Milletvekillerinin halktan kopuk/uzak durduğunu/düştüğünü gören AKP üst yönetimi aldığı bir kararı uygulamaya koydu. Milletvekilleri artık öyle “Ankara’da yan gelip yatmayacaklar!”
AKP’li milletvekilleri belirlenen tarihlerde seçim bölgelerine gidip orada yurttaşın nabzını tutacaklar.
Genel gidişat konusunda halk ne diyor/düşünüyor?
Geçim sıkıntısı için ne diyorlar?
Devletin getirdiği hizmetlerde bir aksama var mı?
En çok hangi konulardan yakınılıyor/şikayet ediliyor
•••
Çok doğru ve yerinde bir uygulama… Amaa?
Evet, burada ki sorun; bu uygulamanın nasıl olacağı/yapılacağı…
Hepimiz biliyor ve yakınıyoruz ki, öteden beri her dönemin iktidar milletvekilleri illere, ilçelere yaptıkları ziyaretlerde sadece, ama sadece kendi partililerini/seçmenlerini çağırıp onlarla toplantı yapıyor, görüş alış-verişinde bulunuyor. Siyaseten partililer olarak “olumlu” bir havada “dilek/rica ortamı” yaşanılır bu toplantılarda… Bu dilekler de; işe yerleştirilecek yeni bir eleman için iltimas, yapılacak bir atama için öncelik istenir. İl’e, ilçeye yapılacak yatırımlar ise uzun vadelidir ve milletvekillerince her gelişte bir adım daha atıldığından söz edilir. Ufak/küçük mutlu haberler verilir. Bu arada seçimler de tur atar bu yatırımların üzerine…
Tıpkı ANAP iktidar döneminde kurulması kararlaştırılan ve hala kurulup açılışı yapılamayan “Trabzon/Vakfıkebir Ikinci Organize Sanayi Bölgesi”nin kuruluşundaki öykü gibi.. ANAP döneminden sonra kaç seçim yapıldı, kaç hükümet geldi geçti? Karar verenler de bu Ikinci Organize Sanayi Bölgesi’ni unutmuş olacaklar ki, bu anlamda yeni sanayi bölgeleri kazandırdılar Trabzon’a… Bu tür “Yılan hikayesine dönen” yatırımlar vardır sanırım başka illerde… Bir önce, başka bir iktidar tarafından başlatılıp yarım bırakılan, yapılmayan…
Diyeceğim o ki, her seçim dönemi öncesinde böyle unutulan yatırımlar için ufak-tefek mutluluk haberleri verilir, bir hayal dünyası kurulur.
Trabzon/Vakfıkebir Ikinci Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması işte böyle “kaplumbağa yürüyüşü”ne bağlanmış bir süreç…
•••
Asil sorun, bugüne değin “halktan kopuk/uzak” siyaset yapıldığı gerçeği… Milletvekili öncelikle yaptığı yeminin gereği bir bütün olarak “milletin vekili” olduğunu unutmuyor ama uygulamada yanlışlıklar yaşanıyor.
Bu, maalesef “Böyle gelmiş, böyle gitti” bugüne değin…
Partiden seçilmek, “partinin vekili” olmak birincil tercih olmamalı… “Milletin vekili” olmak önemli ve de kutsal…
AKP yönetiminin attığı “halka daha yakın, iç içe” olma anlayışında milletvekillerinin parti farkı gözetmeden tüm yurttaşları kucaklamasını diliyorum. Böylece belki yaratıla gelen, körüklenen “partizan tutumlar” da son bulur inşallah…