Yaşam böyledir; Çok güzel başlasanız da, düşersiniz, kalkarsınız, tökezler, hayatınıza devam edersiniz.Ama güçlü kadınlar düşmez, belki tökezler ama göstermez. Gözlerinde hüzünler oynaşsa da, yüzlerini aydınlatangülümseme eksik olmaz.Omuzları her zaman dimdik, bakışları yere değil, karşıya, geleceğe dönüktür. Güçlü kadınlar; pes etmez, edemezler.
Kadınlar gerek dünyada gerekse ülkemizde nüfus açısından önemli bir ağırlığa sahip olmasınakarşın, çalışma yaşamı, siyaset ve yönetim açısından aynı şeyi söylemek mümkün değil. Oysa ki, kadınların işgücüne katılımı, sürdürülebilir kalkınmanın önemli bir unsuru olarak kabul edilmekledir.
Konuşurken, herkes bunu kabul etse de, iş kendi özeline ya da yakın çevresine gelince, söylem değişir. Söz; “ama canım kadın dediğin de biraz …….olacak” diye devam eder. Cümledeki boşluk duruma göre “sakin, sessiz”,“tutumlu”, “titiz”, “uysal”, “becerikli” ve en çok da “evinin kadını” olarak doldurulur.
Çalışan kadın, evine, ailesine, çocuklarının geleceğine sahip çıkarken, evinin düzenini de sürdürür.İşi ile birlikte ailesini koordine etmekte verdiği emeklerin ve çalışma yaşamındaki başarılarının, zaman zaman göz ardı edilmesi gönlünü kırsa da, dimdik yoluna devam eder.
Kadın için pek de uygun görülmeyen, zor bir işi başarıyla sürdüren Asiye Özen ile Karabük Terminalinde karşılaştım. Karabük’ten Safranbolu’ya bizi ulaştıran servis otobüsünün şoförü olan Asiye Özen’i takdirle izledim. Söyleşi ve fotoğraf çekme isteğimi geri çevirmedi. Sabahın erken saatinde kalkarak önce ev işlerini yaptığını daha sonra servise çıktığını anlatıp; “Ailemin geleceği, çocuklarım için çalışmak zorundaydım. Ben, tüm ön yargılara karşı, çok sevdiğim şoförlük işini mesleğim olarak seçtim” diye devam etti.
Asiye Özen, 2015 yılında, Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın servis şoförlüğünü yaparak çalışma yaşamına adım atmış.2016 yılından itibaren, Kız Yurtları’nın servis şoförü olarak yaşamına devam ederken, ihtiyaç olup, çağırıldığındaDoğuş Otobüs işletmelerinin yolcularının şehir içi servislerinin kaptanlığını da üstleniyor.Özen, mesleğe başlama hikayesini şöyle anlatıyor:
“Araba kullanmayı çok istiyor, bu mesleğe de ilgi duyuyor hatta çok seviyordum. Ancak ehliyete baş vurduğumda el freni çekmeyi bile bilmiyordum. Ama isteyince her şey yapılabiliyor. Şu anda E sınıfı ehliyetim var. Ayrıca tüm belgeleri aldım. Digital Takograf belgem de mevcut.
Ehliyeti alır almaz Kardemir’de ‘servis şoförü aranıyor’ ilanını gördüm ve müracaat için gittiğimde fabrikanın servis işini üstlenen firma sahipleri çok şaşırdılar. Sanırım bir kadının, ağır sanayi işçilerini taşıyacak servisi kullanamayacağını düşündüler. Benim iddialı olduğumu görünce, test sürüşleri yaptırdılar. Test sürüşünün hemen ardından da işe alındım. İlk servise gittiğimde de beni gören işçiler çok şaşırdı. Önce tedirgin oldular ama hemen alıştılar. Kız öğrenci yurtları servislerim de aynı şekilde sürüyor. 1 yıl Doğuş otobüs firmasının servis şoförlüğünü de yapmıştım. Şimdi ihtiyaç olup, çağırdıklarında oraya gidiyor, herkesi evlerine güvenle ulaştırıyorum.”
“Ailenden, çevrenden bu işi seçmen ile ilgili destek mi gördün yoksa olumsuz bir yaklaşım mı sergilediler?” diye soruyorum. Yanıtlıyor:
“Bir çok insan yaptığım işten dolayı beni yadırgadı. Dışlayanlar da oldu. ‘Niye işini gücünü, temizliğini, yemeğini yapıp, evinde oturmuyorsun’ dediler.Kızımı okutmak ve çocuklarımın geleceği için çalıştığımı söylediğimde de, insanların tepkisi değişmiyor ve bana ev temizliği ya da aşçılık, bulaşıkçılık yapmamındaha uygun olduğunu söylüyorlardı. Azmettim, sabrettim ve kadının da her işi yapabileceğini birçok kadın gibi ben de gösterdim. Bu yüzdenhem işçiler hem de yolcular beni takdir ediyor, destekliyorlar.
Asiye Özen’e mesleğini seçme hakkını bile vermek istemeyen toplum baskısı, zaman zaman O’nu üzse ve yorsa da yoluna kararlılıkla devam ediyor. Kızı liseye başlarken radikal bir karar alıp, servis şoförlüğüne başlayan Özen, bu meslekle okuttuğu evlatlarıyla gurur duyuyor. Liseden mezun olup, Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı okuyan kızı ve orta öğrenim 1. sınıf öğrencisi oğlunun yaptığı işi desteklemelerinden de büyük mutluluk duyuyor.
İlkokul mezunu olan Asiye Özen, bir taraftan çocuklarını okuturken, diğer taraftan kendisi de eğitimine, bırakmak zorunda kaldığı yerden tekrar başlamış. Önce orta okulu dışardan bitiren Özen şimdi Açık öğrenim lisesine devam ediyor.
KPSS sınavına da hazırlanan Asiye Özen’in aklında başka bir meslek yok. En büyük ideali; sosyal haklar açısından daha güvenceli ve çevresi açısından da daha fazla kabul edilebilir olacağını düşündüğü için, bir devlet dairesinde kamu çalışanı olarak servis şoförlüğü yapabilmek.
Yola çıkarken nereye varmak istediğine çoktan karar vermiş bir örnek, Asiye Özen. Oradan oraya savrulmak yerine, ayaklarını mümkün olduğunca yere sağlam basarak, adım adım ilerliyor. Ulaştığı her hedefin, yeni hedefleri için başlangıç noktası olması da gücünü gösteriyor. O, yalnızca en iyi bildiği iş yapmıyor. Aynı zamanda en sevdiği işi sürdürmeye çaba harcıyor.
Dünyada birçok kadın yeterli eğitim alamıyor. Bunu bir engel olarak görmeyen ve kendi hayallerini gerçekleştirirken, eksik kalan eğitimini de sürdürenler, her dönemde tüm kadınlara ilham vermeye devam edecek.
Anadolu’nun bir ilinde henüz 39 yaşındaki genç bir kadının, kararlılıkla neler başarabileceğini bizlere gösterdiği için Asiye Özen’e teşekkür ediyor ve yolunun açık olmasını diliyorum.
NOT: Yazıyı yayına hazırladığım gün, Asiye Özen’den güzel bir haber aldım. Karabük İsmail Necati Efendi KYK Erkek Öğrenci Yurdu Personel Servis Şoförü olarak işe başladığını söyledi. Çok düzgün ve kurumsal bir firmada göreve başlamaktan duyduğu mutluluğu ifade ederken, kendisine bu fırsatı veren şirket sahibi Ahmet Tam’a teşekkürlerini ekledi.