Yıllardır dilimize dolarız hep; üretemiyoruz, üretsek te tanıtamıyoruz, tanıtsak ta satamıyoruz, satsak ta kazanamıyoruz. O zaman yatalım gitsin sırt aşağı. Çiftçi bile ekmeği, yumurtayı, yoğurdu marketten alıyor. Kim uğraşacak çalış, çabala üret,birde zarar et.
Bu konuda nerede,ne hata yapıyoruz? Eksiğimiz nedir? Biliyoruz ama konuşmaktan başka icraat yok bizde. Benim hatırladığım 15-20 yıldır yapmadığımız toplantı, konuşmadığımız laf, üretmediğimiz fikir kalmadı. Bir arpa boyu yol alamadık.
Konuştuğumuz ama ulaşamadığımız hedef; ürettiğimiz ürünleri işleyerek, katma değerini alarak son kullanıcıya ulaştırmak.
Bu hedefe ulaşamadığımız zaman, iki çuval fındık parasına bir kavanoz fındık ezmesi, on kasa domates parasına bir teneke salça, beş kilo patates parasına bir poşet patates cipsi, beş kasa elma parasına bir litre elma sirkesi alırız böyle.
Üretenden alıp, işleyip, paketleyip, pazarlayıp üretene geri satan firmalar kazanır. Üretende zarar eder.
Ülkede de, ilimizde de durum bu maalesef.
Yokmu peki bu düzene isyan eden işletmeciler? Var elbette. Bugün birini size tanıtmak istiyorum.
Azdavaylı kadın girişimci Sevim Özsoy Kastamonu siyezinin tanıtımı için Kastamonu’da bir konak kiralayıp restore ediyor. Siyez unu, bulguru, makarnası, kuskusu, şehriyesi, tarhanası, eriştesini üretiyor. Yetmiyor birde İstanbul Koşuyolu’nda fırın ve şube açıyor.
Kahvaltıya giderseniz, siyezli krep, siyez ekmekli omlet, siyez buğdaylı salata ve diğer tüm kahvaltılıklar size sunulur,
Yemek için giderseniz Eğşili pilav, siyez unlu kek, sarma, tatlı tuzlu kurabiyeler, kaşık helvası ve Devrekâni cırığınısiyez unlu tadabilirsiniz.
Üstelik yemeğiniz hazırlanırken tamamen nostaljik dekore edilmiş eğitim odasını, sandık odasını, Sümerbank odasını, Azdavay odasını, kara tahtalı sınıfı gezebilirsiniz. Sağlıklı bir yemek yiyip sağlıklı ürünler alıp evinize götürebilirsiniz.
Bir siyez buğdayından envai çeşit ürün elde etmek ve pazarlamak. İşte olması gereken üretim. İşte inovasyon.
Peki, neden Tosya’da böyle bir pirinç evi, Taşköprü’de böyle bir sarımsak evi yok? Yokmu pirincin pilavdan başka kullanım alanı, sarımsak sadece turşuda veya işkembe çorbasında mı işe yarar?Sakın onlarında bir sürü yan ürünü olup da biz onu değerlendirmekten aciz olmayalım. Baksanıza Siyez Evi’nde bir siyez buğdayından 20 farklı ürün üretilmiş. Siyezi buğday olarak satarsan kilosu 2 TL’ye geliyor işleyip satarsan 20 TL’ye…
Yıllar önce Japonya’dan gelen bir turistte görmüştüm. Baharatlık kutusu içinde tuz, biber, deniz yosunu yanında toz sarımsak. Poşeti yırtıp toz şeklinde döküyorsun yemeğe. Yine pirinç patlaklı kek reklamları vardı televizyonlarda. Üretirsek katma değer alacağımız ürün her zaman var yani.
Örnek mi istiyorsunuz?Alın size siyah sarımsak. Siyah sarımsak üretimi yapan iki firmamızıda kutlarım.Denemannizi tavsiye ederim. Acısı, kokusu alınmış sindirimi kolaylaşmış ve faydası katlanmış bir ürün. Yapınca oluyor, girişimci lazım memlekete.
Tarımda babadan gördüğümüz şekilde ektik, biçtik, tarlada sattık dönemi bitti. Ürünlerimizi modern tarımın imkânları kullanıp, organik ve sertifikalı şekilde üretmeli, işleyip katma değerini alarak son kullanıcıya ulaştırmalıyız.
Böyle gidersepara kazanamıyoruz diye tamamen üretimi bırakıp;köy sofrasında bile beyaz fırın ekmeğini çiftlik yumurtasına batırır, market yoğurdunu kaşıklarız. Üstüne Seylan çayı da içtik mi değme gitsin keyfimize.
FEZA TİRYAKİ