CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, dün İYİ Parti’ye yaptıkları ziyarette, ülke gündemine dair de açıklamalarda bulundu. Ülkenin gerçek gündeminin ekonomi olduğunu ancak bunun üstünün örtülmeye çalışıldığını belirten Erbilgin, “Ülkenin bulunduğu bu ortama gelişinde sorumlu aranıyorsa soğana değil, ülkeyi soyana bakılması lazım” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Hikmet Erbilgin, parti teşkilatıyla birlikte İYİ Parti İl Başkanlığı’na yaptığı ziyarette ülke gündemine dair de açıklamalarda bulundu.
Açıklamalarına İstanbul Sancaktepe’de helikopter kazasında şehit düşen askerlere başsağlığı dileğinde bulunarak başlayan Hikmet Erbilgin, “Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, ulusumuza sabır, yaralı askerimize de acil şifalar diliyorum” dedi.
“Siyaset ciddiyet ister” diyen CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, “Bugüne kadar Kastamonu’nun çıkarlarını savunmak adına AKP’ye yaptığımız uyarılar, daha aday ilanını beceremeyenlerce tek kalemden çıkmış açıklamalarla, muhtemelen kura usulüne göre çekilen isimlere sırasıyla açıklama yaptırılıyor.Siyasi ciddiyeti soğan deposu basmak sananlar kendi beceriksizliklerinden kaynaklanan ve milletimizi kasıp kavuran ekonomik krizi ikinci plana atabilmek için her türlü kutuplaştırıcı söylemlerden besleniyorlar. Onlar bölmeye çalışırken bizler birleştiren kucaklayan bir yaklaşımı esas alacağız” dedi.
“ÜLKENİN GERÇEK GÜNDEMİ EKONOMİDİR”
Ortada oynanan oyunun amacının belli olduğunu da söyleyen Hikmet Erbilgin, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bunların oynadığı oyun gayet açıktır. İşsizlik, yoksulluk, ekonomik sıkıntılar milletimizi hangi partiye oy verdiğine bakmaksızın ezip geçiyor. İktidar yanaşması küçük bir grup dışında, milletimiz krizde inim inim inliyor. Bunların amacı milletin gerçek gündemini karartmak, vatandaşın asıl sorunlarının tartışılmasını engellemek, seçimlere ayrışmış, bölünmüş, terör korkusuyla geçim kaygısı unutturulmuş, kutuplaştırılmış kitlelerle gitmektir. Artık mızrak çuvala sığmıyor, mutfaklar yangın yeri, işsizlik kanayan yara, Türkiye, adı konkordato ve iflaslarla anılan bir ülke haline geldi. Son bir hafta 10 gün içinde ünlü bir restoran zinciri, Türkiye genelinde onlarca kampüsü bulunan bir özel okul, yurt çapında 70 bayisi bulunan yerli bir akaryakıt firması, 11 şehirde 52 bayiliği olan dev bir kuru yemiş firması, İstanbul 3. Havalimanı inşaatında da görev alan bir inşaat firması, Türkiye Cumhuriyet Devlet Demiryollarına vagon imal eden bir şirket, geri dönüşüm sektöründe faaliyet gösteren bir büyük firma konkordato ilan etti. Mudurnu’da büyük bir inşaat projesini yürüten bir firma konkordato başvurusunda bulunmuştu, bu şirket hakkında mahkeme geçici mühletin ardından iflas kararı verdi. Beyaz et sektöründe Sakarya-Kocaeli Bölgesi’nde faaliyet gösteren her 100 firmadan 32’sinin, Ege Bölgesi’nde ise her 100 firmadan 13’ünün artan maliyetlere dayanamayıp üretimini sonlandırdığını bizzat ilgili üretici birliği açıkladı. Dahası Türkiye Kanatlı Hayvan Eti Üreticileri Merkez Birliği, ülke genelinde toplam 14 bin üretici firmanın yüzde 50’sinin önümüzdeki ay itibarıyla kapanması endişesini dile getirdi.Vatandaşlarımızın ayda ortalama her birinin 15 kilo et yediğini söyleyen, bunun yerine biraz balık ve tavuk, hindi yerseniz bu iş çözülecek diyen Tarım Bakanının bu gelişmeleri dikkatine sunuyorum. Millet zaten kırmızı et yiyemiyordu şimdi bu gidişle kanatlı hayvan eti de yiyemez duruma düşecek. Kanatlı Hayvan Üreticileri kan ağlıyor.Sadece Ekim ayında protesto edilen senetlerin tutarı geçen yıla göre değerli basın mensupları, yüzde 63 artmış. Yine karşılıksız çeklerin tutarı ise neredeyse 3’e katlanmış.”
“SORUMLU ARIYORSANIZ SOĞANA DEĞİL,
ÜLKEYİ SOYANA BAKACAKSINIZ”
Üniversiteli işsiz sayısının her geçen gün arttığına da dikkat çeken Erbilgin, “İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı 2018 yılının, bu yılın yani Ekim döneminde önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23 artmış. Toplam 3 milyon 200 bin kişiye ulaşmış. İŞKUR’a işsizlik ödeneği için başvuranların sayısı ise Ekim ayında önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49 artmış. 168 bin kişi olmuş tek bir ayda. Son bir yılda işsizlik ödeneğine başvuranların sayısı ise 1,5 milyon kişi olmuş. Ekonomiye güven kalmadı, üretim çakılıyor, memlekette üniversiteli işsiz sayısı 1 milyon 100 bini aşmış, hayat pahalılığında ülkemiz dünyadaki ilk 10 ülke arasına girmiş ama bakıyoruz bu beyler sıkıntıların sorumlusu olarak soğanı bulmuşlar, soğan depolarında soğan sayıyorlar. Yine pansuman, yine aspirin tedavisi. Saraydaki bu beylere ben hatırlatayım. Sorumlu arıyorsanız soğana değil, ülkeyi soyana bakacaksınız” dedi.
“YOLSUZLUK VE USULSÜZLÜKTE SINIR YOK”
Yolsuzluklar ve usulsüzlükte de sınır tanınmadığını ifade eden Hikmet Erbilgin, “Ülkeyi soyanı değil, soyanı yakalayanı görevden alıyor. En son Sayıştay 15. Grup Başkanı’nı da görevden aldılar. Peki Sayıştay belediyelerde neler bulmuş. AKP’li bir ilçe belediyesi Bursa ve Çanakkale’ye gezi düzenlemiş. 15 bin kişi götürdük demiş birde bakmışlar birkaç yüz kişi gitmiş ancak. Anneler Günü’nde konser verdirdik demişler, Sayıştay bakmış ortada konser falan yok. Yine toplu nikah organizasyonlarında, toplu sünnet organizasyonlarında, benzer yolsuzluk ve usulsüzlükler yapılmış. Biraz Allah’tan korkmaları gerekir ama öyle bir şeyleri yok. Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nda yemek vermişler, onda bile yolsuzluk ve usulsüzlük yapılmış. Ama hepsinden önemlisi Kuran-ı Kerim aldık demişler. Bedelleri hesaplarken Kuran-ı Kerim’in katma değer vergisini yüzde 18 olarak hesaplamışlar. Halbuki Kuran-ı Kerim’in katma değer vergisi yüzde 1’dir. Ayıptır günahtır bari burada yapmasalar. Ama saray bu talanı yapanları değil, talanı bulanı görevden alıyor. Milletten toplanan verginin nasıl harcandığının hesabını vermekten kaçıyor. Bu yaklaşımla ekonomiye de, yönetenlere de güveni sağlayamazlar. Kimse bu ekonomiye uzun vadeli yatırım yapmaz değerli basın mensupları. Bu zihniyetle bugün içinde bulunduğumuz krizin altından kalkmak mümkün olmaz. Bürokrat harcayarak, aspirin tedavisiyle, pansuman tedbirleriyle bu krizi önleyemezler. Bu krizi rantçılara karşı elele vererek aşabiliriz” diye konuştu.