- Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, “Ülkemizde 20 yıldır yürütülen yanlış politikalar neticesinde ülkemizin bu hale getirildiğini üzülerek, yeri geldiğinde kahrolarak ve haklı çıkmış olmanın verdiği mutlulukla değil, haklı çıkmış olmanın verdiği kahredici duygularla bu süreçleri hep birlikte izliyoruz” dedi.
Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, dün partisinin Öğretmenevi’nde düzenlediği “Ekonomik Krizden Çıkış, Hepimizin Ortak Talebi: Asgari Değil, İnsanca Yaşam Ücreti” konulu konferansa katılmak için ilimize geldi.
Konferans öncesinde İl Başkanlığı binasında bir basın toplantısı düzenleyen Abdulkadir Karaduman, yarın seçim olacakmış gibi tüm teşkilatların çalıştığını söyledi.
Türkiye’nin geldiği nokta itibariyle kaybedecek vaktinin kalmadığını söyleyen Karaduman, “Ülkemizde 20 yıldır yürütülen yanlış politikalar neticesinde ülkemizin bu hale getirildiğini üzülerek, yeri geldiğinde kahrolarak ve haklı çıkmış olmanın verdiği mutlulukla değil, haklı çıkmış olmanın verdiği kahredici duygularla bu süreçleri hep birlikte izliyoruz” dedi.
Yaşanan sorunların en büyüğünün insanların siyasi iktidar tarafından kutuplaştırılması olduğunu söyleyen Abdulkadir Karaduman, şunları söyledi:
“Siyasetin bu denli ayaklar altına alındığı, siyasetin günü birlik hadiselerle, günü birlik plan ve programlarla insanların birbirlerine kırdırıldığı ve birbirine düşmanlaştırıldığı süreci yaşadığımızı üzülerek belirtmek isterim. Yaşanan sorunlar ve problemler hamaset yapmakla çözülemez. Özellikle son 4 yıllık zaman zarfında iktidarın kutuplaştırıcı söylemleri belki sorunun üzerine örtmeye yarayabilir ama bu sorunları ortadan kaldırmaya yarayamaz. İnsanlarımız ciddi bir geçim derdiyle baş başa bırakılmıştır. Bugün emeklilerimiz ay sonunu getirememektedir. Bugün insanlarımız çocuklarının okul masraflarını karşılayamaz duruma gelmiştir. Bugün insanlarımız evini ısıtma noktasında ciddi problemle karşı karşıya kalmıştır. Bugün ülkede her alanda insanlarımız ekonomik problemlerle karşı karşıya kalmıştır. Özellikle bu anlamda da iktidarın 20 yıllık politikaları Türkiye’yi bu noktaya getirmiştir. Biz Saadet Partisi olarak ülkemizde faiz oranların yüksek ya da düşük olmasından rahatsız olmanın ötesinde bizim rahatsızlığımız faizci düzenin kendisiyledir. Bizim inandığımız hakikat faizin kökünü kazımak ve faizsiz bir ekonomik düzen oluşturmak. İnancımızın bize emrettiği bu hakikati yerine getirmek içinde zaten canhıraş gayreti ortaya koyduk ve bunun en önemli uygulamalarını havuz sistemiyle, Refah Yol döneminde Erbakan Hocamız denk bütçeyi sağlamak yoluyla bunu ortaya koymuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız İzmir’de yaptığı konuşmada; ‘Vatandaşımızı, çiftçimizi faize ezdirmeyeceğiz’ dedi. Fakat uygulamalarınız bizzat insanın emeğini sömüren, çiftçilerin alın terini sömüren faiz uygulamalarından başkası değildir. Faizin insanlarımızı ezmesine müsaade etmiyorsanız, hodri meydan. Çiftçilerin bankalara olan borçlarının faizlerini silin, alnınızda öpelim. Bugün 300 bin üniversite mezunu öğrenci üniversite okuyabilmek için KYK kredisi almış, iş bulamadığından bu borçlarını ödeyememiş, dolayısıyla yasal takibe düşmüş gençlerin dosyası var. Bunlar borçlarını ödeyemediği için her geçen gün faiz biniyor. O zaman bunun faizlerini silin, alnınızda öpelim. Bütçeden faize giden paraları kesin, Türkiye’de modern tefecilere aktarılan kaynakları kesin, alnınızdan öpelim. İnsanlarımızın devlete borcu var. İnsanlarımız borcunu ödeyemediği için her geçen gün üzerine faizleri silin, biz sizin faizle mücadele ettiğiniz samimiyetini ve kararlılığını görelim”