Gezici Film Festivali bir kez daha Kastamonulu sinemaseverlerle buluştu. 3 gün boyunca sinemanın seçkin örnekleriyle buluşma fırsatı sunuyor. Bunun yanı sıra, Baba Zula müzik grubu 1921 yapımı “Eli Kulağında” adlı sessiz filme canlı müzikleriyle eşlik edecek.
Yaşantılarımıza ayna tutan sinema, sadece bir eğlence ya da estetik alanla sınırlanamayacak bir kitle iletişim aracı olarak da önem taşıyor. Aynı sinema salonunda farklı sosyoekonomik düzeyden insanın bir araya geldiği göz önüne alındığında, birleştirici toplumsal işlevi de dikkat çekiyor.
Ödüllü film izlemenin yanı sıra her ülkeden yönetmenler, oyuncular, senaristler, sinema yazarları ile buluşma olanağı da sunan Gezici Festival’inin Kastamonu’da Üniversite salonunda gerçekleşiyor olması ve gençlerle buluşması, çok değerli. Üstelik kapıları yetişkin olmak kaydıyla tüm izleyiciye açık.
Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival’in Kastamonu ile buluşmasını sağlayan Doç. Dr. Ersoy Soydan ile gerçekleştirdiğimiz söyleşiye O’nu okuyucularımıza biraz daha yakından tanıtarak başladık.
– Özgeçmişinizden söz eder misiniz?
SOYDAN: “1971 Bursa-Gemlik doğumluyum. Bursa Erkek Lisesinden mezun oldum. Lisans eğitimimi İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümünde 1994 yılında bitirdim. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Radyo-TV-Sinema anabilim dalında yüksek lisansımı gerçekleştirdim. Doktoramı İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Radyo-TV-Sinema anabilim dalında 2010 yılında tamamladım. 2019 yılında da doçent oldum.
Üniversiteye geçene kadar on sekiz yıl boyunca yayıncılık sektöründe çalıştım. 2011 yılından beri öğretim üyesi olarak görev yapmaktayım. İlk görev yerim olan Batman Üniversitesi’nde Güneydoğu Anadolu’nun Sinema Televizyon alanında eğitim veren ilk bölümünü kurdum.
2013 yılında geçtiğim Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesinin Radyo-TV-Sinema Bölümü’nün kurucu bölüm başkanıyım. Bunun yanında Kastamonu’da ilk kez film festivalleri düzenledim. Kültür Bakanlığı himayesinde düzenlenen Gezici Film Festivalinin Kastamonu ayağını sekiz yıldır akademik danışmanlığını yaptığım Medya ve İletişim adlı öğrenci topluluğuyla birlikte gerçekleştiriyorum.
İf ve Akbank Kısa gibi festivallerle birlikte Kastamonu’da on beş farklı festival ayağı gerçekleştirdik. Bütün bu etkinlikleri ücretsiz olarak esnafımızın sponsorluğunda gerçekleştirdiğimizi özellikle belirtmek isterim.
2019 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivalinde ilk kez düzenlenen Sinema Okulunun Direktörü oldum. Dört yıldır sinema okulunun yöneticiliğini de sürdürüyorum. Yayımlanmış üç kitabım, yedi kitap bölümüm, sekiz makalem, yirmi bildirim bulunmaktadır.”
•
Doç. Dr Ersoy Soydan, eğitimciliğine kültür ve sanata verdiği değer ile güç katıyor.
Üniversiteler üretim ve paylaşımlarıyla kentlerde kültürün yaşam alanını oluştururlar. Buna Gezici Film Festivali için verdiği emeklerle katkı veren Soydan Hoca, kültür adamında rastlanabilecek bir tutkuyla çabalıyor.
Çalışma ve ilgi alanlarını; “Yeni Medya, İnternet radyoculuğu ve televizyonculuğu, Avrupa ve Balkanlar’da Türkçe Radyo-Televizyon Yayıncılığı, Topluluk Radyoları, Film/Dizi Turizmi, Uygarlık Tarihi, Siyasal İletişim ve Sinema Tarihi gibi konular yer almaktadır” diye ifade ediyor.
Doç. Dr Ersoy Soydan, Gezici Film Festivali ile yolunun nasıl kesiştiğini de şöyle anlatıyor:
“2014 yılında Gezici Festival ekibine bir mail atarak Kastamonu’ya davet ettim. Sevgili Ahmet Boyacıoğlu’nun verdiği cevapla birlikte yollarımız kesişti. O yıldan itibaren Ankara Sinema Derneğinin Kültür Bakanlığının katkılarıyla düzenlediği Gezici Festivali Kastamonu’da ağırlıyoruz. Programı Ankara Sinema Derneği hazırlıyor ve Kastamonu gösterimlerine topluluk olarak destek oluyoruz.”
– Festivali Kastamonu ile buluşturmak konusu nasıl gelişti?
SOYDAN: Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümünü geliştirmeye çalışıyorduk, ancak kentimizde hiçbir festival yapılmamıştı. Bu yüzden çeşitli girişimlerde bulundum. Bir ilki gerçekleştirdik böylece.”
Gezici Film Festival’ine Kastamonu gösterilen ilgiden memnun olan Doç. Dr. Ersoy Soydan’dan Kastamonu Üniversitesi Medya ve İletişim Topluluğu hakkında bilgi rica ediyorum. Anlatıyor:
“Medya ve İletişim Topluluğu 2013 yılında kuruldu. Ben de o yıldan bu yana akademik danışmanlığını yapıyorum. Topluluk 150 civarında öğrenciden oluşuyor. Mezun olanların yerlerine sürekli alt sınıflardan öğrenciler geliyor. Öğrencilerimiz birbirlerine deneyimlerini aktararak sürekli daha iyisini gerçekleştiriyorlar.”
Uluslararası alanlarda söz sahibi olabilecek kişiler, bugünün gençlerinden çıkacak. Yaşantımızın şekillenmesinde gördüklerimiz, duyduklarımız, okuduklarımız ve izlediklerimiz çok etkin rol oynar. Sinema eserleri de güncel, çağdaş ve klasikleşmiş yapıtlarıyla insanın yaşama bakışını ve yorumlama biçimini etkiler. Bu nedenle destek veren, filmlerin ücretsiz bir şekilde izlenmesini sağlayan sponsorlar da önemli. Doç. Dr. Soydan’dan, Sponsorların isimlerini paylaşmasını rica ediyorum. Açıklamasını şu sözlerle yapıyor:
“Her sene çok sayıda firma sponsor oluyor ve bundan çok mutlu oluyoruz. Bu yıl Uğurlu Konakları, Sofulular Konağı, Nihavend Konağı, Dedeman, İstanbul Kafe, Doruk Çiçekçilik, Akın Dil, Neyno Kültür başta olmak üzere birçok esnafımız sponsor oldu.”
– Bu süreçte ilginç anılarınız çoktur. Bunlardan okuyucularımızla paylaşmak istedikleriniz varsa çok memnun oluruz.
SOYDAN: Her festivalden pek çok güzel anı ve yeni dostluklarla ayrılıyoruz. Benim içinse sevgili Ahmet Boyacıoğlu’nun mailime cevap verip yollarımızın kesişmesinden daha güzel bir anı yok. Küçük bir rahatsızlık geçirdiği için bu yıl aramızda olamayacak olan Ahmet abiye buradan tekrar geçmiş olsun demek istiyorum.
Altı ödüllü Türk filminin ekiplerinden yönetmen, yapımcı ya da oyunculardan konukların olacağını ifade eden Doç. Dr. Ersoy Soydan’da emeği, özverisi için teşekkür ederken, Kastamonulu sinemaseverleri Kastamonu Üniversitesi Ahmet Yesevi Salonu’nda yaratıcılığın derinindeki anlamın izini sürmeye davet ediyorum.
Başka hiçbir şeyle meşgul olmadan, filmin dünyasına girip, gizemli bir yolcuğa çıkıp, aynı düşün içinde kaybolmayı öneriyorum.
Mine Akçakoca Özgür