebebiyle Özel Kastamonu Anadolu Hastanesine müracaat ederek muayene oldu. Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Sadi Turkan tarafından yapılan muayenede Genç’e, sağ böbrek toplayıcı sistem tümörü teşhisi konuldu. 15 gün içerisinde Seher Genç, Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Sadi Turkan ve ekibi tarafından laparoskopik radikal nefroüreterektomi ameliyatı yapıldı. Ameliyatın ardından sağlığına kavuşan 77 yaşındaki Genç, hastaneden taburcu edildi.
“İdrardan kan geldiği zaman ürolojide çok ciddi bir durum olarak algılanır”
Seher Genç’in tedavi süreci ile ilgili bilgi veren Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Sadi Turkan, “Hastamız, 77 yaşındadır. Bize geliş nedeni ise idrardan kan gelmesidir. İdrardan kan geldiği zaman ürolojide çok ciddi bir durum olarak algılanır. Biz de bu yönde değerlendirme yaptık. Önce tomografi çektirdik, tomografide sağ böbrek içerisinde toplayıcı sistem tümörü adı altında bir görüntü oluştu. Biz bu görüntünün üzerine tanı koyma amacıyla sağ böbreğin içerisine kadar girerek endoskopik olarak görüntüledik ve parça alarak bunun kötü huylu bir tümör olduğunu tespit ettik. Dolayısıyla böbreğin ve böbrek kanalının mesaneye kadar uzanan yerin çıkartılması gerektiğini ifade ettik. Onlar da ameliyat olmayı kabul ettiler ve 4 gün önce sağ böbreğine laparoskopik olarak, yani halkımızın anlayacağı şekilde söylersek kapalı ameliyat yaptık. Böbreği tamamen aldık, artı böbrekten mesaneye kadar olan kanalı da çıkartarak başarılı bir operasyon yaptık. Tıbbi adı laparoskopik radikal nefroüreterektomidir. Hastamız şu anda gayet iyi durumdadır. 1-2 gün içerisinde taburcu edeceğiz” dedi.
“Teşhisi koyduktan 15 gün sonra hastayı ameliyata alarak sağlığına kavuşturduk”
Ameliyat olmayan hastalarda kanamanın zamanla arttığını belirten Doç. Dr. Sadi Turkan, “Ameliyat olmasaydı bu hastalarda tehlike giderek artacaktı. Kanamanın artmasıyla vücuttu kan kaybına bağlı olarak güçsüzlük, halsizlik ve en önemlisi de tümörün başka yerlere atlaması gibi hayatını tehdit edecek çok ciddi durumlar oluşacaktı. Bu tümörlerde hızlı davranmak çok önemli. Hastaya tanıyı koyduktan sonra özellikle 3 aya geçmeden ne yapılacaksa yapılması gerekiyor. Hatta 3 ay bile çok uzun süredir. Biz ise yaklaşık 10-15 gün içerisinde hepsini hallettik” diye konuştu.
“Hastamız, hem kilolu hem de kalp rahatsızlığı olan bir hastaydı”
Ameliyatın 3 saat kadar sürdüğünü ve zor geçtiğini ifade eden Doç. Dr. Sadi Turkan, “Bu ameliyat o yaştaki bir hasta için zor bir ameliyat. Yaklaşık olarak ameliyatımız 3 saat civarında sürdü. Hastamız kilolu bir hasta olması sebebiyle zor. Ayrıca kalp problemleri olan bir hastamız olduğu için özellikle ameliyatın kendisinden hariç hastada var olan sorunlarında kontrol altında tutulması gerekiyor. O yüzden sadece bir alan ile uğraşmıyorsunuz. Sadece ameliyatı yapmakla iş bitmiyor. Ameliyatın dışındaki vücut sistemlerinin de kontrol altında ve normal çalışır durumda olması gerekiyor. O yüzden tabii ki bunlara dikkat ettik, diğer hekim arkadaşlarımızın da desteği ve yardımlarıyla, iyi bir cerrahi ve iyi bir servis ekibiyle bu ameliyatımızı çok şükür sorunsuz bir şekilde hallettik” şeklinde konuştu.
“İdrar yolundan gelen kan önemsenmezse ölüm riski görülebilir”
İdrar yolundan gelen kanın önemsenmemesi durumunda ölüm riskinin dahi görülebileceğini belirten Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Sadi Turkan, “Özellikle bir hastanın idrarında kanama olsa bir kere bile olsa sonrasında olmasa bile kanama çok ciddi bir hastalık belirtisidir, mutlaka ve mutlaka Üroloji hekimlerine muayene olunması gerekir, idrardan kan gelmesini lütfen herkes çok ciddiye alsın. Bizler tabii ki bu ameliyatımızı laparoskopik (kapalı) yaptık. Açık ameliyat olarak ta yapabilirdik. Her hastaya açık ya da laparoskopik ameliyat gibi bir tedavi uygulama zarureti yoktur. Ama bizler daha çok laparoskopik yöntemi seçiyoruz. Çünkü hastanın ameliyat sonrasında konforu, rahatlığı çok iyi düzeyde oluyor ve taburcu olması daha kısa sürede bitirici oluyor. Onun için laparoskopik ameliyatı öneriyoruz. Özetlersek kanama var ise hiç ağrı sızı olduğuna bakılmaksızın direk hekime müracaat edin, böbreklerle ilgili bir ameliyat düşünülürse öncelikli olarak laparoskopik yöntemi seçmekte fayda vardır. Eğer idrardan kan gelmesi durumunda hastamız, bir hekime gözükmezse ya da muayene olmazsa bu ölüm riski olan bir durumdur. Toplayıcı sistem tümöründe cerrahi işlem bir an önce yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“İdrar yolunda kanamam olunca vakit kaybetmeden hastaneye müracaat ettim”
Vakit kaybetmeden hastaneye müracaat ederek muayene olduğunu söyleyen 77 yaşında Seher Genç ise, “İdrar yollarından kanamam oldu. Bende Özel Kastamonu Anadolu Hastanesine başvurdum. Tetkikler yapılınca böbreğimde kist göründü. Hocamız kisti almaya karar verdi. Yaparım dedi ameliyatı ve de yaptı. Çok şükür Allah’a şu anda iyiyim. Benimle çok ilgilendiler, çok çok iyiyim şu anda. Allah razı olsun ekibiyle birlikte ilgilendiler, bu kadar olur artık. Çok güzel ilgilendiler. Bugün dördüncü gün, gayet iyiyim şükürler olsun. Günde iki üç sefer odama geliyor ve halımı hatırımı soruyorlar. Şu anda hiçbir şikayetim yok, ameliyatımdan ötürü şu anda istediğim gibi hareket edemiyorum ama bu da bir iki gün içerisinde zamanla tamamen geçecek inşallah. Günden güne hareketlerim fark ediyor” dedi.
Tedavisi tamamlanan Seher Genç, ardından hastaneden taburcu edildi.
• Vedat Yunus İkizoğlu (İHA)